İtalya deyince akla ilk yemek gelse de İtalyanların hayattan aldığı tadın tüm dünyaya yansımasını da unutmamalıyız. İtalya’nın dünya çapında çok yeni başlattığı kampanyası “Be IT” ile aslında yeni bir dönüşümü yaratmayı hedefliyor. “Be IT” hayattan alınan zevki gözler önüne seriyor. Kampanya, İtalyan olmanın ve İtalyan kültürünün tutku, yaratıcılık, inovasyon, miras, çeşitlilik, stil ve sürdürülebilirlikle nasıl şekillendiğini gözler önüne sermeyi amaçlıyor. İtalya’dan futbol maçlarını izleyenler bu sloganı çok görüyorlar. Yani aslında dönüşümü bir ülkeye yaymaya çalışıyor. Özellikle pandemide büyük yara alan İtalya, belki de bunu yeni bir başlangıç olarak görüyor. İtalya’nın Türkiye yeni Büyükelçisi H.E. Giorgio Marrapodi ibeIT Projesi ile ilgili sorularımı yanıtladı.
Tutku, yaratıcılık, çeşitlilik
Büyükelçi Marrapodi’yle röportajıma, “beIT” kampanyasının İtalyan kültürü açısından önemini sorarak başladım. Kendisinden aldığım yanıtı paylaşmak isterim:
“Öncelikle bu röportaj için teşekkür ediyorum. Sorularınızı cevaplamak benim için bir zevktir. Üstelik, birkaç hafta önce İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi olarak görevime başladığım günden bu yana verdiğim ilk röportajlardan biri olacak.
“Be IT” kampanyası, İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı tarafından, ICE-İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı ile işbirliği içinde dünya çapında başlatılan bir ulus markalama ve Made in Italy tanıtımı kampanyası. Hedefi ise, tutku, yaratıcılık, çeşitlilik, stil, inovasyon ve miras olmak üzere, altı temel “sütun” aracılığıyla İtalya’yı yenilenen bir görünümle tanıtmak. İtalya’nın diplomatik/konsüler temsilcilik ağının Türkiye’de de düzenleyeceği tanıtım faaliyetleri, Türk dostlarımıza İtalya’yı tasarımdan teknolojik yenilikçiliğe, tıptan modaya ve haute mutfağına kadar birbirinden çok farklı sektörlerde öne çıkaran dinamizmi ve yaratıcılığı göstermek amacıyla, bu altı temel değer etrafında dönecektir.
İtalya, Türkiye dahil birçok ülke tarafından yalnızca ayrıcalıklı bir ticaret ortağı olarak değil, sanat, kültür ve gastronomi alanlarında da bir referans noktası olarak kabul edilmektedir”.
Sektörlerde farkındalık yaratmak
Kampanyanın sloganı “İtalya tek kelimeyle olağanüstü!". Bunu yaratan değerler ve kullanma biçimini sorduğumda Büyük Elçi Giorgio Marrapodi şunları söylüyor:
“Bu slogan, İtalya’nın olağanüstü benzersizliğini özetliyor. Kampanyamız, Türkiye’de ve tüm dünyada, daha önce bahsettiğim altı temel “sütun”, yani tutku, yaratıcılık, çeşitlilik, stil, inovasyon ve miras aracılığıyla, İtalya’nın modern bir imajını aktarmayı amaçlıyor. Ağırlıklı olarak dijital ortamda yürütülen kampanyanın ilk aşamasında, İtalya’yı olağanüstü yapan değerler, bir takım başarı hikayelerini anlatmaya özen gösterilerek, influencer’lar ve içerik üreticileri tarafından sosyal medya ortamında anlatılacak. Ayrıca, madeinitaly.gov.it web sitesinde de BeIT kampanyasına özel, her ülke için bir açılış sayfası tasarlandı. Daha sonraki aşamada ise, pandemi şartları izin verdiği sürece umarız en yakın zamanda aynı kampanyayı, İtalya’yı değerleri ve yetenekleriyle, becerileri ve olağanüstü potansiyeliyle ve ayrıca “yeşil” uygulamaları da vurgulayarak orijinal bir şekilde anlatmak için halka açık etkinlikler aracılığıyla da gerçekleştireceğiz. Hedef, İtalya’nın süregelen bir şekilde uluslararası bir referans noktası olarak zaten kabul edildiği sektörleri (moda, tekstil, tasarım, tarım-gıda) ön plana çıkarmanın yanı sıra, aynı zamanda örneğin uzay endüstrisi, yüksek hassasiyetli makineler ve yeşil dönüşüme yönelik yeni teknolojiler gibi İtalya’nın öncü olduğu – ancak geniş çapta henüz pek bilinmeyen – birçok farklı sektör hakkında da farkındalık yaratmak. Çünkü İtalya, mirasın ve yenilikçiliğin mükemmel bir sentezidir. İşte bu yüzden, ona, “tek kelimeyle olağanüstü” demeyi seviyoruz”.
Türkiye’nin gücü için
Tabii benim gibi sanıyorum sizin de aklınızdan, Türkiye’nin dönüşümü için böyle dinamik işleri neden yapamıyoruz sorusu geçti. Özellikle dijital dönüşüm, değerler, bırakın yurt dışına kendi gücümüzü harekete geçirme konusunda bile zorlanıyoruz. Oysa hep söylediğimiz potansiyeli harekete geçirmek, aynı hedefe odaklanmak için ilerde çok geç olabilir. Bunu bir örnek olarak buraya yazmak istedim.
Metaverse toplantılar dönemi!
Yaşantımız tabii hızlı değişiyor. Ben de hayatımdaki ilk Metaverse basın toplantısına katıldım. Girişim ekosistemine yeni bir modelle giren HiWorld, toplantısını Metaverse ortamında yapmaya karar vermiş. Sonucunda hibrit bir toplantı yapsak da gelecek için mesajın net olması için önemli bir yaklaşım. HiWorld önümüzdeki dönemde gelecek yeni girişim ekosistemi modellerinin öncülerinden biri olacak gibi görünüyor. Çünkü artık hem daha fazla melek yatırımcıyı işin içine katmak için, hem daha fazla fon bulmak için hem de farklı yaklaşımlara gerek duyulduğu için yeni modellere ihtiyaç var. Yoksa 200-250 girişimciyle fon sistemini büyütmek mümkün değil… HiWorld de aslında fikirden satışa kadar girişimcinin yol arkadaşı olmayı hedefliyor. Sadece parasal değil, tüm süreçlerde destek veriyor. Girişim yolculuğu artık daha kompleks hale geliyor, farklı tecrübeler olmadan ilerlemek artık zor.