“İktidarın attığı bu imza çıkarlarımızla bağdaşmayan bir tavizdir”

Canan SAKARYA Ankara Günlüğü

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvurusuna yönelik çekincelerini geri çekip üyeliğine destek vermesini eleştirerek, “Bundan bir ay önce, ülkemizin bu konuda iki önceliği olduğunu söylemiştik. Bunlardan birincisi, Putin Rusya’sının, saldırgan dış politikasına karşı, NATO ittifakını, olabildiğince güçlendirmekti. İkinci önceliğimiz ise, PKK’nın Avrupa topraklarından, topyekün, bütün unsurlarıyla silinip atılmasıydı. Ne var ki, varılan mutabakatın maalesef, bu çok temel konulardaki beklentilerimizi karşılamaktan oldukça uzak olduğu gözüküyor” dedi.

“İktidarın, İsveç ve Finlandiya nezdinde, herhangi bir somut gelişme olmaksızın attığı bu imza maalesef, ülkemizin çıkarlarıyla bağdaşmayan bir tavizdir” diyen Akşener, “Çünkü, mutabakat metnine göre, verilen sözlerin tutulması için oluşturulacak, üçlü mekanizma, İsveç ve Finlandiya, NATO üyesi olduktan sonra devreye girecek. Yani, bu mekanizmanın, işlememesi durumunda, Türkiye, elindeki NATO kartını kaybetmiş bir biçimde, itirazlarını sürdürmek ve haklı davasını anlatacak, muhatap aramak zorunda kalacak” değerlendirmesi yaptı.

Akşener, “İkinci konu ülkemizin, PKK ile YPG/PYD arasında kurduğu ilişkinin, mutabakat metninde, özenle birbirinden ayrıştırılmış olmasıdır. Türkiye’nin devlet politikası, YPG, PYD ve PKK’nın, bir ve aynı şey olduğu, yani aynı zehirli ağacın dalları olduğudur. Ancak; mutabakat metninin 5’inci paragrafı, PKK’yı terör örgütü olarak görürken, YPG ve PYD, Türkiye’ye yönelik ulusal çıkar tehdidi olarak tanımlanıyor. Üstelik İsveç ve Finlandiya, terör örgütlerine yapılan finansal yardımları ve militan katılımlarını denetleme sözü verirken, yine 5’inci paragrafa işaret ediliyor, PYD ve YPG, bunun dışında tutuluyor” dedi.

“Bu karar bir sermaye kontrolüdür”

Akşener, BDDK’nın, şirketlerin kredi kullanımına ilişkin kararını da değerlendirdiği İYİ Parti Meclis Grup toplantısında, “Merkez Bankası Başkanını değiştirdi, olmadı, Hazine ve Maliye Bakanını değiştirdi, olmadı. Enflasyon patladı, TÜİK’in müdürlerini değiştirdi yine olmadı. Şimdi de serbest piyasa koşullarını değiştirmeye kalkıyor. Lafı eğip bükmenin alemi yok, bu karar, bir sermaye kontrolüdür. Bu karar, Türkiye’de 1989’dan beri var olan, sermayenin serbest dolaşımını, net olarak ortadan kaldırmaktır. Bu karar, Bay Kriz’in Türk şirketlerine uyguladığı bir ambargodur” diye konuştu.

Tüm yazılarını göster