Avrupa ve Amerikan üniversitelerinden bir araştırma ekibi tarafından yapılan ve Environmental Research Letters dergisinde yayınlanan inceleme, devam eden iklim değişikliğinden kaynaklanan ekonomik hasarın bu yüzyılın sonunda daha önce tahmin edilenden altı kat daha yüksek olabileceğini ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre, iklim değişikliğinin ekonomik büyüme üzerindeki etkileri hesaba katıldığında, küresel GSYİH, 2100 yılına kadar ısınmanın etkilerinin görülmediği duruma kıyasla yüzde 37 daha düşük olabilecek. Hesaba katılmayan kalıcı zararlar dikkate alındığında ise, GSYİH’nin yüzde 6 oranında daha düşük olacağı belirtiliyor. Bu da büyüme üzerindeki etkilerin iklim değişikliğinin ekonomik maliyetlerini altı kat artırabileceği anlamına geliyor.
İklim değişikliğinin yol açtığı zararların uzun vadeli büyümeyi ne kadar etkilediği ve toplumların bu zararların azaltılmasına yönelik kurulacak düzene ne kadar uyum sağlayabileceği konusunda hala önemli bir belirsizlik mevcut.
Öyle ki büyümenin ne derece etkilendiğine bağlı olarak, bu yüzyıl içinde ısınmanın yol açtığı ekonomik maliyetler, küresel GSYİH’nin yüzde 51'ine kadar çıkabilir.
Yeni çalışma, iklim değişikliğine ilişkin ekonomik modellerde bilim insanlarının daha iyi anlamaya çalıştığı üç unsura odaklanıyor. PAGE olarak bilinen önemli bir iklim ekonomisi modeli, iklim değişikliğinin maliyetlerine ilişkin öngörülerin nasıl arttığını hesaplıyor.
1 ton CO2’nin ekonomik hasarı 3 bin doların üzerinde olabilir
Son dönemde yaşanan kuraklık, yangın, sıcak hava dalgaları ve fırtınalar gibi aşırı hava olaylarının, sağlık, ekonomi ve iş gücü verimliliği üzerindeki etkileri yadsınamaz. Fakat buna rağmen, bugüne kadar uygulanan modeller sadece kısa vadeli hasarlara odaklanırken, iklim değişikliğinin ekonomik büyüme üzerinde kalıcı bir etkisi olmadığı varsayıldı.
PAGE’in iklim biliminde son on yılda görülen gelişmeleri ve iklim değişikliğinin yıllık ortalama sıcaklıkların değişkenliğine etkisini dikkate alacak şekilde güncellenmesinin ardından ise, maliyetler ciddi odanda yükseldi. Dolayısıyla bu yeni model, iklim değişikliğinin ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Araştırma; sadece bir ton karbondioksit emisyonundan kaynaklanan ekonomik hasarın 3 bin doların üzerinde olabileceğini gösteriyor. Bulgular büyük belirsizlikler gösterse de, ulaşılan değerler politika yapıcıların varsaydığı değerlerden çok daha yüksek.
University College London’dan Dr. Chris Brierley: "İklim değişikliğinin uzun vadeli ekonomik büyüme üzerinde tam olarak ne kadar etkisi olacağını henüz bilmiyoruz, ancak çoğu ekonomik modelin varsaydığı gibi bu etkinin sıfır seviyesinde olması pek mümkün değil. İklim değişikliği, Kuzey Amerika'daki son sıcak hava dalgası ve Avrupa'daki seller gibi yıkıcı hava olaylarının görülme olasılığını oldukça arttırıyor. Ekonomilerin bu tür olaylardan sonra birkaç ay içinde toparlandığını varsaymayı bırakırsak, ısınmanın yol açtığı maliyetlerin belirtilenden çok daha yüksek olduğunu görebiliriz. İklimin ekonomik büyümeyi nasıl değiştirdiği daha iyi anlamamız gerekiyor, ancak uzun vadeli küçük etikler bile, emisyonları bir an önce azaltmanın ne kadar önemli hale geldiğini gösteriyor.”
ETH Zürih’den Paul Waidelich: “Bulgular, sera gazı emisyonlarını azaltmanın iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmaya göre daha az maliyetli olduğunu ve ısınmanın devam etmesiyle ortaya çıkacak ekonomik zararların, emisyonları önlemek için alacağımız birçok tedbirin maliyetine göre çok daha ağır basacağını doğruluyor. Maliyetlerin daha önce varsayılandan daha yüksek gerçekleşmesi riski, hızlı ve güçlü azaltım tedbirlerinin aciliyetini bir kez daha teyit ediyor. Bulgular, sera gazı emisyonlarını azaltmamayı seçmenin son derece riskli bir ekonomik strateji olduğunu gösteriyor.”
Uluslararası Uygulamalı Sistem Analizi Enstitüsü ve Imperial College London’dan Jarmo Kikstra: “İklim değişikliğinin genel maliyetlerini hesaplamak çok zor, ancak giderek artan bilimsel kanıtlarla ekonomik tahminler iyileştiriliyor. İklimin ekonomiler üzerindeki kalıcı etkisine daha yakından bakarsak maliyetlerin katbekat artabileceğini görüyoruz. Ne kadar artacağı ise iklim eylemimizin seviyesine bağlı.”
Delaware Üniversitesi ve London Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu’ndan Dr James Rising: “Her yıl iklim değişikliğiyle bağlantılı doğal afetlerin sayısı artıyor ve dünya çapında net sıfır emisyona ulaşana kadar durum daha da kötüye gidecek. Bu çalışmada ileriye doğru atılan en büyük adımlardan biri, maliyet tahminlerinde sıcaklıktaki ortalama değişimden ziyade doğal afetlerin veya iklim değişkenliğinin risklerinin yakalanmaya başlamasıdır.”