İş yeri zorbalığı (mobbing) yılların meselesi. Bunun uzaktan çalışmayla kendiliğinden azalmasını bekleyenler yanılıyorlar; artık 24 saate yayılan siber versiyonuyla karşı karşıyayız.
Geleneksel mobbing ile başlayalım. Yargıtay’ın bazı kararlarında kullandığı ‘bezdiri’ kelimesi aslında olayın veciz bir özeti. Bir çalışana üstleri (düşey), aynı seviyedeki çalışanlar (yatay), veya astları (dikey) tarafından uygulanabiliyor. Çalışan hakkında söylenti yaymak, işten ayrılmasını sağlamaya çalışmak, yok sayma, lakap takma, alay etme, hakarette bulunma, görmezden gelme, işini sabote etme, uygunsuz şakalar yapma, görev tanımının çok dışında roller verilmesi gibi şekiller alabiliyor.
Global iş ilanı platformu Monser.com’un 2019’daki bir araştırması, çalışanların yüzde 94’ünün iş hayatında zorbalığa uğradığını ya da buna tanıklık ettiğini söylüyor. 2008’de bu oran yüzde 75 imiş. Çalışanların yarısı, bir yöneticileri tarafından zorbalığa uğradığını belirtmiş. Agresif e-postalar (yüzde 23), iş arkadaşlarının dedikoduları (yüzde 20) ve birisinin kendisine bağırması (yüzde 18) en sık yaşanan tecrübeler.
Bunu aşmanın yöntemi konuyu ciddiye almak, mobbing türleri ve etkileri konusunda eğitim programları düzenlemek, çalışanların doğrudan iletişim kurabileceği (tercihen şirket çalışanı olmayan) tarafsız bir kontak kişi belirlemek ve en önemlisi iş yeri zorbalığına tolerans olmayacağını alınan kararlarla göstermek. Benim tecrübelerime göre hayata geçmesi en zorlu olan sonuncusu; hele de mobbing faili başarılı bir çalışansa! Nitekim VitalSmarts’ın bir raporuna göre, şirketlerin yarısının zorbalıkla mücadele politikası var… Ama çalışanların sadece yüzde 7’si bunun kullanıma geçtiğini söylemiş.
Öte yandan, şunu da unutmamak lazım: iş hayatının doğasında eleştiri de huzursuzluk da var. Maharet, bir yandan gerçek mobbing’i engeller ve cezalandırırken, bir yandan da her olayın kolayca mobbing sepetine atılmasına imkân vermemek. Bu noktada, kasıt, süreklilik ve sistemli rahatsızlık olup olmadığına bakmak, makul bir ölçü olabilir.
Bu arada, uzaktan çalışmanın gelmesiyle hiçbir şey yapmadan mobbing’in azalacağını uman yöneticilere kötü bir haberim var: iş yeri zorbalığı Zoom toplantılarını, e-posta gruplarını ve sosyal medyayı da içeren siber alanda sürüyor. Üstelik buna maruz kalan çalışanların iş günü bitince kurtulmak gibi bir şansları da yok. İyi haber: bu yeni zorbalık türünü yakalamak daha kolay, zira dijital ayak izini tamamen silmek neredeyse imkansız. Kötü haber: bezdirmenin bir anda çok daha büyük bir kitleye ulaşması mümkün. Velhasıl, meselenin kendiliğinden çözülmesi bir yana, farklı bir mecraya has özelliklerle daha çetrefilleşiyor. Benden söylemesi!