Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nin (TOBB) hazırladığı kurulan-kapanan şirket istatistikleri, şirketler ve girişim alemindeki iklimi ve gidişatı izlemek açısından önemli bir veri. Bu gözle baktığımızda 2010’dan beri yayınlanan istatistiklere daha önce görülmemiş bir durumla karşılaşıyoruz: Bu yıl gerçek kişi ticari işletmelerinde yeni kurulandan fazla işletme kapandı.
Yılın ilk 9 ayında 14 bin 695 gerçek kişi ticari işletmesi kuruldu. Buna karşın 18 bin 480 gerçek kişi ticari işletmesi kapısına kilit vurdu. Yani yeni kurulan her 100 işletmeye karşılık 125,76 işletme kapandı.
Yılın ilk 9 ayı itibarıyla yeni kurulan gerçek kişi ticari işletmesi sayısı yüzde 23.01 azalırken kapanan işletme sayısı yüzde 17,95 arttı. Kapanan işletmelerin kurulanlara oranı üç yıldır artıyor. Yılın ilk 9 ayında kapanan işletmelerin yeni kurulanlara oranı 2020 yılında yüzde 72,90 iken, 2021’de yüzde 74,41’e, 2022’de yüzde 82.09’a yükseldikten sona bu yıl tam 43,67 puanlık bir sıçrama yaptı.
Şirketler cephesinde de aynı hızda olmamakla birlikte benzer bir bozulma yaşanıyor. Kapanan şirket sayısı yüzde 0,15 gibi çok sınırlı bir artış göstermesine karşın kapanan şirket sayısı yüzde 4.06 arttı. Kapanan şirketlerin kurulanlara oranı da yüzde 15,72’den yüzde 16,41’e yükseldi.
Şirketler cephesinde hem ekonomi, hem de istihdam açısından önemli imalat sanayii, tarım, madencilik, toptan ve perakende ticaret sektörlerinde yeni kurulan şirket sayılarında önemli düşüşler olması dikkat çekiyor. Gerçek kişi ticari işletmelerinde ise su temini, kanalizasyon ve atık yönetimi ile inşaat dışında tüm sektörlerde yeni kurulan işletme sayılarında ciddi oranlarda düşüş var.
Bu olumsuz sonucun ana belirleşicisi “olağan şüpheli” deprem etkisi de değil. Çünkü depremden en fazla etkilenen 10 ilin ortalama verileri, kalan 71 ilin ortalama verilerinden daha olumlu.
Sorunun ana kaynağının izlenen ekonomi politikalarının ürünü olan yüksek enflasyon, yüksek kur, artan belirsizlikler ve krediye erişim yollarının tıkanması olduğu anlaşılıyor.