İyi haber; orman varlığımız giderek artıyor

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Ormanlar kimin? Bu soruyu sormuş ve orman varlığımızı tehdit eden unsurları gündeme getirmiştim. Buzpınar Yaylası’ndaki kulübemde geçirdiğim günlerde ormanlarda dolaştım ve elimizdeki bu servetten daha fazla yararlanmanın yollarını düşündüm.

Trabzon Orman Bölge Müdürü Emin Yılmaz; ekibiyle ziyaretime geldi ve saatlerce ormanlar için yapılan iyileştirmeleri anlattı. Öncelikle orman varlığımızın yıllar içindeki seyrini konuştuk. 1973’te %26’lardan; 1999’da %26,7’ye, 2004’te %27,7’ye, 2019’da ise %29’a ulaşabildik.

Son yıllardaki atılımın sebeplerini sordum Emin Yılmaz’a: “1-Köyler eskisi kadar kalabalık değil, kentleşme olgusu. 2-Hayvancılık azaldı, orman daha az tehdit altında, 3-Ormanlaştırma atağı. Sadece 11 Kasım’da 11 milyon fidan dikildi. 4- Vatandaş daha bilinçli.

Peki, hedef? Emin Yılmaz; “%30’u aşacağız” diyor ve ekliyor; 23,4 milyon hektara varacağız. Çocuk yetiştirir gibi bakım yapıyoruz. Hasta, yaşlı ve yaralı ağaçları değerlendiriyoruz. Ancak açılan ihalelere katılım düşük. Köylü, kaçak kesmeyi tercih ediyor.”

Orman köylüsü? “Sonbaharda odun izni veriyoruz. Düşen ağaçları alabiliyor.” Önerim şu oldu; “mülkiyeti devredilmesin ama işletmesi köylüye verilsin?” Cevap; ekonominin genel sıkıntısına işaret ediyor; “Köylü, üretime katılmaya hevesli değil.”

Gördüğüm şudur; orman varlığımızı geliştirirken ekonomiye değer katma yolunda alacağımız çok fazla mesafe var. Kamu; koruyor, geliştiriyor ancak bize ormanlardan daha fazla zenginlik üretecek zihin reformu gerek.

AĞAÇ DÜŞMANINA YIRTICI ÇÖZÜMÜ

Yayla kulübemden gördüğüm engin ormanlarda, yer yer kuruyan ağaçları sordum; “ağacın kabuğu altına yerleşip onu kurutan böceği yiyen yırtıcıyı laboratuvarda ürettik, başarı da sağladık. Şimdi bu uygulamayı yaygınlaştırıyoruz.”

Kadıköy kadar İsveç; ormanlarından 10 milyarlarca $ kazanırken, Türkiye bu eşsiz orman varlığından daha fazla yararlanmanın yollarını bulmak zorunda.

Tüm yazılarını göster