“İşimiz tarıma dayalı inovasyon”

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Dimes Genel Müdürü Ozan Diren’in ifade ettiği gibi, “tarıma dayalı inovasyon” ile özleşen Dimes markasının yolculuğu, 1963’ten bu yana geleceği ve yenilikçiliği sahiplenen bir sosyal şirket olarak devam ediyor.

“Çiftçinin ürününü değerlendirecek bir yol bulmak lazım; ancak katma değerli ürünlerle bereketli topraklarımız değerlenebilir” anlayışıyla Dimes’in ilk tohumlarını 1958 yılında Tokat’ta kendi evinin bahçesinde atıyor Mustafa Vasfi Diren… Türkiye’nin tarıma dayalı sanayiyi geliştirerek kalkınacağına inanan Diren, 1963 yılında ise Türkiye’nin ilk meyve suyunu Dimes markası ile üretiyor.

“Doğaya Saygı” ilkesiyle çiftçinin emeğini katma değerle insanlar için faydalı içeceklere dönüştürmeyi amaçlıyor yola çıkarken…

Milyonlarca meyve fidanı yetiştirerek, üretici çiftçilere dağıtıyor…

Değer zinciriyle ülkenin kalkınmasına, halkın sağlıklı beslenmesine ve Türkiye’nin tarımına sürdürebilir katkı sağlıyor…

Dimes Genel Müdürü Ozan Diren’in ifade ettiği gibi, “tarıma dayalı inovasyon” ile özleşen Dimes markasının yolculuğu, ilk günden bu yana geleceği ve yenilikçiliği sahiplenen bir sosyal şirket olarak devam ediyor. Bugün Türkiye’nin yanı sıra dünyanın 100’ü aşkın ülkesinde ürünler sunan Dimes, 300 bin ton yıllık üretim kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük meyve suyu üreticisi konumunda.

Sözü, Dimes Genel Müdürü Ozan Diren’e bırakalım…

İşimiz döngüsel ekonomiye dayanıyor

“Dedem, bundan yıllar önce ‘Bizim petrolümüz tarım ürünleri’ diyerek yola çıkıyor. Tarıma dayalı sanayide inovatif ürünler elde etmek gerektiğine inanıyor. Biz de bu vizyonu güncelleyerek yola devam ediyoruz. Start-up gibi düşünüp, yüksek katma değerli ürünler sunmaya; tüm paydaşlarımızla değer yaratmaya; toplumsal gelişime odaklanıyoruz. Dimes olarak, işimiz döngüsel ekonomiye dayanıyor. Bugün yeni kullanılan bu kavramlar aslında bizim DNA’mızda var. 1960’larda kadınlara meslek edinme programları hayata geçiren bir şirket olarak; ilk günden bu yana faydayı önceliklendiren bir sosyal şirket olarak yolumuza devam ediyoruz. Yerel üreticilerle yakın ilişkideyiz. Her zaman yerel alternatifl eri, bu topraklarda yetişen tarım ürünlerini tercih ettik. Sosyal şirket olmanın gereği de bu. İyi tarım uygulamalarını destekliyoruz. Çiftçilerimizi iklim değişimine uyum sağlayacak şekilde ekim yapmak konusunda bilinçlendiriyoruz. Yeni nesil işlerin içine tarımı entegre etmeye çalışıyoruz.”

Sadece meyve suyu değil, bir içecek markası olma yolunda ilerliyoruz

“Dimes olarak, tarım ürünlerini sanayinin odağına alıyoruz ve tüketicilerimizin beklentilerini karşılayan, ülkemizde ve dünyada pazara yön veren, üreticinin emeğine değer katan markalara dönüştürüyoruz. Artık sadece bir meyve suyu markası değil, bir içecek markası olma yolunda ilerliyoruz. Yaklaşık 65 bin çiftçiden hammadde ürün alımı gerçekleştiriyoruz. Kendi bünyemizde yetiştirip çiftçilere destek için ücretsiz dağıtımını gerçekleştirdiğimiz meyve fidanlarının sayısı, milyonlarla ifade ediliyor. 2024 yılında meyve alımımız, 568 milyon TL’nin düzeyinde olacak. 2023 yılında hedefl erimiz doğrultusunda, yaklaşık 200 milyon TL düzeyinde yatırım gerçekleştirdik. 2024 yılı içerisinde pazarlama yatırımlarımız hariç olmak üzere, bir önceki yılın üç katına yaklaşan bir rakamla 560 milyon TL düzeyinde yatırım planlıyoruz. Yatırımlarımız Ar-Ge’nin yanı sıra, donanım, altyapı, yazılım ve teknoloji, olmak üzere üretim tesislerimizde yeni hat yatırımları, alt yapı ve üst yapı modernizasyonları gibi konularda yoğunlaşıyor. 2024 yılında ihracat gelirlerimizi yaklaşık yüzde 90 artırmayı öngörüyoruz. İhracat hedefimiz 15 milyon dolar düzeyinde; toplam ciro hedefimiz ise yaklaşık 9 milyar TL.”

BAHÇEDEN BARDAĞA KARBON NÖTRE YAKIN DEĞER ZİNCİRİ

“Meyve suyu sektörü, bahçeden bardağa karbon nötre yakın değer zinciri ile üreticiden tüketiciye tabana yayılan yarar üretimi ve yüksek kadın istihdam oranıyla kapsayıcı bir sektör konumunda. Sektör yüzde 90 ihracat fazlasına sahip ve hammaddenin büyük bir çoğunluğu yerli olarak temin ediliyor. Yerel üretime büyük katkı sağlayan bir sektör. Meyve suyu, işlenen meyvenin türüne göre, meyveye oranla kata kadar katma değer sağlanabilen bir ihracat ürünü konumunda.”

ELMAYI ELMA OLARAK SAKLAMAKTANSA ELMA SUYU OLARAK SAKLAMAK DAHA UCUZ

“Sürdürülebilirlik, tüketim alışkanlıklarını değiştirmekle ilgili. Biz de yeni nesil ürünlerimiz ve sunduğumuz deneyimlerle, hem gerçek ihtiyaçlara odaklanıyoruz hem de pazarın dinamiklerini değiştiriyoruz. Ürünleri daha az enerji ile taşımak, daha az maliyetle depolamak ve besin değerini korumak lazım. Elmayı elma olarak saklamaktansa, elma suyu olarak saklamak daha ucuz. Örneğin konsantre ürünlerimiz sayesinde, geçen sene 20 bin daha az ürün taşıdık.”

Tüm yazılarını göster