AKBANK Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in Eş Başkanı olduğu The American Turkish Society’nin (ATS) Goldman Sachs’la New York’ta düzenlediği“Türkiye’de Girişimcilik” toplantısında Goldman Sachs Türkiye Genel Müdürü Zeynep Yenel, Chobani’nin kurucusu Hamdi Ulukaya’ya sordu:
- Başarılı girişimciliğinizin yanı sıra kurduğunuz “Tent Partnership for Refugees”ile mültecilere dönük önemli çalışmalar yapıyorsunuz. Bize bu çalışmalarınızı anlatır mısınız?
Hamdi Ulukaya, önce girişimciliği üzerinde durdu:
- Benim girişimci olmak gibi bir hayalim yoktu. Ailem Erzincan İliç’te süt besiciliği yapıyordu. O dönemlerde en yüksek makam sahibi olarak kaymakamı bilirdim. Hayalimde kaymakam olmak vardı. O nedenle Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne gittim.
ABD’ye göçü sonrası zamanla girişimcilik yolculuğunun başladığını vurguladı:
- 1997’de University of Albany’de eğitim görmeye başladım. Farklı işlerde çalıştım. Süt-yoğurt konusuna İliç’teki günlerden yakınlığım vardı. 2005 yılında Kraft’ın kapalı eski yoğurt fabrikasını devralıp yola koyuldum.
Mülteci konusuna girerken COVID-19 aşılarıyla ilgili örnek verdi:
- Moderna aşısını bulan Lübnan kökenli bir Ermeni. Pfizer’in ürettiği Biontech’i bulan ise Almanya’da yaşayan iki Türk, Özlem Türeci ve Uğur Şahin. Pfizer’in başında ise Selanikli bir Yahudi var. Onlar sayesinde COVID-19’la mücadele edebiliyoruz.
Dünyanın Ukrayna’da, Afganistan’da, Suriye’de ve Venezuela’da yıkıcı insani krizlerle yüz yüze geldiğine işaret etti:
- Ancak, şirket yöneticileri ya da iş dünyası anlamlı bir eylem içinde değil. Birleşmiş Milletler (BM), devletlerin yardımları ile bu insanlara yardımcı olmaya, hayat kurtarmaya çalışıyor. Ancak, önemli olan bundan sonrasıdır.
Mültecilerin bir işinin olması gerektiğinin altını çizdi:
- Bir mültecinin bir işinin olduğu an, artık mülteciliğin bittiği andır. Mültecilik ancak kendi ayaklarınız üzerinde durduğunuzda biter. Bu da kalıcı bir iş ile mümkün olabilir.
Kurduğu Tent Vakfı’na 20 milyon dolarlık kaynak sağlayan Ulukaya, şöyle devam etti:
- Eğer kollarınızı açarsanız ve uygun ortamı yaratırsanız, bu insanlar çalışmayı ve katkıda bulunmayı çok fazla istiyorlar. Bu üzücü bir hikaye değil. Bu, ikinci bir şans elde eden ve kendilerine katkıda bulunan insanlarla paylaşmamız gereken bir kutlama hikayesi.
Bunu Chobani olarak New York ve Idaho’da başardıklarını kaydetti:
- Diğer şirketlerle ve CEO’larla görüşüp onlara Chobani’nin bu konudaki deneyimlerini, şirketin bu çeşitlilikten nasıl faydalandığını, mültecilerin topluma nasıl katkı sağladıklarını anlatıyorum.
Bunun herkes için “kazan-kazan” durumu olduğuna vurgu yaptı:
- Bu doğrultuda iş dünyasını konuya dahil etmek için Tent Vakfı’nı hayata geçirdik ve mülteciler için 2016 yılında ilk olarak 10 şirketle işbirliği yaptık. Diğer şirketleri de mültecileri işe almaya, eğitmeye ve onlara rehberlik konusunda teşvik etmeye başladım.
“Tent”in bugün H&M, Starbucks, Airbnb ve Philips gibi dünyada 300’den fazla şirketten oluşan bir ağa dönüştüğünü anlattı:
- Bunların hepsi, finansal bağışların ötesine geçmeyi taahhüt eden ve mültecileri işe alarak, aynı zamanda mülteci girişimleri destekleyerek, onlara yardım etmek için ticari ürünler, hizmetler geliştirerek mültecileri kendi işlerine entegre eden şirketler.
Bu noktada Türkiye’deki mültecilere dikkat çekti:
- Türkiye, diğer ülkeler arasında çoğunluğu Suriyeli olmak üzere en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapıyor. Suriyeli mültecilerin 2 milyondan fazlası çalışma çağında ve sadece 1 milyonu iş gücüne katılıyor.
Türkiye’nin bu kadar mülteciye ev sahipliği yaparak “çok iyi iş çıkarıldığına” vurgu yaptı:
- Türkiye’deki Suriyeli mültecilere iş veren veya eğitim veren yerel-çok uluslu şirketlerin iyi örneklerini görüyoruz. Mültecilerin entegrasyonu konusunda tavsiyem iş bulmalarına yardımcı olmaktır.
Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin geri gönderilmesinin çok zor olduğunun altını çizip, noktayı şöyle koydu:
- Mültecileri dışlamak çok daha kötü sonuçlara yol açar. Doğrusu onların katıldıkları toplumun bir parçası olmalarına yardım etmektir. Bunun da en önemli şartı iş bulmaları, çalışmalarıdır.
Hamdi Ulukaya’nın mülteciler konusundaki mesajları, Tent Vakfı’ndaki deneyimlerine dayanıyor…
300’ü aşkın şirketin “Tent Vakfı” ağına katılması, Ulukaya’nın bu konudaki başarısını gösteriyor…
Zamanlama doğru olduğunda halka arzı gündeme alırız
CHOBANI’nin kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya’ya hisselerinin halka arzıyla ilgili son durumu sordum:
- Halka arz için hazırlıklarınız vardı. Eylül ayında geri çektiniz. Neden böyle oldu?
Şöyle yanıtladı:
- Biz bu konuda yola çıktıktan sonra piyasalar bozuldu. Piyasaların durumu bizim halka açılmamız için müsait olmaktan çıktı. Halka açılmak mantıksız hale geldi. Geri çekilmek en doğrusu oldu.
Sonraki adımlarını merak ettim:
- İleride halka arzı yeniden gündeme getirecek misiniz?
Şu yanıtı verdi:
- Zamanlama doğru olduğunda halka arz yolculuğuna yeniden çıkacağız.
ABD’de Türkiye için ‘tek yürek’ olun
TÜRKİYE’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan, New York Başkonsolosu Reyhan Özgür’le ev sahipliği yaptıkları 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, ABD’deki Türk diasporasına seslendi:
- ABD’deki Türkler olarak burada ülkemiz için en güçlü şekilde lobi yapmanızı bekliyoruz. Ülkemizin lobisi için iş insanından sanatçısına, emekçisine kadar hep birlikte çalışmak gerekiyor.
Diğer ülkelerin diasporalarına işaret etti:
- Diğer diasporalara bakıyorum, ülkeleri için burada “tek yürek” oluyorlar. Sizler de hangi partiye yakın olursanız olun, Türkiye için “tek yürek” haline gelin.
ABD’deki siyasi süreçlere katılan Türkiye kökenlileri desteklemek gerektiğinin altını çizdi:
- Türkiye kökenli bir vatandaşımızın ABD’de siyasi süreçlerde öne çıkması, ülkemiz için çok önemli.