Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (UNEP) göre, Afganistan iklim değişikliğine karşı en kırılgan olan ülkelerden biri. Ülkede 1998 yılından bu yana 7 milyondan fazla Afgan vatandaş doğal felaketler ve aşırı iklim olayları nedeniyle mağdur oldu.
Gittikçe kuraklaşan ve sıcaklaşan ülkede 1960 yılından beri her 10 senede bir yağmur yüzde 2 azalıyor; sıcaklık ise 0.6 derece artmış durumda. İklim değişikliği bu hızda devam ederse yüzyılın sonuna kadar ülkede 2°C – 6.2°C arasında yükseklik bekleniyor. Kuraklık yoğun olması nedeniyle aşırı yağış olaylarında kurumuş olan toprak suyu ememiyor ve sel felaketleri meydana geliyor.
Geçtiğimiz otuz yıl, ekinleri yok eden, insanları aç bırakan sel ve kuraklığı getirdi. Ve Taliban da aslında bu acıdan yararlandı. CBSNews’dan Cara Korte iklim değişikliğinin Taliban’ı nasıl güçlendirdiğini sorgulamış makalesinde.
Tarım bugün Afganların yüzde 60’ından fazlasının gelir kaynağı. Öte yandan, Dünya Gıda Programı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve Afganistan Ulusal Çevre Programı tarafından gerçekleştirilen ortak bir araştırmaya göre, ülkedeki çatışmaların yüzde 80’inden fazlası doğal kaynaklarla bağlantılı. Germanwatch Küresel İklim Riski Endeksi’ne göre, Afganistan 2019 yılında, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında altıncı sırada yer aldı.
Kuraklık ve seller çiftçiliği zorlaştırıyor
Dünya Bankası verilerine göre, geçtiğimiz son 20 yılda, tarımın Afganistan GSYIH’sı içindeki payı yüzde 20’den yüzde 40’a yükseldi. Fakat iklim değişikliği çiftçiliği her geçen gün daha zor bir hale getiriyor. Kuraklık veya selden zarar gören topraklar nedeniyle, bölgedeki çiftçiler üretimi ve hayvancılığı sürdürmek için büyük mücadele veriyorlar. Bazı durumlarda ayakta kalmak için borçlanmak zorunda kalıyorlar. Borçlarını ödeyemediklerinde ise Taliban devreye giriyor.
Atlantik Konseyi Güney Asya Merkezi Sorumlularından Kamal Alam, Taliban’ın tarım sektöründe yaşanan sıkıntılar ve devlete karşı güvensizlik duygusunun artmasından beslendiğini ve destekçi topladığını söylüyor. Alam, Taliban’ın kendi için savaşanlara kişi başına günlük 5-10 dolar verdiğini; bu paranın Afganistan’da bir çiftçi tarafından kazanılmasının mümkün olmadığını da ifade ediyor.
“Yoksulluk, savaş içinde yaşayan bir toplumun en son düşüneceği konu iklim değişikliğidir” diyen Alam’ın yorumları şöyle:
“Bugün, Afganların üçte biri kuraklık nedeniyle ‘kriz’ veya ‘acil durum’ seviyelerinde gıda güvensizliği yaşıyor. Mevcut durum, 2018’de binlerce kişinin ölümüne neden olan kuraklıktan çok daha tehlikeli. Çiftçilikten kaçmak zorunda kalan Afganlar ise, Taliban baskısından kurtulamıyor.”
Unutmayalım ki, iklim değişikliği, daha önceki yıllarda da dünyanın farklı bölgelerinde terörizmi ve sosyal sorunları körükledi…
2017 yılında Çad Gölü Havzası boyunca yer edinip, su kıtlığı yaşanan Orta Afrika’yı ele geçiren Boko Haram; ya da Irak ve Suriye’de aşırı kuraklıktan muzdarip tarım topluluklarından yararlanan İŞİD bu örneklerden bazıları…