İş dünyası modernite geyikleri

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Öncelikle modernite kelimesine açıklık getireyim; “Modernite, kişinin kendi orijinalliğinden utanmasıdır.” Jean Baudrillard bu tanımı yaparken, modernite adına onu utandıracak kavramlardan bahsetmez. Onu, iş dünyası için ben yapacağım ve “bu kavramlar dilinde yoksa bittin” diyeceğim.

Zaman içinde dilimize öylesine modern(!) kavramlar yerleşir ki, bunlardan söz etmiyorsan ya cahilsin ya da modern olamamışsındır. Bir bakıma sizi güncel, çağdaş, moda, yeni kavramlara boğarlar ve siz bunları anlamaya gayret ederken modası geçiverir, siz de bunlara harcanan dikkate rikkate acırsınız.

YARARSIZ GEVEZELİKLER Mİ?

Geyik muhabbeti deyimi, Türkçede “gevezelik, yararsız, uzun konuşma” anlamındadır. Bu tanım; Hulki Aktunç’un Büyük Argo Sözlüğü’nden ve başlıkta “geyik” kelimesini kullanmaya karar verdim. Umarım okurlarım bunu hadsizlik olarak addetmezler zira yararsız gevezeliklerden bıktım usandım.

Dikkat ediyor musunuz bilmem ama dilimize pelesenk olmuş yararsız ifadeler her geçen gün artıyor. Gün geçmiyor ki bir konferans daveti veya seminer konusu ya da etkinlik başlığı, bu geyiklerden ibaret olmasın… Neredeyse her toplantıda bu kavramları konuşuyor, tartışıyor, tüketiyoruz.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…

Kimler kullanıyor?

Genelde bu kavramlara özde değil, sözde sahip çıkanlar kullanıyor. CEO’lar, STK’lar, TV yorumcuları, biz basın mensupları, siyasetçiler… Halk bu konuda daha dikkatli ve diline aldığı kavramın içini boşaltmıyor. Fakat gel gör ki fiyakalı sunumların tümünde iş dünyası geyikleri boy gösterebiliyor.

İşe yarıyor mu peki?

Sanmıyorum. Ama kullananlar sanıyor ki dillerinde hala… Çok fazla yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve kurumsallaşma toplantıları izledim. Çoğunda ya konuşmacı, moderatördüm zaten. Fakat dilimde bunlara yer vermek yerine, kavramların nasıl moda haline getirildiklerini anlattım durdum. 

not/KİMİLERİ KONUŞUR, KİMİLERİ YAPAR

Dilimizden düşürmediğimiz, her sunumda, konferans, panel, reklam, ilanlarda kullandığımız modernite kelimelerinden bir derleme yapayım dedim. Kesinlikle bunların içinden bir veya bir kaçı sizin dilinize de uğramış veya bunlara muhatap olmuşsunuzdur. Siz kendi örneklerinizi verin derim.

1-yapay zeka, 2-toplam kalite, 3-endüstri 4.0, 4-sürdürülebilirlik, 5-beyin fırtınası, 6-arama konferansı, 7-yalın üretim, 8-kaizen, 9-karanlık fabrikalar, 10-metaverse, 11-blockchain, 12-yeşil ekonomi, 13-büyük veri, 14-meta evren, 15-döngüsel ekonomi, 16-inovasyon, 17-ekosistem, 18-kurumsal yönetişim, 19-Ar-Ge, 20-iyi tarım, 21-dijital dönüşüm, 22-5G, 23- verimlilik… Say say bitmiyor ki…

Bu listeyi uzatabilirsiniz ancak yerim dar olduğu için bir kısmını yazayım dedim. Sahi, bu kelimeleri ithal ettiğimiz toplumlarda neden geyiğe dönüşmüyorlar? Çünkü kavramların için boşaltmıyor, yerli yersiz kullanmıyor ve sloganlaştırmıyorlar. Sürdürülemez adımlar atıp sürdürülebilirlik demiyorlar. 

Gördüğüm odur ki kendine modernite rozeti takmak isteyen, entelektüel kapasitesi eksik kişilerin bu kelimelerin arkasına daha sık saklandığıdır. Paçalarından durumsallık akarken kurumsallığa güzelleme yapanlar… Unutulmasın ki lafla peynir gemisi yürümüyor, havanda su dövülmüyor.

Ekosistemi egosisteme çeviren, sana bana ne yapmaz… Gelin, modernite geyiklerini bırakalım…

Tüm yazılarını göster