IMF yılda iki defa Dünya Ekonomik Görünümü’nü açıklar. Her ne kadar tahminler genellikle tutmasa da IMF ekonomistlerinin üzerinde zaman harcadıkları, arkasında ciddi emek olan bir rapordur. Satır arasında Fon’un bakışını ve değişimi yansıtan ipuçları bulunabilir ki bu raporda bazı işaretler var. Bahar raporu geçen hafta açıklandı. Tahminler parlak değil. Neler mi var?
● Rapor tarihin en kötü yıllarından birini yaşadığımızı gösteriyor. 2019’da yüzde 2.9 büyüyen dünya bu yıl yüzde 3 daralacak. Bu toplam hasılada 9 trilyon dolarlık bir kayıp demek. Türkiye’yi ise dünyaya göre daha sert bir daralma bekliyor. Geçen yıl ancak yüzde 0.9 büyüyebilen ekonomi bu yıl yüzde 5 daralacak. Yılların “enflasyon mu cari açık mı” tartışması da son bulacak çünkü 2018 ve 2019’da potansiyelin çok altında büyüyen ekonominin hızla büyümesi gereken bir yılda sert daralacak olması gösteriyor ki ekonominin ciddi sorunu büyüyememe. Bu daralma 2019’da yüzde 13.7 gibi zaten yüksek olan işsizlik rakamını yüzde 17.2’ye çıkaracak.
● Enflasyon sorunumuz devam ediyor. 2019’da yüzde 15.2 olan yıllık ortalama enflasyonun bu yıl yüzde 12’ye gerilemesi öngörülüyor. Gerilemeye rağmen yüzde 12 hala çok yüksek. Kısacası, enflasyon yüksek seyrediyor, büyüme sert daralıyor, işsizlik tırmanıyor. IMF’ye göre Türkiye slumpflasyona giriyor.
● Olumlu gelişme cari işlemlerin fazla vermesi. 2019’daki yüzde 1.1 fazladan sonra bu yıl da 0.4’lük bir fazla verilecek. Ekonomideki daralmanın bir sonucu ama petrol fiyatlarındaki gerileme de düzelmede etkili olacak. IMF 2019 ortalaması 61.40 dolar olan Brent petrol varil fiyatının bu yıl 35.60’a inmesini öngörüyor. Ana pazarımız olan ve 2019’da yüzde 1.2 büyüyen Euro Bölgesi’nin 2020’de yüzde 7.5 daralacak olması ise dış denge için olumsuz gelişme.
● İyi haber ise, eğer pandemi IMF ana senaryosuna göre seyrederse, 2021’de dünya ve Türkiye’nin büyümeye dönecek olması. Baz etkisiyle de küresel ekonomi yüzde 5.8 büyürken, Türkiye 5 ve Euro Bölgesi ise 4.7 büyüyecek. Enflasyon ve istihdam sorunumuz sürerken dış denge başa baş kalacak, dış ödeme yükünü artırmayacak.
Tablo bu... Rapordaki değerlendirme ve aksiyon önerilerinin üzerinde ayrıca durulmalı. Şaşırtıcı olanlar var. Mesela esnek kur sistemi olan ülkelerin sıra dışı piyasa koşulları karşısında müdahale etmeleri tavsiyesi önemli. Özellikle önemli bilanço uyumsuzlukları ve hedge edilmemiş döviz yükümlülükleri olanların finansal strese karşı müdahale etmelerini öngörmek IMF için yeni bir söylemdir. IMF’nin daha da öteye geçip dış finansmanda ani ve istikrar bozucu dönüşlerle karşılaşan ülkelerin “geçici” olarak çıkışlara yönelik sermaye önlemlerine başvurabileceklerini belirtmesi ciddi bir söylem değişikliğidir.
Perşembe günü bu konuya devam etmek üzere sağlıkla kalın.