Türkiye, 2018’den beri giderek kronikleşen bir istihdam krizi yaşıyor. 2020 yılında buna bir de salgın faktörü eklenince kriz iyice derinleşti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bölgesel işgücü verileri, yaşanan istihdam krizinin ne kadar derin ve yaygın olduğunu gözler önüne seriyor. Rakamlar gösteriyor ki istihdam krizi, Doğu ve Güneydoğu kadar Ege’yi de, Karadeniz kadar Akdeniz’i de, Marmara kadar İç Anadolu’yu da vurmuş.
Sayfadaki tabloda TÜİK’in Düzey-2 sınıflamasına göre 26 bölgelerin istihdam miktarı, istihdam oranları ve işsizlik oranlarının 2020 yılı düzeyi ile bunların bir yıl öncesine göre farkı veya değişimi yer alıyor. Tablomuzdaki işsizlik oranı hesabında, TÜİK’in yeni metodolojisinde kullanmaya başladığı potansiyel işgücü yaklaşımına paralel bir yaklaşımla, iş bulma ümidi olmadığı için veya başka nedenle aktif olarak iş aramayan ama iş olsa hemen çalışmaya hazır olanları da hesaba kattık. İstihdamdaki yaygın ve ağır tahribatın resmi şöyle:
- 26 bölgeden sadece üçünde istihdam sayısal olarak bir yıl öncesine göre azalmadı. TR22’de (Balıkesir, Çanakkale) istihdam 2019 ile aynı düzeyde kaldı. TRA1’de (Erzurum, Erzincan, Bayburt) istihdam yüzde 1.86, TRC1’de (Gaziantep, Kilis, Adıyaman) yüzde 4.50 arttı. Ancak TRC1 hariç diğer iki bölgede istihdam artışı, çalışma çağındaki nüfus artışının gerisinde kaldığı için bu bölgelerde istihdam azalmasa da istihdam oranı düştü.
- İstihdam kaybında başı Doğu ve Güneydoğu çekiyor. İlk sırada istihdam kaybı yüzde 12.69’u bulan TRC2 (Diyarbakır, Şanlıurfa) çekiyor. Bunu istihdamı yüzde 9.95 düşen TRC3 (Mardin, Batman, Siirt, Şırnak) ve yüzde 9.09 düşen TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) izliyor.
- Doğu ve Güneydoğu illerinin hemen ardından Batı’daki ekonomik açıdan en gelişmiş ve nüfus yoğunluğu yüksek illerin gelmesi, istihdam krizinin boyutunu bizatihi artıran bir faktör. İstihdam kaybında yüzde 7.96 ile TR31 (İzmir), yüzde 7.77 ile TR32 (Aydın, Denizli, Muğla) ve yüzde 7.18 ile TR10 (İstanbul) da Doğu ve Güneydoğu illeri gibi üst sıralarda yer alıyor.
- Bu konuda en iyi ölçüt olan istihdam oranına (istihdamın çalışma çağındaki nüfusa oranı) baktığımızda tahribatın ne kadar derin olduğu daha çarpıcı şekilde ortaya çıkıyor. 2020 yılı toplam istihdam oranı yüzde 42.85 ile sadece geçen yılın değil, 2011’de yüzde 43.10 olan istihdam oranının bile gerisinde. Nüfusa oranla istihdamda son 10 yılda yerinde saymayı bile başaramamışız. 2020 yılında pandemiye bağlı olarak istihdamda gözükmesine karşın fiilen işbaşında olmayanların sayısındaki olağanüstü artışı da hesaba katarsak gerçek istihdam oranının daha da kötü olduğunu söyleyebiliriz.
- İstihdam oranındaki kayıpların da Doğu’dan Batı’ya, Güney’den Kuzey’e, en geri illerden en gelişmiş illere her bölgeyi sarstığı tabloda görülüyor.
- Tablonun ortaya koyduğu bir çarpıcı gerçek de bölgeler arasında istihdam oranı uçurumu. Güneydoğu’da istihdam oranının yüzde 25-30 gibi korkunç derecede düşük olması, bölgeye yönelik ekonomik ve sosyal politikaları derinden sorgulatıyor.
Sonuç olarak istihdam ve istihdam oranının arttığı tek bölge olan TRC1 (Gaziantep, Kilis, Adıyaman) dahil tüm bölgelerde işsizlik oranı ciddi şekilde arttı. Krizin en sert vurduğu TRC3 (Mardin, Batman, Siirt, Şırnak) bölgesinde işsizlik oranı yüzde 51 gibi felaket düzeyine ulaşmış durumda.