İthalata 2011’deki ek vergi, Türkiye’yi maske kumaşı merkezi yaptı

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Gaziantepli bir tekstilci, 2011 yılı başlarında Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zeki Kıvanç’a dert yandı:

- Başkan, bizim oğlan bir makine getirtti. O makinede ürettiğimiz kumaşları satamıyoruz.

Kıvanç, kumaşın ne olduğunu sordu, şu yanıtı aldı: - “Nanwoven”midir, nedir. Tek giyimlik laboratuvar, iş elbiseleri, çanta yapılabiliyor bu kumaştan. Uzakdoğu’dan gelen ithal ürünle rekabet şansımız yok.

Kıvanç notunu aldı. Tam da o günlerde dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Uzakdoğu’dan ithal kumaş ve hazır giyim ürünleri için “telafi edici ek vergi” hazırlığı içindeydi.

Bakanlık bürokratları, “ek vergi” listelerini hazırlarken sektörün sivil toplum kuruluşlarının da görüşünü aldı. Kıvanç, “Nanwoven”ın da listeye konulmasını talep etti. Bürokratlar söz konusu kumaşı da listeye ekledi.

O günlerde konunun tarafları arasında bulunan Türkiye Tekstil Sanayi İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Başer, sendikanın hazırladığı raporu Çağlayan’a sunarken şu verinin altını özellikle çizdi:

- 2010 yılında 2.2 milyar metre kumaş ithal edildi. Bu rakam, Türkiye’deki 400 fabrikanın üretimine denk.

Derken karar çıktı:

-Uzakdoğu’dan ithal edilen kumaşa yüzde 20, hazır giyim ürünlerine yüzde 30 telafi edici ek vergi uygulanacak.

Halen Adana Sanayi Odası (ADASO) Yönetim Kurulu Başkanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekilliği görevlerini yürüten Zeki Kıvanç, COVID-19 salgınıyla birlikte gündeme gelen maske üretim arayışı sırasında 2011’i anımsadı:

-Türkiye, maskenin üretildiği “Nanwoven” kumaşında dünyanın ikinci büyük üreticisi. 2011’de ithalatta gündeme getirdiğimiz ek vergi, bugünlerde ülkemizin elini güçlü kıldı.

Derken Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Kıvanç’ı aradı:

- Başkan, maske üretimi konusunda neler yapabilirsiniz? Kaç işletme devreye girebilir. Bir konuşalım.

Kıvanç, Adana’daki 50 dolayında tekstil-hazır giyim firmasının patronlarını topladı. Hepsi harekete geçmeye hazırdı:

-Güç birliği yaparsak Adana’da günde 6 milyon maske üretebiliriz.

Durumu Vali Demirtaş’a bildirdi:

- Sayın Valim, biz kendi çapımızda, bazı arkadaşlarımız da aynı şekilde maske üretimine başlamıştık. Adana’da günlük 6 milyon maske üretme temposunu yakalarız.

Demirtaş’a şu bilgiyi de iletti:

- Sayın Valim, Türkiye maskeye uygun kumaş konusunda da çok rahat. O kumaşta ülkemiz dünya ikincisi konumunda.

Geçen gün Kıvanç’ı aradım, sohbet ederken maske kumaşı öyküsünü anlattı. Bunun üzerine kendisine dert yanan Gaziantepli iş insanının durumunu merak ettim, paylaştı:

- 2011’deki Uzakdoğu’dan ithal kumaşa yüzde 20 ek vergi konulmasının ardından rahatladılar. Üretimleri devam ediyor.

Maskeye uygun kumaşın hangi kentlerde üretildiğini sordum, yanıtladı:

- Gaziantep, İstanbul ve Kahramanmaraş’ta üreten tesisler var.

2011 yılında özellikle perakende uzantısı olan hazır giyimciler ile kumaş üreticileri arasında ciddi tartışma yaşandı. Tartışma üzerine Uzakdoğu’dan ithal kumaşa yüzde 30, hazır giyim ürününe de yüzde 40 ek vergi düşünülürken, 10’ar puan aşağı çekildi.

Gaziantepli iş insanının 2011 yılı başlarında Kıvanç’a, “Oğlumun getirttiği makine bizi batıracak” diye yakındığı “Nanwoven” kumaşın 2020’de dünyada maske ile öne çıkacağı akla gelir miydi?

11.5 kuruşluk tek maskeyi 2-3 liraya sattılar

ADANA Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç, bir yandan üretime kafa yorarken, diğer taraftan kentte maske işini geçmişten beri yapan bazı şirketleri inceledi:

- Aralık 2019’da tanesine 11.5 kuruştan fatura kestikleri maskeyi COVID-19 ortamında 2-3 liraya satanları gördüm. Bizzat eski ve yeni faturalarını da inceledim. Bunu yapanlar devlete ve millete hesabı verecek.

Hükümetin vatandaşa ücretsiz maske dağıtımı kararının çok doğru bir adım olduğunu düşündü:

- Şimdi o fırsatçıların işi bitti. Her şirket kendi çapında maske üretip Sağlık Bakanlığı’na bağışta bulunuyor. Ayrıca, devlet üretici şirketlerden maske satın alıyor.

Zeki Kıvanç’la maske konusunu konuşurken şu noktanın altını çizdi:

-Devletimiz telsiz maskeyi 70, tellisini de 80 kuruşa üretim yapan konfeksiyon şirketlerinden alıyor. Vatandaşa ücretsiz dağıtıyor.

Çin’den maske üretim makinesi getirenler olduğunu anımsattım, anlattı:

- Çin’den getirilen makinelerde el değmeden üretim gerçekleşiyor. Konfeksiyon sektöründeki arkadaşlarımız genelde el dikimi yapıyor. Çin’den getirilen makinelerde günde 150 bin adetlik üretim yapılabiliyor.

Kıvanç Tekstil’in maske üretimine girip girmediğini sordum, şöyle yanıtladı:

- Biz N95 diye tanımlanan, hastanelerde doktorların kullandığı maskeyi üreten bir makine kurduk. Onu üretip, hepsini ihtiyacı olan hastanelere bağışlıyoruz.

11.5 kuruşluk tek maskeyi 2-3 liraya satmak vicdana sığar mı?

Tüm yazılarını göster