Olcay ER
Yeminli Mali Müşavir
Auditist Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim AŞ. Kurucusu
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 6 Nisan 2018’de 7104 sayılı Kanun’la kendisine verilmiş yetkiyi 4 yıl sonra kullanarak, imal ettikleri ürünleri ihraç eden firmaların KDV iade işlemlerini kolaylaştıran ve iade miktarını artıran Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 41 seri No.lu Tebliğin 21.04.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmasını sağlamıştır.
Esasında devreden KDV'nin firmalara iade edilebilmesi için, 2017 yılında eski T.C. Maliye Bakanı Sn. Naci Ağbal döneminde yapılan çalışmalar kamuoyuna "İngiliz Modeli" olarak yansımış ve zamanında geniş yankı uyandırmıştır.
7104 sayılı Kanun Tasarısı Meclis’te görüşülürken, "İngiliz Modeli" olarak adlandırılan devreden KDV'nin iade edilmesine ilişkin hükümler kanun metnin çıkartılmış ama 7104 sayılı Kanun’un 10. maddesiyle KDV Kanunu’nun 32. maddesine "imalatçılar tarafından yapılan ihracat işlemlerinden kaynaklanan iadelerde, yüklenilen katma değer vergisi yerine sektörler itibarıyla ihracat bedelinin belli bir oranına kadar iade yaptırmaya yetkilidir” ifadesi eklenmiştir.
150 milyar TL'yi aştığı tahmin edilen ve işletmeler üzerinde finansal yük olarak bekleyen devreden KDV sorunun çözülmesi için "İngiliz Modeli" kadar tüm sektörü kapsayıp, sorunu kökten çözmese de bu düzenlemenin özellikle imalatçı ihracatçıları rahatlatacağı kuşkusuzdur.
Bir işletmenin satın aldığı mal ve hizmetler için ödediği KDV, yaptığı satışlardan elde ettiği KDV'den yüksekse aradaki fark KDV beyannamesine Devreden KDV olarak yansır. Özellikle kuruluş ve büyüme aşamasında yapılan makina ve sabit yatırımlar, yüksek stoklar, zararına satışlar, mal ve hizmetlerde uygulanan farklı KDV oranları devreden KDV'nin oluşmasının başlıca sebepleridir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın asıl tereddüt ettiği sebep ise sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (kamuoyundaki karşılığı sahte fatura) kullanımında kaynaklı haksız KDV'dir. Bu sebeple tüm sektörü kapsamakla birlikte sadece imalatçı vasfına hazi firmaların ihraç ettiği ürünlerle sınırlı bir düzenleme yapılmıştır.
41 Seri no.lu Tebliğ’in yayımını izleyen ay başı olan 1 Mayıs tarihinden sonraki ihracatları kapsayacak şekilde, KDV uygulaması genel tebliğinin (II/A-8.3.) bölümünde belirtilen imalatçı belgesine sahip firmalar ürettikleri malları ihraç etmeleri koşuluyla yüklenilen KDV hazırlamadan, ihracat bedelinin %10'a kadar tutarı iade olarak talep edebilecekler.
Özellikle aşağıdaki sektörler için büyük bir imkân tanımaktadır;
- Hammadde girişlerinin büyük kısmı %1 KDV oranına tabi olan gıda,
- Hammadde, yardımcı malzeme ve aksesuar girişlerinin büyük kısmının %8 KDV oranına tabi olan tekstil ve hazır giyim sektörleri,
KDV'ye tabi olmaması sebebiyle yoğun işçilik maliyeti olan üretim sektörleri için önemli bir imkan tanımaktadır.
Bütün bu olumlu yönlerine rağmen uygulamanın başlıca şu eksikleri göze çarpmakta ve işletmelerin devreden KDV sorununa kalıcı ve kapsayıcı çözük oluşturmamaktadır.
- KDV sistemimizde 3 farklı (%1, %8 ve %18) oran uygulanmasına rağmen, yüklenimsiz KDV iadesinden tüm sektörler tek bir oran belirlenmesi (%10). Bu sebeple de genelde mal ve hizmet alımları %18 oranında KDV'ye tabi olan kimya, enerji, otomotiv, demir-çelik gibi sektörlere çözüm olamaması,
- Kolay iade almak için yola çıkan firmaların ihracat yapılan aydan önceki 24 ayın tamamının KDV yönünden incelenmesi sebebiyle iade süreçlerinin uzayabileceği,
- Yine yüksek oranda iade almak için yola çıkan firmaların, 2 yıl önceki alım yaptığı firmaların vergiyle ilgili yükümlülüklerine yerine getirmeme olasılığının artması sebebiyle iade talep edilen tutardan vergi dairesi tarafından kesintiler yapılabileceği,
- Hazine yönünden bakıldığında ise, %1 KDV oranına tabi bir malın ihracında bile ihraç bedelinin %10'unun iade edilmesinin, bütçe kaleminde yer almayan nakit çıkışına sebebiyet vereceği ve yüklenim listesi olmayan bir iade sisteminin haksız KDV iade tabini artıracağı,
tahmin edilmektedir.
Sonuç olarak, "İngiliz Modeli" çalışmasıyla başlayan, sağından solundan kırpılarak, imalatçı işletmeleri devreden KDV'sini hızla nakte döndürdüğü için sevindiren, bazı işletmeleri kapsam dışı bırakan ve bazı işletmelerin ise elini verip kolunu kaptırmasıyla sonuçlanacak bize özgü bir modelle karşı karşıyayız.