İnşaat yatırımları 2013 düzeyine indi

Geçen hafta açıklanan GSYH verilerinde tüketim harcamalarının ilk çeyrekte yüzde 19,5 büyüdüğünü gördük. Buna karşılık yatırımlar sadece yüzde 1,1. Yatırımlardaki bu sınırlı büyümenin nedeni inşaat yatırımlarındaki daralma.         

Biliyorsunuz yatırımların iki ana kalemi var: İnşaat ve makine-teçhizat. İnşaat yatırımları ilk çeyrekte yüzde 9,8 daralırken, makine-teçhizat yatırımları yüzde 10,5 büyüdü.

            

Yukarıdaki grafik inşaat ve makine yatırımlarındaki büyüme seyrini gösteriyor. 2019 başından itibaren ikisi arasındaki fark makine yatırımları lehine açılmış durumda. İnşaat yatırımları hakkında dikkat çeken iki nokta var:          

1-İnşaat yatırımları son 15 çeyreğin 13’ünde küçüldü.            

2-İnşaat yatırımları böylece 2013’teki düzeyine gerilemiş oldu. Hatırlayalım: İnşaat yatırımları ile konut satışları birbirine karıştırılmamalı.              

Ekonomi literatüründe ilki (yani konut, fabrika, iş merkezi vb inşaat etmek) yatırım iken, ikincisi tüketim başlığına giriyor. Ekonomi bilimi açısından konut satın almak bir tüketim davranışı olmakla birlikte, son dönemdeki fiyat artışları (alternatif getirileri çok daha düşük olduğu için) konut almayı, insanlar için bir yatırım aracına dönüştürdü. Ancak fiyatlar öyle yükseldi ki; artık 0,99 faizle dahi konut almak, orta gelirli bir aile için imkansız hale geldi. Durum böyle olunca, yeni konut alımı üst gelir grubu için bir tercih oldu. Bu nedenle alıcı-satıcı sayısı da azalmaya başladı. Konut piyasasının canlanması için ya fiyatların düşmesi ya da insanların gelirlerinin artması gerek. Bu da yakın zamanda olası değil. Bu nedenle önümüzdeki dönemde inşaat yatırımlarında bir canlanma beklememeli.               

Mayıs boyunca TL yüzde 10’u aşan değer kaybı yaşadı. Bunun reel kuru nasıl etkilediğini bugün öğleden sonra göreceğiz. Aralık ayında 47,7 ile şimdiye kadarki en düşük düzeyine inen reel efektif döviz kuru, izleyen üç ay boyunca hafif toparlanmış ve martta 57’ye yükselmişti. Bu veriler, ülkeler arası enflasyon farklarını baz alarak, TL’nin ticaret ortaklarımızın para birimlerine göre yaklaşık olarak yüzde 40 değersiz olduğunu gösteriyor. Bu hafta nisan inşaat maliyet endeksi açıklanacak. Martta endeks 500’ün üzerine çıkmıştı. Geçen yıl bu günlere göre endeks iki katına ulaşmış durumda. 2015’ten bugüne dek ise beş katına ulaştı.              

Maliyetlerdeki artışın ana nedeni kur artışı. Bunun yanında hammadde fiyatlarının küresel bazda yükselişinin de etkisi var. Ancak TL’deki değer kaybı, küresel fiyat artışından çok daha büyük bir etkiye sahip.

Tüm yazılarını göster