İşletmelerde altın ve kıymetli madenler borsa rayici ile değerlenecek

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ

Bilindiği üzere; esas faaliyet konusu kıymetli maden alım satımı olmayan işletmeler, yatırım amaçlı olarak altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenleri fiziki olarak satın almakta ve aktiflerine kaydetmektedirler. 

İşletmelerin aktiflerinde yer alan fiziken sahip oldukları bu kıymetli madenler emtia gibi kabul edilmekte ve maliyet bedeliyle değerlenmekte idi. Dolayısıyla, bu kıymetli madenler işletme aktifinde durduğu sürece, dönem sonlarında maliyet bedeliyle yer almakta ve altının borsa rayici ile değerlenmediği için dönem sonlarında vergiye tabi kazancı doğmamakta, bu kıymetlere ilişkin değer artışları satış aşamasına kadar vergilendirilmemekte idi.

Keza, kıymetli madenlere dayalı mevduat hesapları, banka açısından bir borç, işletmeler açısından ise bir alacak niteliğinde olduğundan, bu hesaplar da vadesi gelmediği takdirde dönem sonlarında borsa rayiçleriyle değerlenmemekte ve vergiye tabi kazanç doğmamakta idi. Anılan hesaplar için ancak vadesinde kazanç doğmakta ve vadesindeki dönemde vergilendirilmekte idi.

2/8/2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7524 sayılı “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 8. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’na (VUK) “Kıymetli Madenler” başlığı altında 274/A maddesi eklenmiş ve kıymetli maden üretim ve alım-satımı ile iştigal eden mükelleflerin aktiflerinde ticari mal olarak kayıtlı olanlar hariç olmak üzere, mükelleflerin aktiflerinde tasarruf amacıyla tutmuş oldukları kıymetli madenler ile kıymetli maden ile olan alacak ve borçların borsa rayiciyle değerlenmesi sağlanmıştır. Anılan madde hükmü şöyledir:

“Altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenler borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel olarak, bu rayiç yerine maliyet bedeli esas alınır.

Bu madde hükmü kıymetli maden ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir. Kıymetli maden ile olan mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar ve borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır. Alacak ve borçların değerleme günü kıymetine ircasına ilişkin olarak 280 inci, 281 inci ve 285 inci maddelerde yer alan hükümler bu fıkra kapsamındaki alacak ve borçlar bakımından da geçerlidir.”

Keza anılan kanunun 7. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun “Borsa Rayici”ni tanımlayan 263. maddesine “ve kıymetli madenler” ibaresi eklenerek madde şu hali almıştır:

Borsa rayici, gerek menkul kıymetler ve kambiyo borsasına, gerekse ticaret ve kıymetli madenler borsalarına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden evvelki son muamele gününde borsadaki muamelelerin ortalama değerlerini ifade eder.

Normal temevvüçler dışında fiyatlarda bariz kararsızlıklar görülen hallerde, son muamele günü yerine değerlemeye takaddüm eden 30 gün içindeki ortalama rayici esas olarak aldırmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

Yapılan bu düzenlemeler ile; 

- kıymetli madenler borsasında işlem gören kıymetli madenlerin değerleme işlemlerinde değerleme ölçüsü olarak borsa rayicinin esas alınması,

- kıymetli maden üretim ve alım-satımı ile iştigal eden mükelleflerin aktiflerinde ticari mal olarak kayıtlı olanlar hariç olmak üzere, mükelleflerin aktiflerinde tasarruf amacıyla tutmuş oldukları kıymetli madenler ile kıymetli maden ile olan alacak ve borçların ve kıymetli madenlere dayalı fiziki ya da kaydi olarak açılan mevduat hesapları ile kredi hesaplarının borsa rayiciyle değerlenmesi ve bu değerleme sonucu, geçici vergi dahil hesap dönemleri itibariyle değerleme farklarının vergilendirilmesi,

sağlanmaktadır.

Dolayısıyla, kıymetli maden ile olan mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar ve borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınacaktır.

Öte yandan VUK’un 281. maddesi hükmü uyarınca; vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme gününün kıymetine irca olunabilmekte ve hesaplanan reeskont tutarları giderleştirilebilmektedir. VUK’un 285. maddesi hükmü uyarınca da, vadesi gelmemiş olan senede bağlı borçlar değerleme günü kıymetine irca olunabilmekte ve hesaplanan reeskont tutarları gelir kaydedilmektedir. Alacak senetlerini değerleme gününün kıymetine irca eden mükellefler, borç senetlerini de aynı şekilde işleme tabi tutmak zorundadırlar.

Dolayısıyla, alacak ve borçların değerleme günü kıymetine ircasına ilişkin olarak, mevcut uygulamada olduğu gibi VUK’un 281 ve 285’inci maddelerinde yer alan hükümler kıymetli maden ile olan senetli alacak ve borçlar için de geçerli olacak ve bunlar için de reeskont hesaplanabilecektir.

Bu düzenlemeler 7524 sayılı Kanun’un Resmi Gazete’de yayımlandığı 2 Ağustos 2024 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla, bu tarihten sonraki hesap dönemi sonlarında (geçici vergi hesap dönemi sonları dahil) yapılacak değerlemelerde, kıymetli madenler ve kıymetli maden ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar borsa rayici ile değerlenecektir. Keza, kıymetli maden ile olan mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar ve borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınacaktır. Ancak, 7524 sayılı Kanun’da, bu Kanunun yayımı tarihinden önce edinilmiş ve işletmelerin aktiflerinde yer alan altın ve diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı olarak açılmış olan mevduat veya krediler için nasıl işlem yapılacağı, bunlar için borsa rayici uygulamasının ne zaman başlayacağı konusunda bir düzenleme yapılmamıştır.  Kanımızca, kazanılmış hakların korunması ilkesinden hareketle, bunlar için 7524 sayılı Kanun öncesindeki düzenlemeler uygulanmalı ve vergileme de ona göre yapılmalıdır. Bu hususların hazırlanacak tebliğle açıklanması uygun olacaktır.

Öte yandan, anılan yasanın yürürlüğü öncesinde 2023 yılı sonunda yapılan enflasyon düzeltmesi uygulamasında ve geçici vergi dönemi sonları (30.06.20024 tarihi itibariyle yapılacak olan dahil) itibariyle yapılacak olan enflasyon düzeltmesinde, işletmelerde fiziken mevcut olan altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenler emtia gibi dikkate alınacak ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş olacaktır. Keza, 102-Bankalar" hesabında takip edilmekle beraber, bankada depo hesabında fiziki olarak bulundurulan kıymetli madenler de enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş olmalıdır. 

Tüm yazılarını göster