İlave gümrük vergilerinin artıları ve eksileri

Uzun dönemde Türkiye’de ihracat performansı ithalat performansının üzerinde seyrediyor. Ancak iç ve dış konjonktürel gelişmeler nedeniyle, (2010 ve 2011 yıllarındaki gibi) zaman zaman ithalatın ihracattan daha hızlı yükseldiği, ya da şu andaki gibi ikisi de gerilese bile (ihracat daha sert düştüğü için) cari açığın yükseldiği dönemler görüyoruz.

Bu dönemlerde ithalatı kontrol etmek için, iç tüketimi yavaşlatma, kredi artışını sınırlandırma ya da gümrük vergilerini artırma gibi yollara başvuruluyor. Son dönemde Sayın Cumhurbaşkanı tarafından alınan beş farklı kararla ithalata ilave gümrük vergileri getirildi. Kararların amacı, ithalatta var olan düşüşü daha da hızlandırıp cari açığı aşağı çekmek.

Ekonomide bir sonuca ulaşmak için atılan adımlar bizi o sonuca götürürken bazı şeylerden de vazgeçmemizi gerektirir. Buna “trade off ” diyoruz. İthalata ilave gümrük vergileri getirilmesinde de böyle bir “trade off ” durumu var. Şimdi kısaca vergi artışlarının muhtemel olumlu ve olumsuz sonuçlarına bakalım.

ARTILAR

1- İthalatın azalması İthalata getirilen ek gümrük vergileri

AB ülkeleri, İngiltere ve Serbest Ticaret Anlaşması yaptığımız ülkeleri kapsamıyor. Yani bu ülkelerden yapılan ve toplam ithalatın yüzde 43’ünü oluşturan ithalata ek bir vergi gelmedi. Gelen vergiler Çin başta olmak üzere Asya ülkeleri, BDT, ABD, Kanada gibi ülkelerden yaptığımız ithalata yönelik. Vergi artışına tabii ithalatın toplam ithalat içindeki payı yüzde 57.

COVID-19 nedeniyle gerilemeye başlayan ithalat üzerinde, vergi artışının şüphesiz daha da azaltıcı bir etkisi olacaktır.

2- İçerideki üreticinin korunması

Dışarıdan gelen malların fiyatlarında vergi nedeniyle bir artış olacağı için, bu içerideki üreticilere bir fiyat avantajı getirecek ve sektörün içerideki rekabet gücü artacak. Burada dikkat edilmesi gereken iki nokta var. Birincisi vergi artışı sürekli bir uygulama değil. Bunların büyük kısmı yakın zamanda sona erecek ve eski vergi oranlarına geri dönülecek. Dolayısı ile içerideki üreticilerin bunu dikkate alarak plan yapması gerekiyor. İkincisi, sadece vergi artışı ile içerideki üretimin artırılması mümkün değil. Yurtiçi üretimin artırılması için daha kapsamlı bir politika izlenmesi gerekiyor. Bu açıdan yerli üretimi destekleyen, kamu alımlarında yerli mallarını teşvik eden tüm düzenlemelerin yeniden ve daha etkili bir şekilde ele alınması gerekiyor.

3- Cari açığın düşmesi

İhracattaki gerileme nedeniyle Mart ayında cari açık 4.9 milyar dolara ulaştı. Bu son 22 ayın en yüksek açığıydı. Nisan’da ithalat da düşmeye başladı ama ihracattaki düşüş daha sert olduğu için nisan ve mayısta da cari açıktaki artış devam edecek. Gümrük vergilerindeki artış, ithalatı azaltıcı bir etki göstereceği için, vergi uygulanmaması durumuna göre daha düşük açıklar görmemizi sağlayacak.

4- Döviz talebinin zayıflaması

Dövize olan talebi etkileyen birçok faktör var. Bunlardan biri de cari açığın düzeyi. Artan vergiler ile azalan cari açık, daha düşük döviz talebine neden olacak. Bu, hem kurun yükselmesini yavaşlatıcı, hem de dış finansman ihtiyacını azaltıcı bir etkiye sahip.

5- Vergi gelirlerinin artması

İlave gümrük vergileri getirilmesindeki amaç her ne kadar vergi geliri yaratmak olmasa da, böyle bir sonuç da göreceğiz. Artan vergiler, ithalatı azaltıcı bir etki yaratacak ama ithalat devam edecek. Bu da ithalattan yapılan vergi tahsilatının artması anlamına geliyor.

EKSİLER

1- İçeride fiyatların artması

İthal malların maliyetinin yükselmesi, bunların yurtiçindeki fiyatlarının da artması anlamına geliyor. Tüketim malı ise doğrudan, hammadde ve ara malzeme ise dolaylı olarak fiyatların artmasına sebep olacak. Bu durum nedeniyle tüketiciler bu mallara daha fazla bedel ödeyecek. 

Üretimini ithalatına ek vergi konulan mallar ile yapmayanlar ise bu durumdan olumlu etkilenecek. Kendi malları fiyat avantajı kazanacak. Bununla birlikte bu durum talebin yerli üretime kayacağı anlamına gelmiyor. Hatta yerli üreticilerin de kendi fiyatlarını artırma potansiyeli az değil.

2- Enflasyonun yükselmesi

İthalata ek vergi, enflasyonun da yükselmesine sebep olacak. İthal malların fiyatı doğrudan yükselirken, yerli üreticilerin de fiyatlarını kısmen artırma eğilimi olabilir.

3- İhracatın yavaşlaması

Türkiye’nin yaptığı ithalatın önemli bir bölümü içeride işlendikten sonra ihraç ediliyor. Ancak işleyip ihraç etmek üzere ithal edilen malların tamamı Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilmiyor. Bu durumda ithalat maliyetlerinin artması, toplam üretim maliyetini ve ihracat fiyatlarını da yukarı çekiyor.

4- Büyümenin yavaşlaması

Temel ilke olarak dış ticaret üzerindeki maliyetler uzun dönemde büyüme üzerinde negatif bir etkiye sahip. Zaten bu nedenle, ülkeler birbirleri ile ticaretin önündeki engelleri kaldırmaya, serbest ticaret anlaşmaları yapmaya çalışıyor.

5- Diğer ülkelerin karşılık verme ihtimali

Türkiye olarak biz, ticaret partnerlerimizden yaptığımız ithalata uyguladığımız vergileri artırırsak, onların da bizden yaptıkları ithalata uyguladıkları vergileri artırmaları mümkün. Bu da ihracatımızın azalmasına neden olabilir.

6- DTÖ’nün soruşturma açma olasılığı

Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olan ülkeler, ithalatı zorlaştırıcı önlemler alan üyeleri Örgüte şikâyet edebilir. Bu şikâyeti ele alıp soruşturmak için bir Panel kurulur. Değerlendirmelerden sonra Panel şikâyeti haklı bulursa, diğer üyelerin de benzer tedbirler almasına hükmedebilir.

Artıları ve eksileri ile ilave gümrük vergisi uygulamasının olası sonuçları böyle. Vergilerin artırılması kısa vadede cari açığın azalmasına yardımcı olacaktır ancak açığı kalıcı olarak azaltmak, tek başına vergilerin artırılması ile ulaşılabilecek bir sonuç değil. Olumsuz seçeneklerin gerçekleşme ihtimalini azaltmak ya da bunların olası etkilerini hafifletmek için gümrük vergilerindeki artışın, başka kararlarla da desteklenmesi gerekiyor.

Tüm yazılarını göster