Gazetemizin, yakında yayınlanacak 2024 yılına ilişkin beklentilerimizi ele aldığımız çalışmasına, ‘15 maddede takip edilmesi gerekenler’i yazdım. İşte bunlardan bir tanesi verinin gücünü kullanmaktı. Bunun için onu iyi şekilde işlemek gerektiğinden bahsettim. Bir diğeri ise verimliliği artırmak bunun için teknoloji devreye almanın öneminden bahsettim. İşte aslında OBASE’nin kurucu ortaklarından ve CEO Bülent Dal ile yaptıklarını konuşurken, değindiğimiz konuların tamamı bunlardı. Bülent Dal OBASE’nin 3 kurucu ortağından biri… 1995- 2000 yılları arasında en çok veri tutan sektör olan Perakende ile işe başlamışlar. Şimdi neredeyse 21 ülkeye hizmet veriyorlar. ABD’de ofisleri var. Perakende özel olarak uzmanlaştıkları alan ama telekomdan finansa, ilaçtan tedarik zincirine pek çok alanda aslında veri analitiği veya veri yönetimini yapıyorlar. Sadakat programları ile başlattıkları süreç şimdi yapay zeka destekli sistemlere kadar gelmiş.
İş hızında karar alma devri
Şirketlerde, tek noktada bütün veriyi gördüğünüz kokpit sistemi olarak tanımlayacağımız uygulamalara kadar süreci getiriyorlar. İşte verimliliğin ve doğru kararların formülü de bu uzun süreçlerin geldiği bu son noktada bitiyor… Bülent Dal bunu şöyle aktarıyor: “Bunlar ne sağlıyor, biz iş hızında kararlar diyoruz. Bazı alanlarda kararı vereceğiniz bir 10 dakika oluyor ya deneyim ile karar vereceksiniz ya da sistem size bir şey söylüyor ya da artık sistem kendisi karar alıyor sizin adınıza… Raporlarla, görselleştirmelerle bir veri yönetimi vardı. Bunu yaparak yıllarca ilerledik. Son 10 yıldır da artık yapay zeka üzerinde bu kararları nasıl otomatik ve daha akıllı alabiliriz onun üzerine doğru gidiyoruz. Doğal olarak bunlar verimliliği artırıyor, müşteriye olan hizmeti kişisel hale getiriyor. Müşteri deneyimini iyileştiriyor”.
Bu çözümler nereye gidiyor…
Günümüz dünyasında veriyi iyi yönetemeyenin rekabette de ilerde olması zor. Hani kokpit dedik, veriye dayanmayan yönetim de aslında günümüzde, gözü kapalı uçak kullanan pilota benziyor.
Bülent Dal da yapılması gerekenlerle ve yeni dönemde verinin şirketler için üstlendiği misyonu şöyle aktarıyor: “Veriye dayalı yönetim ama verinin de daha katma değerli hale gelmesi lazım… Biz iç görüye dayalı diyoruz buna. Gerçekleşen sonuçların sebebi nedir, gelecekte trend devam ederse ne olur? Direkt yazılımın içinde bunu veriyoruz. Sistem adeta danışman gibi çalışıyor. Hatta bazı şirketler bizim sistemimizi yönetim kurulu üyelerinden biri gibi görüyorlar. Yönetim kurulunda birisi sunum yapar, excell tabloları hazırlanır, biri soru sorar, haftaya hazırlayalım denir. Ama bu kokpitte, yani yönetim kurulunda olanlar bu sistemden yararlanarak tüm tabloları önlerine alıp anında yanıtı alıyor.”
BULUT SİSTEMLERİNE YÖNELDİK
OBASE Kurucu Ortağı ve CEO Bülent Dal, burada hep yazdığım yeni dünyayı şöyle anlatıyor: “Veri yönetişimi gerçekten çok kritik bir konu, arka tarafta sizin veri kalitesini de belli seviyede tutmanız gerekiyor. Sizin iş yapma yönteminizi, baktığınız metrikleri, ölçümlemeleri bir sözlükte tutmanız gerekiyor. Herkesin buradan çalışıyor olması gerekiyor. Bütün her yerdeki verileri alıp bir de karşılaştırması gerekiyor. Konu, öyle bir noktaya gitti ki, herkesin başkalarıyla başka tedarikçiler, üreticilerle de iletişim halinde ilerlemesi gerekiyor. İşletmeler arası otomasyon ile bunu gerçekleştiriyor olmamız lazım. Şu anda buraya odaklandık, burada güvenliği de sağlamınız gerekiyor. Bunun içinde bir tedarik zinciri yönetimi de olabilir, bir sadakat uygulaması da olabilir. Müşteri verisini o zaman iki şirket arasında kullanılması ve gerekirse ‘blok zinciri’ ile bunu yapmanız lazım. Bunlara KOBİ’lerin çok ihtiyacı var. Bizde artık bulut üzerinde bunun gerçekleştirilmesi için çalışıyoruz”.