Türkiye Varlık Fonu (TVF) Genel Müdürü Zafer Sönmez, temmuz ayı başında Turkcell operasyonunu konuşmak üzere İstanbul’daki ofisine gittiğimde bana bir kitap hediye etti:
• Bir Cumhuriyet Akıncısı, Türkiye’de Milli Sanayinin Mimarlarından Nurullah Esat Sumer
Hasan Aslan Akpınar’ın kaleme aldığı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan kitapla ilgili şu bilgiyi özetledi:
- Nurullah Esat Sumer, Sümerbank’ın kurucusu ve ilk Genel Müdürüdür. Kendisine “Sumer” soyadı bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından, Sümerbank’ın kurucusu olmasına istinaden verilmiş.
Kitabın bazı bölümlerini dün yeniden okudum. Şu bölümün altını çizdim:
- Türkiye’de “devletçilik” ilkesinin benimsenmesi neticesinde öncelikle “iktisadi planlama”ya duyulan ihtiyaç artar. Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’e göre iktisat planla gelişmeli ve adalete dayanmalıdır.
Kitabın yazarı Hasan Aslan Akpınar, bu bölümde şu notları düştü:
- Bu çerçevede milli tasarruf yatırıma dönüştürülürken milli bir plana gereksinim duyulacaktı. Gazi ilk kez milli iktisadı yaratacak tasarrufu da “milli” olarak tanımlamıştır.
Bu noktada Atatürk’ün öngördüğü ilkeyi aktardı:
- Milli iktisadın her şubede tesis, tevsi ve inkişafı için lazım olan sermayenin en bereketlisi milli tasarruftur.
Kitabın yazarı Akpınar, bu ilkeyi aktardıktan sonra notlarını şöyle sürdürdü:
- Türkiye Cumhuriyeti devleti, sanayileşmenin nasıl planlanacağını Gazi Mustafa Kemal’den öğrenmiştir.
Kitabın kahramanı Nurullah Esat Bey’in kullandığı tanımı irdeledi:
- Nurullah Esat Bey, Türkiye ekonomisinin gelişimi için “Ekonominin KEMALLEŞMESİ” tanımını kullanmıştır.
Bu bölümde Nurullah Esat Bey’in şu sözlerini alıntıladı:
- Türk endüstrileşmesi, hedefleri önceden tayin edilmiş, bir milli şuur hareketidir ki, inkılap onu, bir dava olarak gayeleri arasına almış ve 1933’ten beri devlet planları ile yalnız ziraatı, sanayisi, madenciliği, kara ve deniz nakliyeciliği, yani yalnız ekonomisi ile değil, bütün varlığı ile millet olarak “KEMALLEŞMESİ”nin sembolü olmuştur.
Kitabın bu bölümünde Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini özellikle işaretledim:
• İktisat planla gelişmeli ve adalete dayanmalıdır.
• Sermayenin en bereketlisi milli tasarruftur.
Plan, adalet ve milli tasarruf...
Bugün de çok gerekli değil mi?
Kağıdını yapamayan memleket kültürünü yabancı lütfuna bağlar
Hasan Aslan Akpınar, "Bir Cumhuriyet Akıncısı” kitabında Nurullah Esat Sümer’in kilit rol oynadığı bir sektöre daha işaret etti:
- Nurullah Esat Sumer'in Türkiye'de tekstil sanayiinin kurulmasında oynadığı kilit role ek olarak kağıt sanayimin ve SEKA'nın kurulmasında oynadığı role de değinmek gerekir.
Akpınar, kitabının bu bölümünde Cumhuriyetin 10’uncu yılıyla ilgili şu noktanın altını çizdi:
- Cumhuriyetin 10'uncu yılı kutlanırken Türkiye hâlâ ithal kağıt kullanmaktadır. Yerli kağıt üretecek bir fabrikanın kurulması için başlatılan ilk girişimler, böyle bir fabrikanın zarar edeceği yolundaki görüşler karşısında başarısız olmuştur.
Kitabın bu bölümündeki notlara göre, Nurullah Esat Sumer, MehmetAli Kağıtçı ile birlikte çalıştı, dönemin İktisat Vekili Celal Bayar’ın desteğiyle İzmit’te SEKA’nın kurulmasında etkin rol oynadı.
Sumer, SEKA’nın ürettiği kağıda basılan 1935 yılı faaliyet raporunu Atatürk’e şu sözlerle sundu:
- İşte efendim, “çalışmaz” dedikleri fabrikamızın ürettiği milli kağıda basılmış bir yıllık emeğimizin kitabı...
Atatürk, Sumer’e şu yanıtı verdi:
- Çocuğum, bana bu fabrikanın işlemeyeceğini, memlekete dert olacağını, lüks ve fanteziden ileri gitmeyeceğini açık-kapalı çok söyleyenler oldu. Bunlar içinde hâlâ bakanlık sandalyesinde oturanlar da var.
Atatürk, yanıtını şöyle sürdürdü:
- Öteki fabrikalardan vazgeçilse bile kağıt üretiminden vazgeçilemez. Çünkü, bir memleket kağıdını kendi yapamadığı zaman ulusal kültürünü yabancı lütfuna bağlar. Kapitülasyonların en tehlikelisi de budur.