Yılın ilk dört yazısında bir işletmenin yıllık faaliyetlerini düzenleyebilmesi ve başarılı olması için, “Hedef, plan, bütçe ve aksiyon” olarak tanımladığımız ilk dört adımı atması gerektiğini ve bu adımlar için yol haritasını özetlemiştim. Bu adımlar takip edildiğinde, işletmenin plan ve bütçesini başarılı bir şekilde uygulanabilir ve hedeflere ulaşılabilir. Ancak son adım olan “Aksiyon”a geçtikten sonra, yani özetle faaliyetlerin planlandığı gibi gerçekleştirilebilmesi için dört adım daha gündeme alınmalıdır. Bunlar; “Kontrol, düzeltme, önlem alma ve sürdürme”dir.
Son üç yazımda “Kontrol”, “Düzeltici Faaliyetler” ve “Önlem Alma” konularını işlemiştim.
Bu mini serinin son yazısında “Sürdürme” konusunu kaleme alacağım.
Sürdürülebilirlik, sadece çevresel konuları içermez. İşletmelerde yapılan tüm faaliyetlerin sürdürülebilir olması, çevresel, sosyal ve ekonomik alanlarda uzun vadeli başarı ve etik bir iş yapma anlamına gelir. Böylelikle işletmeler gelecekte de varlıklarını koruyabilirler ve bu sağlamış oldukları rekabet avantajlarını sürdürebilirler. Aksi takdirde küçülme, hatta yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirler.
İşletmeler sürdürülebilirliği sağlamak için aşağıdaki konulara önem verilmelidir:
Çevresel ve sosyal etkileri dikkate alarak sürdürülebilir bir strateji oluşturulmalıdır. Stratejileri belirlerken, işletmenin uzun vadeli hedeflerini ve sürdürülebilirlik değerlerini göz önünde bulundurulmalıdır.
Enerji kullanımını optimize etmek ve enerji verimliliği artırmak kaçınılmazdır. Doğal kaynakları etkili bir şekilde yönetilmeli ve atıklar minimize edilmelidir.
Tedarik zinciri boyunca çevresel ve sosyal etkileri minimize etmek için sürdürülebilir tedarikçilerle iş birliği yapmak gerekmektedir. Tedarik zincirinde şeffaflık artırılmalı ve izlenebilirlik sağlanmalıdır.
Çalışanların refahı artırılmalı, adil ücretlendirme yapılmalı ve iş güvencesi sağlanmalıdır. İnsan haklarına saygı gösterilmesi ve adil iş uygulamalarını benimsenmelidir.
Topluluklarla iş birliği yaparak sosyal sorumluluk projelerine katılım sağlanmalıdır. Ayrıca toplumsal kalkınmaya destek verilmeli ve toplumla etkileşim artırılmalıdır. Tüm bu faaliyetlerin yanı sıra, çalışanların kuruma olan bağlılıklarını artıracak faaliyetler planlanmalı ve uzun süreli projeler oluşturulmalıdır.
Çevre dostu teknolojiler benimsenmeli ve iş süreçlerini yenilikçi bir şekilde optimize edilmelidir. Ürün veya hizmet portföyünü sürdürülebilir alternatiflerle genişletilmelidir.
Çevresel ve sosyal riskleri değerlendirmeli ve bunlara karşı önlemler almalıdır. Geçerli yasal düzenlemelere uyulmalı ve etik standartlara bağlı kalınmalıdır.
Sürdürülebilirlik performansını düzenli olarak ölçmeli ve şeffaf raporlama yapılmalıdır. Paydaşlarla açık iletişim kurulmalı ve sürdürülebilirlik çabaları paylaşılmalıdır.
Çalışanlar, müşteriler ve tedarikçiler arasında sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratılmalıdır. Ayrıca iç ve dış paydaşlar sürekli eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir.
Küresel sürdürülebilirlik standartlarına uygun hareket edilmelidir. “Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi” veya “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” gibi küresel çerçevelere uyum sağlanmalıdır.
İşletmeler bu adımları uygulayarak sürdürülebilirliklerini artırabilir ve hem çevresel hem de toplumsal açıdan daha olumlu etkiler yaratabilirler. Sürdürülebilirlik, uzun vadeli başarı ve toplumsal sorumluluk anlayışının temelini oluşturur.
Böylelikle 8 hafta süren mini yazı dizimi tamamlamış oldum. Haftaya işletmelerdeki yönetim, insan kaynakları ve müşterileri için size faydalı olacağını düşündüğüm yazılarla yine devam edeceğim.