İletişimde 'PESO' dönemi

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

TÜHİD Yönetim Kurulu Başkanı Gonca Karakaş, “İletişim sektörü her türlü değişim ve krizlere, algıları açık bir sektör. Olağanüstü şartlar altında, yepyeni bir düzen kurduk” diyor.

Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) 1972 yılında kuruldu ve tam 48 yıldır meslek örgütü olarak faaliyetlerini sürdürüyor. TÜHİD Yönetim Kurulu Başkanı Gonca Karakaş halkla ilişkileri; “Kitleleri etkileyebilen bir güç”, “Kurumların pusulası, yön göstericisi, gelecek tasarımcısı”, “Markaların temel iletişim omurgasını kurgulayan baş aktörlerden biri” sözleri ile tanımlıyor.

İş modellerinin, iletişim araçlarının değiştiği, yeni nesille birlikte dilin değiştiği, hatta marka güvenini tanımlayan değerlerin bile değiştiği bir süreçte, meslekte yaşanan değişimi Gonca Karakaş’a sorduk:

İletişim kanallarındaki alternatiflere sürekli yenileri ekleniyor

“Bir yönetim bilimi olan halkla ilişkiler de yaşadığımız büyük ve yıkıcı değişimden payını alıyor. Mesleğimizin dinamik yapısı sayesinde, halkla ilişkiler sektörü, zaten geleneksel iş yapış biçimlerinden dijitale doğru hızlı bir evrim geçiriyordu. Örneğin; dijital medya platformları gelişmeye devam ettikçe, pazarlama iletişiminde disiplinler arasındaki ayrım da kayboldu. Günümüzde kısaca PESO diye adlandırdığımız bir medya çeşitliliği ve o çeşitlilikte yapılan halkla ilişkiler ve pazarlama faaliyetlerinin iç içe geçmesi söz konusu. PESO modeli; ücretli (paid), kazanılmış (earned), paylaşılan (share) ve sahip olunan (owned) medyaların tamamını tanımlıyor ve bugün halkla ilişkiler sadece ‘kazanılmış’, yani geleneksel medya iletişimiyle yetinmiyor. Entegre bir şekilde; pek çok ‘ücretli’ medyayı (sponsorlu tweet’ler, yerel reklamcılık, vb.) ve ‘sahip olunan’ medyayı (Facebook sayfaları, şirket blogları, vb.) kullanıyor. Üstelik iletişim kanallarındaki alternatiflere sürekli yenileri ekleniyor. Örneğin; son dönemde yükselen podcast'lar, odaklanılmış bir hedef kitle üzerinde çok etkili sonuçlar veriyor. Bir iletişimci olarak bizler için asıl önemli olanın, bu sürece bakış açımız olduğunu düşünüyorum.”

Sektör iyi bir sınav verdi

“İletişim sektörü her türlü değişim ve krizlere, algıları açık bir sektör. Doğası gereği tüm sektörlerden daha öngörülü davranarak henüz küresel pandemi ilan edilmeden evden çalışma düzenine geçen ilk sektörlerden biri oldu. İletişim profesyonelleri olarak proaktif sorun çözme yetilerine sahip olduğumuz için ilk etapta biraz zorlansak da hızlıca uyum sağladık. Olağanüstü şartlar altında, yepyeni bir düzen kurduk. Bu süreçte, özellikle halkla ilişkiler sektörünün deneyimli aktörlerinin genelde iyi bir sınav verdiğini gözlemledim. Günümüzde en büyük avantajımız, ihtiyaç duyduğumuz her türlü bilgiye, hızla ulaşabilmemiz. Bugün yaptığımız işe fark katan; bilgiyi analiz yeteneğimiz ve doğru öngörüler çıkarabilmemiz. Bunu yaptıktan sonra, danışmanlık hizmeti sunduğumuz her şirket için doğru yolu göstermek işimizin en kolay kısmını oluşturuyor. Doğru analiz ve güçlü öngörülerle, her şirkete; misyonu, vizyonu ve stratejileri çerçevesinde en uygun yol haritasını rahatça hazırlayabiliyoruz.”

TÜHİD üyelerinin %70’ini kadınlar oluşturuyor

“TÜHİD üyeleri; iletişim sektörü profesyoneli, akademisyenler, kamu ve sivil toplum kurumlarının iletişim çalışmalarını yöneten temsilciler ve genç iletişimcilerden oluşuyor. Üyelerimizin yüzde 70’ini kadınlar ve yüzde 30’unu erkekler oluşturuyor. 30 yaş altı gençlere; iletişim ağlarını genişletmeleri, mesleğimizin duayenleriyle bir araya gelebilmeleri için, bazı şartlar dahilinde, giriş aidatı olmadan üyelik imkânı sunuyoruz.

Global Alliance for Public Relations and Communication Management’ın bu yıl yönetim kurulunda üye olarak görev aldık. Ayrıca, dünyanın en büyük halkla ilişkiler ve iletişim yönetimi dernekleri ve kurumları konfederasyonu olan bu yapının Türkiye Büyük Bölge Temsilcisi olduk. Bu arada, COVID-19 salgını nedeniyle ertelemek zorunda kaldığımız 19. Altın Pusula Ödül Töreni’ni bu dönem içinde gerçekleştireceğiz.”

2008’de UN Global Compact’ı imzaladı

“TÜHİD, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni; TOBB, TÜSİAD, KalDer gibi, iş dünyasının çok önemli örgütleriyle eş zamanlı olarak 2008 yılında imzaladı” diyen Karakaş, “TÜHİD olarak, bu sözleşmede; küresel ekonomiyi sürdürülebilir bir şekilde geliştirmek ve küreselleşmeyi tüm insanların yararına olacak şekilde işletebilmek için önerilen 10 temel ilkeyi sahipleniyoruz. Bu kapsamda her iki yılda bir sürdürülebilirlik raporu paylaşıyoruz. Global Compact toplantılarını takip ederek, üyelerimize bilgi akışı sağlıyoruz” yorumunu yapıyor.

Sektöre girmek isteyen gençlere tavsiyeler

TÜHİD Yönetim Kurulu Başkanı Gonca Karakaş’ın halkla ilişkiler sektöründe çalışmak isteyen gençlere önerileri şöyle: “Yaşam boyu öğrenmeyi” kendinize ilke edinin. Meraklı olun ve araştırmayı sevin. Doğru öngörülerde bulunabilmek için güvenilir araştırma şirketlerinin raporlarını düzenli olarak okuyun. Bunu sürekli ve severek yapmak için içten gelen bir merak duygusu gerekiyor. Sektörümüzün; sosyoloji, psikoloji, ekonomi, teknoloji konularına hâkim genç yeteneklere ihtiyacı var. Uluslararası gelişmeleri takip edebilecek yabancı dil bilgisine sahip olmak, trendleri takip ve etkileri analiz edebilmek, sektörümüzde başarılı olmak için gerekli. Aktif daha da önemlisi proaktif olun. Sorunlara çözüm odaklı yaklaşabilmek, planlı ve düzenli hareket etmek çok önemli. Gelişmiş yazılı ve sözlü iletişim becerileri de işin olmazsa olmazı.

Tüm yazılarını göster