Kanat, kuşları uçuran şey… Havadan ağır iseniz kanada ihtiyaç duyarsınız. Balıkta yüzgeç adını alır. Sudan ağır iseniz de yüzgeç gerekecektir. Kanat, sizi hafiflendirendir. Pranganın zıttı, yerçekimine meydan okuyandır. İnsanı kanatlandıran; hayalleri, idealleri, gayreti, inancı ve özgüvenidir.
Uçakların olmazsa olmazı… Havada yüzgeçleri… James Watt, buhar çağının babası ve Bilimler Akademisi başkanıydı. Bilimde kural koyan oydu. Eğer o onaylamazsa hiçbir şey doğru olamazdı. Bir gün önüne Wright Kardeşlerin uçak projesi geldi. Hükmü kesindi; “insan yapımı havadan ağır hiçbir şey uçamaz.”
KOLSUZ DOĞUP KANAT OLMAK
Ancak o ağır şey uçtu hatta kendi ağırlığının kat be kat ağırlığı da havalandırdı. Kanat sayesinde… Can Yücel; insanın prangaları kadar ağır, kanatları kadar hafif olduğunu söyler şairane üslubuyla; “Yerin seni çektiği kadar ağırsın / Kanatların çırpındığı kadar hafif…”
Bazen Allah; kolunu kırar, üzülürsün. Oysa içten tevekkül eden için sonuç farklı olabilir. Allah; kırdığı kolunun yerine kanat takmam istemiştir belki de… Sümeyye Boyacı’ya bak; 2 kolsuz doğdu ama kendisi kanada dönüştü, şampiyon oldu. Kanadın kırılan kaybetmez, yeni kanat takmayan kaybeder.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Kolun kanadın neden kırılır?
İkiye katlanmış bir şeyin her katı; kanattır. Zaten kanat; çift olan bir şeydir. Tek kanat ile tırmanamaz, sadece pike yaparsın. Kolu kanadı kırılmış kuşun başına gelen tam da budur. Kanatlanmak, uçuşa geçmektir. Kabul edilmişliktir. Harekete geçmişliktir. Takımda sağaçık isen takımın sağ kanadında top koşturuyorsun demektir.
Daldaki kuş tünediği dala güvenir mi?
Birini kanatlarının altına alınca, ona koruma sağlarsın. Kuşun yavrusuna yaptığı da budur. Sığınacak kanat bulanın sevinci de… Yine de hafifleyeceğim diye kanatlarından olma. Zira kuşa kanadı ağır gelmez. Kaldı ki daldaki kuşun güvendiği tünediği dal değil, kanatlarıdır.
UYUM YOKSA FAZLA KANADIN OLSA NEYE YARAR
Başın bulutların üzerinde ise bir ayağın yere sağlam basmalı… Ancak ayağını yerden kesmek istiyorsan, kanata ihtiyaç duyarsın. Hele ki Friedrich Nietzsche’nin dediği gibi; “uçurumları seviyorsan, kanadın olmalı…”
Kariyerinde yükselmek istiyorsan, sana kanat olacak dostlar edinmelisin. Yükseldiğinde onları da yükseltmelisin. Unutma; bir kuş, kanatlarıyla yükselir ama kanatlarını terk etmez. Ağaca tırmanırken bastığın dalları budarsan, düşerken tutunacak dalın kalmayacaktır.
Savaşta kanat, sadece bombardıman uçağı için değil, ordunun kısımlarını da tanımlar; sağ kanat saldırırken sol kanat merkezi korusun… Kapı, pencere, dolap da kanat barındırır. Onlarınki uçmak için değil, açıp kapanmak için… Perde gibi çift olanlardan her biridir kanat.
Fazla kanat; uçmaya garanti vermez. Kanatların uyumundan söz edilir. Konfüçyüs’ün bize farklı bir sözü olacak 2 bin 500 yıl önceden… İki kuş al, ayaklarından birbirine bağla, 4 kanat eder ancak uçamaz, çakılır. Kuşları, kanat mesafesinde aynı hedefe yönlendirmeye bakın…