Dünyada “dünya” üzerine söylenmiş, yaşanmış, bilinen, bilinmesi gereken, henüz tam keşfedilmemiş dünya kadar husus var.
Dünya, aslında her türlü yaşamın bir zemini. Onun için gerçekten de dünya üzerine oturtulmuş ve anlam yüklenmiş çok deyim var.
Dilerseniz bu deyim ve anlamlardan aklımıza gelenleri hatırlayalım.
“Doğum” anlamına gelen “dünyaya gelmek”…
“Evlilik” anlamına gelen “dünya evine girmek”…
“Ölüm” anlamına gelen “dünyadan göçmek”…
“Seyahat” anlamına gelen “dünyayı görmek”…
“Olumsuzluk” anlamına gelen “dünyası kararmak”…
“Özlem” anlamına gelen “dünya gözüyle görmek”…
“Bilgelik” anlamına gelen “dünyayı okumak”…
“Zenginlik” anlamına gelen “dünya malı”…
“Sürprizlere açık olma” anlamına gelen “dünyanın bin bir hali”:..
Bir de “ekonomiyi okumak” anlamına gelen “DÜNYA”: Yani “DÜNYA Gazetesi”…
Dünyamızı oluşturan Dünya Gazetesi bugün 42. Yaşına giriyor. Merhum Nezih Demirkent’in kurduğu DÜNYA Gazetesinin bayrağını şimdi de daha ilerilere götürmek üzere Hakan Güldağ taşıyor. Bizler de bu DÜNYA’nın içinde yerimizi almış gidiyoruz; zira Dünya gerçekten çok büyük ve hepimizi içine alabiliyor.
Ben de bu şanslı kişilerden biriyim. 2 Nisan 2014 tarihinden beri DÜNYA içerisinde bir köşe kapmış durumdayım. Köşemde yerini alan haftalık yazılarımın sayısı 500’e dayanmış durumda. Köşemden Ankara gözüyle ekonomik olaylara bakmaya, yorumlar getirmeye çalışıyorum. Anlayacağınız keyifli bir DÜNYA’dayız. Baskısız, kaygısız, tarafsız bir biçimde yazılarımızı yazıyoruz. Onun için DÜNYA gazetemize daha nice 42 yıllar diliyoruz. İyi ki “DÜNYA” var!...