Diploma ile daralan havuz
Bir yabancı otomobil satış şirketine insan kaynağı yönetimi dersi veriyordum. “İnsan kaynağı yönetiminizdeki en önemli sorun nedir?” sorusuna şöyle bir cevap gelmişti: İşe alma standartlarımız. Cevabı açtığımızda da şöyle bir sorun çıktı karşımıza: Satış temsilcisi olarak aranan elemanla da üniversite mezunu olma koşulu konmuştu. “Özellikle Anadolu’da çok zorlanıyoruz. Evet, üniversite mezunu aday geliyor ama satıcıda aradığımız becerilere sahip olmuyor. Eğer taraftan bir lise mezunu geliyor; otomobil sevdalısı; markamıza aşık; çöldeki Bedevi’ye araba satabilir. Ama üniversite mezunu olmadığı için işe alamıyoruz”
İş ilanlarında adaylarda aranan nitelikler arasında şunları görürsünüz: “Şu konuda lisans ya da lisans üstü diploması, şu alanda en az şu kadar yıllık deneyim” Bu koşullara alışık olmayan birisi şu soruları sorabilir: Söz konusu işi yapacak kişi işi diplomalarına mı yaptıracaktır, yoksa deneyimlerine mi? Örneğin, yukarıdaki otomobil satıcısına gelen müşteri “Dünya kadar para vereceğim bu arabaya. Bana hizmet verecek satış temsilcisinin diplomasını görebilir miyim? Beni Üniversite mezunu olmayan birisi ile muhatap etmeyin” der mi acaba. Tabi ki, demez. Müşteri için önemli olan, otomobil hakkında sorduğu sorulara müşteri temsilcisinden doğru cevap almaktır. Gerekli ilgi ve saygıyı görmektir. Ve işgücü pazarında bu özelliklere sahip bir sürü kişi varken otomobil bayii üniversite mezunu birini aramaktadır hala. Başka bir deyişle, şirket kendi koyduğu kuralla seçme havuzunu daraltmaktadır.
Beceri bazlı işe alma süreci
Amerika Birleşik Devletleri’nde özellikle COVID-19 salgını sırasında bazı pozisyonlar için büyük eleman açığı yaşanmıştı. Bu durumda firmalar işe alma koşullarını yeniden gözden geçirdiler. Elemanlarda diploma, sertifika, deneyim vs. aramak yerine, o iş için gereken becerilere yoğunlaştılar. Bu yaklaşıma “Beceri bazlı işe alma (Skill based recruitment)”diyorlar. Peki böyle bir işe alma sistemi için nasıl bir süreç yaşanır?
1- İş için gerekli temel beceriler saptanır
İşi diploma görmez, beceri görür. Bu nedenle önce o işi yapacak kişide olması gereken becerileri saptamak gerekir. Bu beceriler kapsamlı bir iş analizi sonucu ortaya çıkar. İş analizinde o işi yapmış kişiler ve o kişilerin amirleri ile görüşülür. Gözlem yapılarak o işi görürken kullanılan beceriler açığa çıkarılır. Bunlar hem teknik hem de, örneğin iletişim gibi teknik olmayan becerilerdir. Beceriler, sadece işe özgü olduğu gibi, o iş yerinde hemen hemen her işte geçerli olan “öz beceriler”dir (Core skills).
2- Temel becerilerilere dayalı iş tanımı yapılır
Her iş için temel becerilere dayalı iş tanımları yapılır. Bu tanımlar eleman cezbetmek için kullanılır. Okul diplomaları ya da iş deneyimleri yerine, kişide bulunması gereken beceriler sıralanır. Bu şekilde adaylar da bu beceriler açısından kendilerini yoklarlar ve buna göre iş başvurusu yaparlar.
3- Becerileri değerlendirecek yöntemler geliştirilir
Adaylar, beceri süzgeçinden geçirilerek değerlendirilir. Bu ölçümleri yapacak testler, örnek olay çalışmaları ya da beceri ölçen mülâkat teknikleri geliştirilir.
4- Beceri bazlı işe alma ekibini oluşturulur ve eğitilir
İşe alma sürecinde görev alacak ekip oluşturulur ve beceri bazlı işe alma süreci konusunda yetiştirilir. Seçme işleminde yer alacak yöneticiler de beceriye dayalı iş mülâkatı konusunda eğitilir.
Beceri bazlı işe almanın avantajları
Beceri bazlı yaklaşım, eleman seçimini daha sağlıklı ve verimli hale getirmiştir. Bu yaklaşımın çeşitli avantajları vardır. Bir kere diploma ve deneyim koşullarını ortadan kaldırılıp beceriye odaklanınca daha geniş bir aday havuzuna kavuşulmuş olunur. Bu da daha nitelikli eleman seçme olasılığını yükseltir. Bu yaklaşımla bazı ön-yargıların da önüne geçilir. Seçme işlemi sırasında bazı okullara “Üstün” gözüyle bakılır. Bu ön-yargı ile o işe uymayan birisi sırf diploması ile vize alabilir ve işe girebilir. Halbuki beceri bazlı yaklaşımda “Okulculuğa” yer yoktur. Ya da bunun tersi de mümkündür. Bazı okulların kötü şöhreti vardır. O okuldan mezun olmuş birisi bu kötü damgayı yemiş olur. Bundan dolayı da iyi bir adayı saf dışı etmek mümkündür. Bir diğer avantaj ise işe bağlılık konusundadır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, işlerini iyi yapanların ve üstün oldukları becerilerini kullananların işe bağlılıkları, diğerlerine göre daha yüksektir. Beceri bazlı işe almada iş ve beceri uyumu en yüksek seviyede gerçekleşir. Bunun sonucunda da bu yöntemle işe alınanların işe bağlılığı yüksek olur.
Sonuç
İşi yapacak kişide aranan niteliklerde diploma koşulu niye konur? Varsayılır ki, o okulları bitirenler belli niteliklere sahip olurlar. Belki ülkemizde bu eskiden vardı; şimdi yok. Bir kere bu okullara girerken sıkı bir seçme sınavı yapılırdı ve sınavlara hile hurda girmemişti. Ve de okulların elekleri sıkı idi, herkes kolayına mezun olamazdı. Şimdi ise nerdeyse daha okullara girişte diplomaları verecekler. Hatta okul parasını peşin verirseniz, ücrette indirim yaparak diplomayı verecekler. Sonuç, bazı okul diplomaları TÜİK rakamları kadar güvenilir. Bu durumda işe alımda diplomayı koşul olarak koymak, tümüyle anlamsız kalıyor. Bunun yerine, o işi yapmak için gerekli becerileri odak noktasına koymak gerekiyor.
Açık yüreklilikle söyleyebiliriz ki, Türk siyasi arenası diplomadan beceriye geçişi yıllar öncesinden başarmış durumdadır. Beceriye dayalı işe alma yaklaşımında iki kritik nokta bulunmaktadır. Birincisi, iş için gerekli temel becerilerin doğru saptanması ve ikincisi de bunu ölçecek yöntemin doğru seçimidir. Örneğin, otokratik siyasal parti düzenimizde milletvekili adayı seçiminde “öz beceri”ler çok isabetli saptanmış durumdadır. Bu kritik “öz beceri”, lidere mutlak itaattir. Başka bir deyişle, sorgulamadan liderin her dediğini yapmak ve ona sadık kalmaktır. Becerinin ölçülme yöntemi de tutarlıdır. Sanırım ölçme yöntemi olarak dilin fiziksel gücü kullanılmaktadır Bazı özel görevler için sınırlı sayıda adayda da ekstra beceri olarak kavgalarda girişimcilik ve güçlü yumruğa sahip olmak koşulu konulmaktadır.
İşe alımlarda diplomaya fazla takılmamak gerekir. Unutmayınız, işi diploma değil beceri yapar.