Geçtiğimiz günlerde posta kutuma düşen, Balıkesir’i anlatan bir basın bülteni beni anılarımda yolculuğa çıkardı:
Tam 4 saat sürerdi feribotla Bandırma’ya gitmek. Hemen tam vapur iskelesinin karşısındaki Tatlıcı Ali Efendi’nin Bandırma Sütevi’ne giderdik. Mermer kaplı masaların üzerinde birbirinden nefis sütlü tatlıları yedikten sonra Erdek’e geçerdik. Çocukluğumun, hatta ilk gençliğimin en güzel tatillerinin yaşandığı Erdek’e… Kampta kalacaksak, Bal Ahmet’in kamping evlerini tercih ederdik; otelde konaklayacaksak Burhan ve Orhan kardeşlerin Ener Otel’iydi mekânımız… Yazar Mebrure Alevok’un otelinin önünden geçerek yapardık akşam piyasalarımızı. Ucuna ekmek bağladığım oltamla iskelede kaya balığı da avlardım, yengeç de…
Erdek’ten devam edip Ege’ye yaklaştıkça denizin laciverdi kıyılarda tatlı bir turkuaza dönüşmeye başlardı. Sonra, sanki işlenmiş gibi son derece biçimli beyaz çakıltaşlarını yalayarak zeytin denizine dökülürdü Edremit Körfezi’nde. Yaş-kış yemyeşil zeytin ağaçları, her biri sanat eseri denli güzel gövdeleri ve yapraklarıyla dalgalanarak uzanırlardı tepelere doğru.
Zamanla Edremit (Cumhuriyet Lokantası’nın harika yemekleri), Akçay, Altınoluk, Ören, Havran, Küçükkuyu ve harika höşmerimler da girdi yaşantıma… Burhaniye Pazarı hangi gün, Havran Pazarı ne zaman ezberleyip taptaze otlardan hemen kavurup yapıverdiğim “yağlı tuzlu” lezzetlerle tanıştım… Güre Kaplıcaları, Kızılkeçili, Kazdağları’nın öyküsü, pınarları bol İda, Hasan Boğuldu (Sütüven Şelalesi), Tahtakuşlar Etnografya Müzesi de vazgeçilmezlerimden oldu…
Daha güneye doğru yolculuklarda Susurluk’ta mutlaka tost ve ayran, 1974 harekâtında uçakların inebilmesi için genişletilip pist haline getirilen karayolunda biraz hız denemesi, dönerken Değirmen Boğazı Milli Parkı’nda kısa bir piknik de ritüel haline geldi geçen yıllar içinde…
Manyas’taki Kuş Cenneti Milli Parkı’nda kayıkla gezintilerden, gözlem kulesinden yuvaları izlemekten de hiç vazgeçmedim.
Sonra Ayvalık… Cunda Adası, Şeytan Sofrası, her sene katılmaya çalıştığım zeytin hasatları, belki de dünyanın en iyi zeytinyağları, birbirinden leziz mezeler, papalinalar… Taş Kahve’de adaçayları…
Ve arkeoloji tutkumun keyfini yaşadığım Antandros, Daskyleoin, Kyzikos, Adrmyetteion antik kentleri…
Hemen her ilçesi gezilecek, görülecek; kilometrelerce zeytin denizinde kaybolup hemen önündeki mavi sularda yüzülecek, Kaz Dağları’nda oksijen banyosu yapılacak Balıkesir… Sayfalarca yazabileceğim ne çok anısı var bende! Biraz da bültenden cümlelerle devam edeyim Balıkesir’i anlatmaya:
“Balıkesir, kalabalıklardan uzak, huzurlu ve keyif dolu bir tatil arayanların tercihi oluyor. Tarihi ve doğal güzellikleriyle âdeta insanı büyüleyen Balıkesir, tertemiz havasıyla Kaz Dağları ve masmavi deniziyle herkesi tatile çağırıyor. Balıkesir’de gezip görülecek çok yer, yapılabilecek birçok etkinlik bulunuyor. Bu etkinliklerin başında safari turu geliyor. Deniz seviyesinden tam bin 774 metre yükseklikteki Kaz Dağları’nda arazi araçlarıyla safari turları düzenleniyor. Akçay, Altınoluk, Ayvalık, Edremit gibi noktalarda başlayan ve rehberler eşliğinde düzenlenen safari turlarına katılanlar doğal güzelliklerin ve temiz havanın tadını çıkarıyor. Turlar sırasında Hasan Boğuldu (Sütüven Şelalesi), Tahtakuşlar Etnografya Müzesi gibi birçok noktayı da görme imkânınız bulunuyor.
Balıkesir’de sadece yüzmekle kalmak istemeyenler, su altını da keşfe çıkabiliyor. Berrak sularındaki zengin flora ve faunasıyla balıkadamların en çok tercih ettiği bölgelerin başında 22 adacıktan oluşan Ayvalık geliyor. Deli Mehmet, Kerbelâ ve Ezher Bey resiflerinde kırmızı mercanları, karagöz sürülerini, mığrı, müren, böcek, gelincik balığı, orfoz ve ahtapotları görmek mümkün oluyor. Ayrıca Balıkesir’de Akçay, Altınoluk, Ören ve Erdek kıyılarında dalış yapılabiliyor.
Balıkesir’de yeşilin ve mavinin buluştuğu, gürültüden ve kalabalıktan uzak 50’yi aşkın kamp alanı bulunuyor. Birçoğu ücretsiz olan bu kamp alanlarında denize girilebilir alanlar, yürüyüş parkurları yer alırken bazı kamp alanlarında duş, tuvalet, elektrik gibi imkânlar da mevcut. Çadırda kalmak istemeyenler için bungalov ya da karavanda konaklama olanağının da bulunduğu kamplarda, dağcılık ve trekking gibi ekstrem sporlar yapmak da mümkün.
Geçen yıl Sağlık ve Esenlik Turizmi (Health and Well-Being Tourism) teması ile gerçekleştirilen Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) kapsamında Avrupa’nın seçkin destinasyonları arasında yerin alan Balıkesir, şifalı sularıyla sağlık ve termal turizmine de ev sahipliği yapıyor. Edremit, Gönen gibi birçok ilçede bulunan termal tesisler, kaplıca küründen faydalanırken aynı zamanda dinlenip eğlenmek isteyenlere de hitap ediyor.
Balıkesir lezzet tutkunlarının da uğrak noktası oluyor: Askalubrus, mürdük aşı, sarmaşık, börülce ekşilemesi, acı filiz kavurması, lor tatlısı, Girit lokumu, kabak çiçeği dolması, rabisa, şevketi bostan, sarımsaklı bulgur, saçaklı mantı, papalina, Balıkesir kaymaklısı, sakızlı dondurma gibi onlarca lezzet, çeşit çeşit zeytinyağlılar ve balıklar sizi Balıkesir’de bekliyor. Balıkesir’in coğrafi işaretli lezzetlerinden kuzu etiyle hazırlanan sura yemeği de mutlaka tadılması gereken lezzetler arasında yer alıyor.”
Memnun kalacağınız bir tatil destinasyonu arıyorsanız, Balıkesir’i de programınıza alın derim; deniz mevsimi belki bir kısa, ama doğası bir ömre bedel…