Her zaman olduğu gibi aşağıda bahsedeceğim dinamikler ABD kaynaklı olsa da belli bir ölçüde tüm dünyada ve Türkiye’de de geçerli. Öncelikle açıklanan ABD istihdam verileri kamu istihdamında seçim ve sayım nedeniyle görülen artış nedeni ile çarpılmış durumda. Bu iki gelişme sonlandığında rakamlar yeniden normale dönecektir.
İkinci nokta da aslında veride yine bir bozulmaya işaret ediyor ancak bu kez COVID-19 kaynaklı. Eğitim sektöründe istihdam doğal olarak mevsimsel bir yapıdadır. Okulların kapandığı tarih olan haziran/temmuz döneminde azalırken ağustos/eylül döneminde artar. Bu yapı değişmediği için istihdam verileri açıklanırken ayarlama/düzeltme yapmak kolaydı... Şimdi standardın altında bir işe geri dönüş söz konusu olursa ki bazı okulların açılmayacağını biliyoruz, düzeltme de negatif yönde olacaktır. Yani reelde öyle olmasa da istihdam kaybı görmüş olacağız.
Üçüncü bir nokta henüz kendisini göstermemiş olsa da önümüzdeki aylarda görülmesi mümkün bir dinamik. Şayet okulların bir kısmı uzaktan eğitime devam edecekse çalışan ebeveyn işine nasıl gidecek? Bloomberg’de gördüğümüz nüfus verilerine göre 2019 yılında 12 yaşın altında ve ikisi de bir işe sahip ebeveyn sayısı 30 milyon. İşe sahip tek ebeveyn ve 12 yaşın altında çocuğa sahip olanlar grubuna baktığımızda ise 5.6 milyon çalışan görüyoruz. Şayet işe gittiğinde çocuklarını okula bırakamayacaksa ve emanet edebileceği birisi yoksa bu kesimlerin belli orandan işgücünden düşmesi söz konusu olacaktır. Ne oranda olduğunu önümüzdeki aylarda katılım oranı, işgücünün dışında kalma nedenleri gibi istatistiklerde göreceğiz.
Geride bıraktığımız dönemde perakende, restoran, eğlence gibi sektörlerin yoğun olarak işten çıkartmalar yaptığını ancak fabrikalar veya teknoloji şirketlerinin kamu teşvikleri veya işlerin düzeleceği beklentisi ile çıkartmaları ötelediğini gördük. Ardından haziran ayı ile beraber insanlar işlerine dönmeye başlayınca istihdam verileri milyonlarla ifade edilir şekilde yükseldi. Ancak ekonomi kapalı olduğu sürece pek çok şirket battı veya küçülmek zorunda kaldı. İnsanlar gelirlerini kaybetti ve talepleri kısıldı. Bu gelişmelerle beraber son 1 ay içinde pek çok büyük firma da işten çıkartmalar açıklamaya başladı. Bunlar ilk başta gördüğümüz düşük ücretli pozisyonlarla sınırlı işten çıkartmalar da değil. Teknoloji şirketlerinin eleman çıkartmaması gerektiği yönünde açıklama yapan Salesforce'un CEO'su geçtiğimiz günlerde 1000 kişi çıkartacaklarını açıkladı. Lojistik şirketi C.H. Robinson ise izin verdiği işçilerin işlerini otomatize ettiğini ve geri almayacağını belirtti. Comcast, Linkedin vb pek çok şirket de benzer planlar seslendirdi. Dolayısı ile hemen yansımasını görmesek de bundan sonra yüksek ücretli istihdam kayıpları da gelmeye başlayacak. Dahası sonbahar ve standart grip mevsimi ile AVM, restoran vb hizmet sektöründe yeni bir daralma da söz konusu olabilir.
Elbette Fed’in ne yaptığı önemli. Ancak iş gücü piyasasında, insanları zor durumda bırakacak, yapısal bir değişim yaşanırken konuyu faizler veya Fed’in varlık alımları ile değerlendirmek çok yetersiz olacaktır. Pek çok insan kendi sorumlulukları dışında işlerini kaybederken, en net perakende sektöründe gördüğümüz üzere, aynı anda yapısal bir değişiklikle de karşı karşıya kaldı. Burada kısa vadede sosyal güvenlik sistemi orta vadede ise yeni gerçeklere uyarlanmış şekilde yeni bir eğitim sistemi devreye girmediği takdirde sorunların büyümesi kaçınılmaz olacaktır.