İktisat öğretisinde de, ekonominin satırlarında da; doğru, etik, akılla, vicdanla iktisat disiplininin kuralları kapsamında çalışmak gerekliliği; birçok ayrı kaynakta, yüzyıllar öncesinden beri yazılı olarak yer almaktadır.
Daha önce de defalarca yazdığım gibi iktisat; bir bilim değil, bir disiplindir. Bilim olsaydı yapılanlar aynı olduğu takdirde sonuçlar da hep aynı olurdu. Oysaki iktisatta yapılanlar, olanlar; ülke ekonomilerine, hane halklarının davranış biçimlerinde ve diğer birçok hususta farklılıklar arz eder. Temel kurallar olsa da, bilhassa ekonometrik hesaplamalarda farklılıkların olması son derece doğaldır.
İktisatta matematiği bilmek, aritmetiği de doğru kullanmak önemlidir. Aksi durumda toplumun güveni kaybolur, hattâ mizah konusu bile olunabilinir. Matematik, ekonomide gerçeğin kısmen ya da tamamen saklanmasının net ortaya çıkartılabildiği, her türlü yapısal desteği ekonometrinin ve iktisat kullanımına sunar.
Tabii bir de zamanlama hususu var ki; bunu da önemsemekte fayda var. Geç kalınan her türlü algılama, kabullenme, çare arama, hattâ uygulama ekonomide daima negatif çalışır.
Bu koşullar doğrultusunda son günlerin önemli gündemine yerleşen NHN (Net Hata Noksanı) konusuna bakalım. Sayın Dr. Mahfi Eğilmez 13 Eylül 2022 tarihli “Nereden Geldi Bu 24 Milyar Dolar” başlıklı yazısında konuyu mükemmel bir şekilde anlatmış. Okumanızı ısrarla öneririm. nerden geldi bu 24 milyar dolar https://www.mahfiegilmez.com
Elbette hocanın yazdığının üzerine bir şeyler yazmak değil amacım. Aksine Mahfi Hocanın yazdıklarından yararlanarak konuyu bir defa daha değerlendirmek ve paylaşmak, tabii kendilerinin her zamanki engin müsaadeleri ile…
Carî açık verilen ödemeler dengesi hesabı, çift taraflı çalışan bir hesaptır. Çok iyi anlaşıldığı üzere bu denge hesabında girişler ve çıkışlar birbirini nötralize eder. Sonuçta hesap eşitlenir ve çift çizgi çizilmeden önce borç-alacak eşit çıkmak durumundadır.
Diyelim ki hesap altı eşitlenemiyor. Bazı şartlar dolayısıyla bu olabilir. Ancak bu son derece minimal bir sayısal farklılıkla kabul edilebilir ve bunun devamlı olması istenmez, hattâ buna izin de verilmez. Carî açık tabii ki olabilir, ama yukarıdaki koşullar çerçevesinde…
Bu durumda;
1- Ters çalışan bir sistem dışılık vardır.
2- Ekonomide her zaman yanlışlıklar matematik kullanılarak ortaya çıkartılır.
Bu arada carî açıkla büyüme, enflasyon ilişkisini de uygulama kapsamında değerlendirmek iktisat kurallarında tercih edilmeyen bir ekonomi yöntemi olarak kabul edilir.
Ödemeler dengesi ana hesapları
- Carî işlemler dengesi
Gelirler : İhracat gelirleri + Hizmet gelirleri + Diğer gelirler
Giderler: İthalat giderleri - Hizmet giderleri - Diğer giderler
CİD= (İhr Gel.+Hizm. Gel.+Diğer Gel.)-(İth. Gid.+Hizm. Gid.+ Diğer Gid.)
- Sermaye hesabı
Üretilmeyen ve finansal olmayan varlıklar
- Finans hesabı
Doğrudan yatırımlar + Portföy yatırımları + diğer yatırımlar
- Rezerv varlıklar
Resmi döviz rezervlerindeki artış veya azalışlar ve varsa IMF’ye yapılan ödemeler /
IMF'den alınan krediler.
Netice itibariyle bu hesaplar borç / alacak bakiyesi verebilir, ancak bilanço mantığı çerçevesinde nihayette dipte eşitlik sağlanmış olmalı yani Borç=Alacak olmalıdır.
İşin özü, özeti:
Carî İşl. Dengesi (+/-) Sermaye Hesabı (+/-) Finans Hesabı (+/-) Rezerv Varlıklar (+/-) = 0
Bilanço mantığında sonucun sıfır çıkmaması durumunda yukarıdaki formüle NHN +/- olarak dâhil edilir.
O zaman formül:
Carî İşl. Dengesi (+/-) Sermaye Hesabı (+/-) Finans Hesabı (+/-) NHN (+/-) Rezerv Varlıklar (+/-) = 0
şeklini alır.
Yine de bu denklemi aşağıdaki sonuçlardan biriyle değerlendirme durumu ortaya çıkar.
Sonuç:
Sonuç = 0 ise ……… Sorun yoktur.
Sonuç > 0 ise ……… Ekonomiye kaynağı bilinmeyen bir döviz girişi olmuştur, NHN +
Sonuç
Bu durumda derhal bir kötü niyet aranmadan önce bazı irdelemeler yapmak, yeniden değerlendirmek, kontrolleri yapmakta yarar vardır. Bazı hatalar, gecikmeler vb durumlar olabilir.
Zaman uyumsuzlukları, beyan hataları, kayıt dışı işlemler, ölçüm hataları, kaynağı bilinmeyen para giriş ya da çıkışları olabilir. Ancak belgeler, matematik mantığında analizler yanılmaz. Ödemeler dengesi düzenlemeleri yapılırken birçok veriye gereksinim olacağı malûmdur. Konunun önemine binaen verilerin tamamı TCMB ve TÜİK kurumlarından temin edilmektedir.
Hata ve / veya yanlışlıklar hep olabilir; Devlet tarafında da, özel sektörde de… Burada esasen bana tuhaf gelen görüş; “Özel sektörün kayıt dışı olmaya daha yatkın olması” şeklindeki görüştür. Geçmişte örnekleri olsa bile bunu sürekli olarak bu şekilde değerlendirmek, özel sektör yapar, kamu sektörü yapmaz tümevarımı bence önyargılı ve doğru olmayan bir yaklaşımdır.
Burada ödemeler dengesindeki carî açık sayılarının ötesinde, esasen TCMB’nin son derece titiz bir araştırma ile NHN değerlerini incelemeye alması gerekli hâle gelmiştir. Ayrıca bu konunun araştırılması hususu TCMB’nin bağımsızlığı ile de son derece ilgili bir konu, bir göstergedir. Bunun paralelinde de TCMB’nin yaptıracağı araştırma bulgu ve sonuçlarının da kamuoyu ile paylaşımı da gereklidir.
Özet;
Ödemeler dengesinde cari açık olabilir, olur da. Bilanço mantığıyla çalışan ödemeler dengesindeki carî açık / fazla NHN ile düzenlenerek hesap kapama noktasında çift çizgi eşit borç ve alacak için çekilir. NHN sürekli kullanımı tercih edilmeyen bir durum olmasının ötesinde, bir noktadan sonra TCMB tarafından araştırılmasının yapılması gereğini doğurur.
İktisat, bir disiplindir. Kendi öğretisi, kuralları vardır. Ancak bu kurallar her zaman, her ekonomide bire bir aynı sonuçları vermez. Ekonomilerde oluşanlar, hatalar, özellikle matematikle yaklaşımın ve aritmetik kullanımının neticesinde mutlaka ve mutlaka ortaya çıkar. İktisatta; Matematik, aritmetik, ekonometri ve veri iletişimi, tam ve doğru zamanlama yapıldığında; uygulamadaki hata marjı son derece düşük olur.
Zaten, istenen de böyle olmasıdır…