Geçtiğimiz günlerde, Santa Farma İlaç Sanayii Yönetim Kurulu Başkanı Erol Kiresepi ile kısa bir sohbet yaptım. Kiresepi ağırlıklı olarak yurt dışında yaşıyor. Son 4 yıldır, Uluslararası İşverenler Teşkilatı’nın (IOE) Başkanlığını yürütüyordu. Bu yıl da IOE Onursal Başkanlığı’na seçildi. Hem ilaç sektörü hem de IOE’nin dijital dönüşüm çalışmaları ile ilgili konuştuk. Erol Kiresepi dünya genelinde aslında ilaç firmalarının olumsuz etkilendiğini söylüyor. “Modern devletler tarihinde bir salgın hastalıkla dünyanın birlikte vermesi gereken mücadelenin nasıl etkili olabileceğini de bu Pandemi döneminde öğrendik. Aslında bu mücadelenin ve başarılı sonuç alınmasındaki kilit kuruluşların başında ilaç firmaları geliyor. Hızla geliştirilen aşılar ve yakın zamanda pazara verilecek Covid-19 etkili ilaçlar bu mücadelenin en önemli unsurları”.
İlaç firmaları olumsuz etkilendi
Erol Kiresepi, bu dönemde düşünülenin aksi olduğunu söylüyor: “İlaç firmaları pandemideki kritik rollerine rağmen, düşünülenin aksine firmaların ürün portföyüne bağlı olarak az veya çok fazla bu dönemden olumsuz etkilendiler. Dünya ve Türkiye’de benzerlik gösteren bu olumsuz etkilenme özellikle günlük şikayetleriyle polikliniklere başvuran hasta sayısının ciddi azalması, alınan maske, mesafe, hijyen gibi uygulamalarla normal dönemlerde çok sık görülen grip ve benzeri bulaşıcı hastalıkların ciddi oranlarda azalması sonucu ilaç firmalarına bu ürünlerde satış kaybı olarak yansıdı. Tedarik zincirinde yaşanan ciddi sorunlar, hammadde ve yardımcı malzemelerin temini, navlun ücretlerinde ciddi artışlar yine tüm firmaları halen olumsuz etkiliyor”.
İstihdam-eğitim dönüşüme entegre edilmeli
IOE dijital dönüşüm ile ilgili ne gibi çalışmalar yapıyor? diye sordum… Çünkü dijital dönüşüm çalışan-şirket dengesinde yeni bir döneme işaret ediyor. “İş dünyası; dijitalleşme, dijital ekonomide kaydedilen büyüme ve teknolojik ilerlemeler sonucunda büyük değişikliklerin içinden geçiyor. Dijitalleşme yaşamlarımızı derinden etkilerken, toplumlara ve sektörlere zorlukların yanı sıra fırsatlar da sunuyor. Bu bakımdan, işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu kabiliyetlerde ve becerilerde ciddi değişiklikler yaşanacak. Bunun sonucunda, işletmelerin dijitalleşmenin ortaya çıkardığı potansiyelden yararlanmasını mümkün kılan ve ekonomilerin dijitalleşmesinin daha fazla ve daha iyi iş fırsatlarına, verimlilik artışına ve daha güçlü sürdürülebilir büyümeye yol açmasını sağlayan politikaların benimsenmesi de dahil olmak üzere istihdam ve eğitimin her bakımdan bu değişikliklere, dönüşüme adapte edilmesi gerekiyor.
Türkiye’de çalışma başlattık
Erol Kiresepi aslında dönüşüm ile ilgili IOE’nin çalışmalarını Türkiye’nin başkanlığı döneminde başlattıklarının altını da çiziyor: “IOE, dijital dönüşüme ilişkin tartışmaları hükümetler, işçiler ve işverenler tarafından herkesin büyümesine imkan tanıyacak politikaların şekillendirilmesi için temel bir araç olarak değerlendiriyor. Esasen, Türkiye’nin 2015’teki G20 Başkanlığı sırasında, IOE iş dünyasında dijitalleşmenin politika açısından sonuçlarını ele almak için L20 ile müşterek bir çalıştay düzenlemiştik. Dijitalleşme ve İşin Geleceği, IOE’nın çalışmalarının temel odak noktasını oluşturmuş ve iş birliğine dayalı öğrenmeyi desteklemek, ortaya çıkan trendleri daha iyi anlamak için özel bir Çalışma Grubu oluşturulmuştu. IOE dijital dönüşüm ve iş dünyasına etkisi hakkında mutlak bir lider ve bilgi merkezi konumunu sürdürme hedefinde.
E-ticarette iadelerin yüzde 50’si beden hatası
Yüzü aşkın ülkede, 200’den fazla e-ticaret firmasına ve 400’ün üzerinde markaya hizmet veren İspanya merkezli uSizy’nin Türkiye Ülke Müdürü Mehmet Çankal, sundukları özel çözümlerle beden hatalarından kaynaklanan iade oranını Türk markalarında ortalama %31, global markalarda ise %42 oranında düşürdüklerini söylüyor. E-ticaret’in yükselişiyle aslında verimlilik konusu da gündeme geldi. Çankal ile bunun üzerine konuştuk. Hepimizin yaşadığı, iadeler konusunda, önemli sorunlar yaşanıyor. Bunun yanı sıra yine depolama, lojistik kimi etmenler de devreye giriyor. Çankal bu konuda şöyle diyor: “Ürünlerin iade edilmesindeki en büyük nedenlerin hatalı beden seçimi, hasarlı paket ve sahte ürünlerden kaynaklanıyor. Yanlış beden, renk farkı ve dokunun beklendiği gibi olmaması iadelerin yüzde %65'ini oluşturuyor. E-ticaretin türüne bağlı olmakla beraber, giyim ve kıyafette iade oranları ortalama %25 gibi bir seviyede seyrediyor. Bu iadelerin %50'sinden fazlası beden hatasından kaynaklanıyor. Bu durum, firmalar için çok ciddi satış kayıplarının yanında müşteri hizmetleri, stok, finans gibi ilgili departmanların operasyonel süreçlerine yük getiriyor ve çok yüksek maliyetler oluşturuyor.” diyor.