İşsizlik mi düştü yoksa gizli işsizlik mi patladı?

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) işsizlik istatistiklerinde 2019 yılı ve sonrasında ilginç bir görünüm ortaya çıktı. 2019’un ilk çeyreğinden sonra dar tanımlı işsizlik oranı sürekli bir düşüş eğilimi içine girmiş gözüküyor. Buna karşın geniş tanımlı işsizlik oranı tam tersine bir eğilim sergileyerek yükselme eğilimi gösteriyor. Böylece iki işsizlik oranı arasındaki makas hızla açılmaya başlıyor.

Bu ilginç durumun seyri şöyle; Çeyrek yıllık hane halkı işgücü verilerine göre dar tanımlı işsizlik oranı 2019 yılının ilk çeyreğinde yüzde 14,7 ile 2014 yılı ile başlayan veri serisinin en yüksek düzeyine çıkıyor. 2019 yılı ikinci çeyreğinden itibaren dar tanımlı işsizlik oranı günümüze kadar süren bir düşüş eğilimi içine giriyor. 2021 ilk çeyreğine kadar daha ılımlı bir düşüş eğilimi varken, bu dönemden sonra işsizlik oranındaki düşüş göreli olarak hızlanıyor dar tanımlı işsizlik oranı en son verilere göre 2024 yılının ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 8,4’e kadar düşmüş bulunuyor.

Dar tanımlı işsizlik oranının bu veri serisine göre en yüksekte olduğu 2019 yılı ilk çeyreğinde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 20,5 düzeyindeydi. Geniş tanımlı işsizlik oranı da ilk başta dar tanımlı işsizlik oranına paralel olarak düşüş gösteriyor. Ancak 2020 yılı başından itibaren dar tanımlı işsizlik oranındaki düşüş sürüyor olmasına rağmen hızlı bir atak yapıyor ve 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 28,3 ile bu serinin en yüksek düzeyine fırlıyor.

Geniş tanımlı işsizlik oranı da bundan sonra 2022 son çeyreğine kadar bir düşüş sergiliyor. 2023’ün ilk çeyreğinden sonra ise geniş tanımlı işsizlik oranında yine hızlı bir artış görüyoruz Üstelik aynı dönemde dar tanımlı işsizlik oranındaki düşüş göreli olarak hızlanmış olmasına rağmen. 2024 yılı ikinci çeyreği itibarıyla geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27’ye çıkmış bulunuyor.

2019’un ilk çeyreğinde iki işsizlik oranı arasındaki fark 5,8 puandan ibaretti ve geniş tanımlı işsizlik oranı dar tanımlı işsizlik oranının 1,39 katı kadardı. Geldiğimiz noktada ise iki işsizlik oranı arasındaki fark 18,6 puana tırmandı. Asıl çarpıcı olan ise geniş tanımlı işsizlik oranının dar tanımlı işsizlik oranının tam 3,21 katı olması. 

İki oran arasındaki makas 2019 öncesi dönemde yaklaşık aynı düzeylerde seyrederken geldiğimiz noktadaki makas izahı zor bir düzeye ulaşmış bulunuyor.

Dar tanımlı işsizlik oranı tüm işsizleri değil, sadece anket haftası itibarıyla son 4 hafta içinde iş aramak için aktif bir girişimi olanları kapsıyor. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise buna ilaveten iş bulmaktan umudunu kesse de iş bulsa çalışacağını söyleyenler ile düzensiz ve kısa süreli işlerde çalıştığı için iş aramakta olanları da kapsıyor.

Bu durumda geniş tanımlı işsizlik oranında 2020 yılı içinde gözlenen hızlı artışı pandemi etkisi ile açıklayabiliriz. Ancak seçim yılı 2023’ün başından itibaren gözlediğimiz atağı açıklayacak böyle bir dış etken yok. İç etkenler ise zamana bağlı eksik istihdam ile potansiyel işgücü yani ümidi kırıkların sayısındaki olağan üstü artış.

2022 son çeyreğine göre nüfus yüzde 1,3, istihdam yüzde 3,6 artarken ümidi kırıkların sayısı yüzde 43,3, zamana bağlı eksik istihdamdakilerin sayısı ise yüzde 151,8 artmış gözüküyor.

Ölçüm hatası ihtimalini bir kenara koyarsak, işsizlik oranındaki düşüşün gerçek durumun zayıf tarafını yansıttığını, gizli işsiz sayısındaki patlamanın asıl üzerinde durulması gereken nokta olduğunu söyleyebiliriz.

Tüm yazılarını göster