Zafer Özcivan
Ekonomist
İnsanlığın temelinde yatan ve sayısı sonsuza kadar giden ihtiyaçlar dizini söz konusudur. Bunlar en temel olarak beslenme, hava, su, barınma, korunma olarak sınırlanabilir. Maslow’un ihtiyaç teorisinde belirtildiği gibi insan en temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra diğer ihtiyaçlara sıra gelmektedir. Bunlar tatil ihtiyacı, itibar görme, en iyi şekilde beslenme, en iyi şekilde giyinme, en lüks arabaya binme gibi sıralanabilir.
Türk Dil Kurumu’nun sözlük tanımına göre israf ’Gereksiz yere para, zaman, emek vb. harcama, savurganlık’ anlamına gelmektedir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere boşa giden zaman, gereksiz yere harcanan para, boş yere verilen emek, ihtiyaçtan fazla satın alınan kıyafet, yiyecek maddeleri, elektronik eşyalar, ev gereçleri, güzellik ve bakım ürünleri vd. hepsi birer israf kalemini teşkil eder. Günümüzde geri gelmeyen tek faktör zaman olduğu için zaman kaybı en çok israf kalemidir. İsraf etmemek cimrilikle karıştırılmamalıdır. Çünkü gereği kadar tüketim yapmak veya ihtiyaçları kontrollü olarak kullanmak hiçbir zaman cimrilik değildir. İsraf, dinimizce de haram kılınmıştır.
Günümüzde lüks yaşam ve gelir düzeyinin artmasıyla birlikte israf kalemleri de buna paralel biçimde artmıştır. Bu artışın en büyük sebebi reklamlar ve tüketim alışkanlığımızdaki değişiklikler olabilir. Günlük yaşamımızdan örnekler vermek gerekirse;
- Tıraş olurken veya diş fırçalarken suyu kapatmayız. Bunun sonucunda israf edilen suyu hesaplamak gerekirse seksen dört milyon nüfuslu ülkede ne kadar suyun boşa aktığını varın siz hesaplayın.
- Kullandığımız pet şişelerin içi boşaldıktan sonra çöp kutusuna atıyoruz. Doğaya bırakılan bir pet şişe veya poşet yüzlerce hatta binlerce yıl çürümeden erimeden aynı şekilde kalıyor ve bu da çevre kirliliğine neden oluyor. Geçtiğimiz yıl hükümetin poşetleri 25 kuruş gibi cüzi şekilde paralı yapması, bir nebze olsun poşet tasarrufu yapılmasına yol açmıştır. Pet şişelerde de depozito getirilmesi gündeme alınabilir. Daha da ötesi pet şişelerin geri dönüşümde kullanılması mümkün olmayabilir ama bunun yerine depozitolu cam şişe kullanımı yaygınlaştırılabilir. Çünkü cam şişe hem sağlıklı hem de kırılsa bile eritilerek tekrar kullanılabilir.
Üretim süresince kullanılan su miktarının ölçülmesi suyun ayak izi olarak tanımlanır. Bu bağlamda gıdalar da su kullanarak hazırlandığına göre birkaç örnekle bu konuyu açalım.
- Bir parça biftek için harcanan su miktarı=7,000 litre
- Bir kg. Tereyağı için harcanan su miktarı=5,300 litre
- Bir hamburger için harcanan su miktarı=2,400 litredir.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Başkanı Aziz Akgül, ekmek israfının beraberinde yaklaşık 2 milyon 500 bin metreküp su kaybına sebebiyet verdiğine değinirken bu miktardaki bir suyun İstanbul'un bir günlük su ihtiyacını karşılayacak büyüklükte olduğunu ifade etmiştir.
- Reklamlar veya vitrinlerde gösterilen aktivitelerin gözlerimizi aldatması nedeniyle ihtiyacımız olmayan kıyafet veya aksesuarları satın alabiliriz. Çoğunlukla bunlar kısa süreli kullanıldıktan sonra bir köşede kalmaktadır. Son yıllarda yerel yönetimler, bazı cadde ve sokaklara giysi geri dönüşüm kumbarası koyarak bunların azaltılması yönünde adım atmışlardır. Bir de bizim toplum olarak marka bağımlılığımız, yeni çıkan bir marka veya ürünü satın alıp kullanarak sosyal çevremizde kendimizi ispatlama dürtümüz maalesef öne çıkmaktadır. Özellikle gençler arasında bu tutum yaygındır ve israftan başka bir şey değildir.
- Örneğin Antalya sebze haline gelen gıdaların büyük çoğunluğu satış sırasında veya satılmak üzereyken ezilip çöpe gidiyor. Daha sonra sebze ve meyveler Anadolu’nun çeşitli merkezlerine sevk edildikten sonra gittikleri yerde de aynı akıbetle karşı karşıya kalıyor. Tonlarca sebze ve meyve atılmak durumunda kalıyor. Verilen emek, harcanan para vd. israf edilmiş oluyor. Ülkemizde en çok israf kalemlerinin başında gıda maddeleri gelmektedir. Araştırmalara göre son beş yılda ülkemizde yıllık ortalama 26 milyon ton gıda israf edilmektedir. İsrafın hacmi buna göre neredeyse 2,5 milyon kamyon büyüklüğündedir. Bir başka örnek de özellikle tatil bölgelerinde faaliyet gösteren otellerde yapılan israfın boyutları son derece büyüktür. Otellerin açık büfe restoranlarında alınan yemeklerin büyük çoğunluğu tabakta bırakılmakta ancak bazı turistik işletmelerin artık yemekleri hayvanlara vererek değerlendirdikleri de bilinmektedir. Oteller de her şey dahil sistemi ile bir yerde israfın önünü açmaktadır. Türkiye israfı önleme vakfının 2020 yılı raporunda belirtildiğine göre yıllık gıda israfımız 40 milyar TL civarındadır. Ekonomik olarak sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz şu dönemde bu parayla neler yapılabilir, nerelerde kullanılabilir düşünmek ve hesaplamak gerekir.
- Toplumsal gelir düzeyinin artmasıyla birlikte trafikte araç sayısı da çoğalmıştır. Ancak akaryakıt fiyatlarının artmasıyla birlikte tasarruf ve gereksiz araç kullanımının da önüne geçilmelidir. Yürümek hem sağlığa faydalı hem de israfı önlemek için uygulanan bir yöntem olmalıdır.
- En başta çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı hepimizin kullandığı ve bir lüks kullanım aracı değil ihtiyaç haline gelen cep telefonları ve bilgisayarlar başta olmak üzere kullandığımız elektronik eşyaların da önemli miktarda israfı yapılmaktadır. Gelişen teknolojinin hızına ayak uydurmak neredeyse imkânsız hale geldiğinden ortalama her iki yılda bir elektronik eşyaları yenisi ve en son teknoloji ile çalışanı ile değiştiriyoruz. Ancak bunların bu kadar sık periyotlarda değişimi tamamen bir israftır. Önemli olan kullandığımız elektronik aletlerin fonksiyonlarını yerine getirip getirmediğidir. Çünkü bunlara ödenen paralar son derece astronomik rakamlardır. Özellikle cep telefonu üreticilerinin cihazın ömrünü kısa tutarak tüketicinin değişim yapmasına yönlendirmeleri de gelen duyumlar arasındadır.
- Bir diğer konu geri dönüşüm olanaklarının sonuna kadar kullanılmasıdır. Örneğin yağmur suları biriktirilerek en basit şekliyle tarım sulama sistemlerinde kullanılabilir.
- Özellikle iş yerlerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında gözle görünür şekilde kâğıt israfı yapılmaktadır. Günümüzde kâğıt kalem yerine elektronik posta veya mesaj yoluyla iletişim yaygınlaşmaktadır. Başka bir israf yolu da telefon konuşmalarının gereksiz yere uzatılması ve boş konuların konuşulmasıdır.
- Hükümetlerin temel görevi devletin tek gelir kaynağı olan vatandaşlardan toplanan vergileri ve diğer kaynakları en verimli şekilde kullanmaktır. Bu konuda personel eğitilmeli ve israfı önleme komisyonları kurulmalıdır.
Örnekler daha da çoğaltılabilir ama zamanınızı almamak için burada kesmek zorundayım. Günümüzde bazı insanlarımız israfın farkında değildir ve bu konuya yeterince önem vermemektedir. Bunu önlemek için toplumsal bilinci aşılamak, eğitime ve öğretime önem vermek gerekir hatta okullarda tasarruf ve israf dersleri konulmalıdır. İnsan olarak hepimiz her şeye sahip olmayı her ürünü kullanmayı isteriz ve ihtiyaçlarımız sonsuzdur. Ancak bu ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışırken ayağımızı yorganımıza göre uzatmak zorundayız. Günümüzde olmayan parayı bize harcatmaya yönelik kullanılan kredi kartları bilinçsiz kullanıldığı taktirde bir israf faktörüdür ve kişiyi zor durumda bırakabilir. Sadece kredi kartları değil, vadeli satışlar, reklamlar sürekli olarak tüketimi teşvik etmektedir. Tüm bunlar israf ekonomisinin birer ögeleridir.