Ücretsiz izin işçinin ve işverenin karşılık anlaşması sonucunda hayata geçirilecek bir uygulamadır. Zaman zaman işletmelerin iş kapasitelerinin düşmesi veya tedarik sorunu nedeniyle ücretsiz izin gündeme gelebilmektedir.
Ancak işverenin tek taraflı aldığı karar ile işçiyi ücretsiz izne gönderme hakkı bulunmamaktadır. Ücretsiz izin sürecinin işçiden gelecek talep doğrultusunda ve işverenin onayı ile yürütülmesi gerekmektedir.
Ücretsiz izinde olan işçinin iş sözleşmesi askıda kalacaktır. Bir nevi işçinin iş görme edimini, işverenin ise ücret ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesine gerek bulunmamaktadır. Bu karşın işçinin sadakat borcu ve rekabet etmeme borcu devam etmektedir.
Buna karşın işçinin çalışmaya bağlı yan haklarının da iş sözleşmesinin askıda kaldığı sürede, işveren tarafından ödenme zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ücretsiz izin almak isteyen çalışanın işverene yazılı olarak başvurması ve işverenin yazılı dilekçeyi işçinin özlük dosyasında muhafaza etmesi sürecin kanıtlanabilirliği açısından önem arz etmektedir.
İş Hukuku’nda ücretsiz izin uygulamasının üst sınırını belirtilmemiştir. Diğer bir anlatımla, işçinin ne kadar süreyle ücretsiz izin talep edebileceği ve işverenin ne kadar süreyle ücretsiz izni onaylayacağı, işçi ve işverenin anlaşmasına bağlı olarak değişmektedir.
Ücretsiz izin süresinde iş sözleşmesi askıda kaldığından kıdem tazminatı hesaplanırken ilgili süreler dikkate alınmayacaktır.
İşçi lehine yorum ilkesi gözetilerek, işçinin haftanın bir günün ücretsiz izin alması hafta tatili hakkını etkilemeyecek, ilgili bir gün için çalışmış gibi değerlendirilecektir. Bu husus 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46’ncı maddesinde hüküm altına alınmıştır: “c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri” çalışılmış gibi hesaba katılmaktadır. Nihayetinde bir gün ücretsiz izin hafta tatili açısından çalışılmış gibi sayılacaktır. Fakat bu konuda farklı görüşler bulunduğunu ifade etmek gerekir.
İşçinin hafta tatilinde ücretsiz izin istemesi hayatın olağan akışına uygun değildir. Haftanın belirlenen günlerinde çalışmış olan işçinin, yedi günlük zaman dilimi içerisinde ve altıncı günü takip eden gün hafta tatili hakkedişi gündeme gelir. Hafta tatilinde işçiler dinlenme haklarını kullanırlar ve çalışmadan ücretleri tam olarak ödenir.
İşçinin zaten çalışmadan ücretine hak kazanacağı bir günde ücretsiz izinli olması hayatın olağan akışına uygun olmayacaktır.
Ücretsiz izin süresi otuz günden fazla olduğunda, otuz günden sonra sağlık provizyonu iptali gündeme gelecektir. Otuz günden sonrasında sağlık hakkından yararlanmaya devam etmek isteyen işçi, gelir testine göre ya sağlık hizmet giderlerinin devlet tarafından karşılanması (yeşil kartlı) olarak ya da genel sağlık sigortası primi ödeyerek sağlık hakkından yararlanabilecektir.
Geliri brüt asgari ücretin üçte birinin üzerinde olan kişilerin ödemesi gereken genel sağlık sigortası prim tutarı brüt asgari ücretin %3’ü tutarındadır. Bu kapsamdaki genel sağlık sigortalılarının 2023 yılı temmuz ayı ve sonrası için ödemesi gereken genel sağlık sigortası prim tutarı aylık 402,44 TL’dir. Bu tutar asgari ücret değiştiğinde güncellenecektir.
Bu süreçte işçi adına prim günü bildirilmeyeceği için; uzun vadeli sigorta kollarına yönelik (malullük yaşlılık ölüm) ve kısa vadeli sigorta kollarına yönelik (hastalık, analık, iş kazası, meslek hastalığı) primi ödenmeyecektir. Dolayısıyla otuz günlük ücretsiz izin süresi, kişinin emeklilik hesabında da kayıp olacaktır.
Ücretsiz izinde olan işçinin eksik gün kodu 21-Diğer Ücretsiz izin olarak bildirilecektir.