İşsizlik yıl ortalamasında da aralıkta da yüzde 13.7

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ
  • İşsizlikte yıl ortalamasından sonra aralık ayında da rekor kırıldı. Üstelik işsizlik oranı çalışmak istemeyenler çok arttığı halde bu düzeylere ulaştı. Ya bir de çalışmak isteyenler artsaydı...
  • Tüm dünyada ekonomik faaliyetlere büyük darbe indiren, turizmi adeta bitiren virüs yüzünden işsizlik bu yıl çok daha kötü seyredebilir.

İşsizlik oranı 2019 yılı için yüzde 13.7'ye adeta demir attı. Yıl ortalamasındaki oran gibi aralık ayındaki oran da yüzde 13.7 oldu.

Yıllık ortalama işsizlik oranı her çeyreğin ortasında kalan ayların; yani şubat, mayıs, ağustos ve kasım aylarının ortalaması alınarak hesaplanıyor. Dolayısıyla kasım verisinin belli olmasıyla 2019’un ortalaması da hesaplanabilir hale gelmiş ve yüzde 13.7’lik ortalamayı köşemizde 11 Şubat’ta yazmıştık.

TÜİK dün aralık verisini açıkladı. Kasım, aralık ve ocak aylarının ortalamasını gösteren bu veriye göre aralık ayındaki işsizlik oranı da yüzde 13.7 olarak gerçekleşti.

2019’un yüzde 13.7’lik ortalama oranı, tüm yılların rekoruna işaret ediyordu. Aralık ayı için açıklanan yüzde 13.7 de 2014’ten bu yana açıklanan yeni seri işgücü istatistiklerinde en yüksek yıl sonu oranı oldu.

İşsizlik oranı aralık ayları itibarıyla 2014'te yüzde 10.9, 2015'te yüzde 10.8, 2016'da yüzde 12.7, 2017'de yüzde 10.4, 2018'de ise yüzde 13.5 düzeyinde oluşmuştu.

Tılsım işgücüne dahil olmayanlarda

İşsizlik konusunda özet olarak şunları söylemek mümkün:

İşsizlikte 2018'in ikinci yarısında başlayan yükseliş geçen yıl da sürdü; ancak 2019'un son aylarında artış hız kesti, hatta işsizlik oranı bir miktar geriledi.

İyi güzel de bu nasıl oldu? Ekonomi birden hızla toparlandı da bu yüzden mi işsizlik artışı yavaşladı, yoksa başka nedenler mi var?

Ekonomide bir toparlanma gözleniyor gözlenmesine ama bunun büyük ölçüde 2018’in yarattığı baz etkisi kaynaklı olduğu ortada. İşsizlikteki göreli toparlanmanın nedenleri başka. Bu konuya daha önce de birkaç kez değindik, TÜİK’in görüşlerine de köşemizde yer verdik.

İşgücü istatistiklerini önceki yıllardan ayıran en belirgin fark şu:

2019 yılında 15 yaş üstü kurumsal olmayan nüfustaki yani okula gitmeyen, askerde olmayan, hapishanede olmayan nüfustaki artışla işgücü artışı arasındaki denge bozuldu. Aslında bu bozulma 2018’de başlamıştı ama geçen yıl durum çok daha belirgin hale geldi.

İşgücü artışının, 15 yaş üstü kurumsal olmayan nüfustaki artışa oranı 2015’de yüzde 97, 2016’da yüzde 104, 2017’de yüzde 90 düzeyinde bulunuyordu. Oran 2018’de yüzde 58’e, geçen yıl ise yüzde 10’a indi.

Çalışma çağındaki nüfus artarken önemli bir nüfus kitlesi de işgücü piyasasından çıktı, yani çalışmak istemedi.

2019’un aralık ayı itibarıyla 2018’e göre 15 yaş üstü kurumsal olmayan nüfus 973 bin kişi arttı, bu artışa karşılık işgücünde yalnızca 95 bin kişilik artış oldu, 877 bin kişi kısaca “Ben çalışmak istemiyorum” dedi ve işgücüne dahil olmadı.

Şu ayrıntıyı gözden kaçırmamak gerekiyor. İşgücüne dahil olmayan 877 bin kişi için mutlaka ama mutlaka nüfustaki artışa konu kişiler denilemez.

Bir havuz gibi düşünmek gerekir. Son bir yılda nüfus 973 bin kişi artmış, belki bu kişilerin tümü işgücü piyasasına girmiştir, ama diğer yandan da daha önce çalışan birileri işgücü piyasasından çıkmıştır. Nitekim işgücüne dahil olmama detayları o yönde. Ya da 973 bin kişinin bir kısmı işgücü piyasasına hiç girmemiş, doğrudan işgücüne dahil olmayanlara eklenmiştir.

Bunu bilme şansımız yok. O yüzden tabloyu işgücü havuzu gibi görmek ve giren ve çıkanların netine bakmak durumundayız.

Çalışmak istemeyenler niye arttı?

Bu soruyu TÜİK’e yöneltmiştik. TÜİK’in yanıtına da köşemizde 19 Şubat’ta detaylı olarak yer verdik.

İşgücüne dahil olmama nedenlerine aralık verileri üstünden bir kez daha baktık. Üç neden öne çıkıyor. Birinci neden ev hanımlarının sayısındaki artış. Diğer neden emekli sayısının artması. Üçüncü sırada ise iş bulma umudunu yitirenler geliyor.

İşgücüne dahil olmayanlardaki toplam artışın 877 bin kişi olduğunu belirttik. Emekli oldukları için işgücü dışına çıkanların sayısındaki artış 304 bin kişi.

İş bulma umudunu yitirdiği için iş aramayan ama çalışmaya hazır olanların sayısında son bir yılda 240 bin kişilik artış olduğu dikkati çekiyor. Bu durumdakilerin sayısı aralık ayı itibarıyla 838 bin kişiyle rekor bir düzeye ulaşmış durumda. Düşünebiliyor musunuz, bir milyona yakın kişi hemen çalışmaya başlamaya hazır ama iş bulma umudu olmadığı için işgücü piyasasına girmiyor.

Son bir yılda ev işleriyle meşgul olanlar diye tanımlanan ev hanımlarının sayısında ise 361 bin artış var. İşte bu dikkat çekici bir durum. Ekonomik kriz yaşanan dönemlerde çalışmak isteyenler artar. Kocası işsiz kalan ev hanımı işgücü piyasasına girer, çalışmak ister. Oysa geçen yıl bizde tersi olmuş. İşsizlik tavan yapmışken, insanlar işini kaybetmişken, kadınlar ev hanımlığını tercih etmiş...

Tüm yazılarını göster