İnovasyon, tesadüfleri sever. Fakat İnovasyon Yönetimi, inovasyonu rastlantısallıktan çıkartıp öngörülebilir ve sürdürülebilir hale getirmek demektir. İnovasyon Yöneticisinin birinci görevi, bunu mümkün kılan bir sistem kurmaktır. Buna rağmen inovasyon süreçlerinde şans faktörünü göz ardı edemeyiz. Bazen her detayı planlasak dahi kontrol edemeyeceğimiz değişkenler vardır. İşte bu değişkenleri lehinize çevirecek ve rüzgârı arkanıza alacak kontrol dışı gelişmelere ihtiyacınız olabilir.
Dr. Alexander Fleming tatil sonrası laboratuvarına geldiğinde küf mantarlarının bakterileri öldürdüğünü tesadüfen keşfediyor. Tatile hiç çıkmasaydı ya da erken dönseydi bu keşif mümkün olmayabilirdi. Büyük başarılar için şanstan fazlasına ihtiyacımız olduğu kesin. Fleming, orada durmuyor ve antibiyotikleri geliştiriyor. Milyonlarca insanın hayatını kurtaran antibiyotikler raslantısal bir keşfe dayanır. Fakat sonrasında sarfedilen büyük emeklerle önce icada, sonra inovasyona dönüşebilmiştir. Antibiyotiklerin geliştirilmesi icat, sonrasında Penisilin şeklinde ürüne dönüşmesi inovasyondur.
Görüldüğü başlangıçta şansınız yaver gitse dahi inovasyona dönüşüne kadar uzun bir yol katetmek gerekir. Bu emeği ve yılmazlığı gösterenler inovasyonlara imza atabilir. İnovasyon bir fikrin, icadın ya da keşfin değer/gelir yaratan ürüne dönüşmesi demektir. Müşterilerin para verip satın almaya değer görmediği ve sürdürülebilir gelir yaratamayan hiçbir icat ya da Ar-Ge inovasyon değildir. İnovasyon için olmazsa olmaz unsurların başında “ekonomik değer” yaratması ve seri üretimi (çoklama-scaling) mümkün kılmasıdır. Henüz bu, söz konusu değilse o çalışmalara icat diyebiliriz, Ar-Ge diyebiliriz ama inovasyon diyemeyiz. İnovasyonun ekonomik değer içeren bir kavramdır ve o yüzden İktisadi İdari Bilimlerde öğretilir. Mühendislik, mimarlık ve sanat fakültelerinin esas odağı; tasarım, yaratıcılık, Ar-Ge ve icatlardır.
Bu kısa somut vakada görüldüğü üzere inovasyon ontolojik olarak benzer kavramlardan ayrılır, hayata geçmesi için uzun bir yolculuk gerekir. Şu önemli not ile kapatalım: örneğimizde keşif, icat ve inovasyonu tek vakada görüyoruz ama inovasyon her zaman aynı aşamaları takip etmez. Bazen 0 keşif ya da icat ile inovasyon mümkün. Hatta Ar-Ge olmadan dahi mümkün. Sektöre ve stratejilere göre inovasyon yolculuğu değişir.