Değerli okurlar, son dönemde ikinci el otomobil fiyatlarındaki fevkalade artışlar vesilesiyle 12 Haziran 2020 tarihinde yazdığım yazıda internetten satış yapanları bekleyen vergisel riskleri değerlendirmiştim. Söz konusu yazıdan sonra, 15.08.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” (Yönetmelik) ile sektöre ilişkin önemli düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeler araç satışı yapanların vergisel durumunu da netleştirmiştir.
Yönetmelik ile ikinci el motorlu kara taşıtı (motosiklet, otomobil, arazi taşıtı, otobüs, kamyonet, kamyon, traktör) ticaretiyle iştigal eden gerçek ve tüzel kişi tacirler ile esnaf ve sanatkârların ikinci el motorlu kara taşıtı alım satım faaliyetlerini, yetki belgesinin verilmesi, yenilenmesi ve iptaline ilişkin usul ve esasları, ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapılan işletme, toplu iş yeri ve pazarlarda aranan şartları, ikinci el motorlu kara taşıtı alım satımında ödeme yöntemlerini, noterlerin ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretine ilişkin yükümlülükler ve Ticaret Bakanlığı, yetkili idare ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretine ilişkin görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin çeşitli değişiklikler yapılmış olup bu yazıda söz konusu değişikliklerden önemli gördüklerime değineceğim.
Yönetmelikte ikinci el motorlu kara taşıt ticaretinin kapsamında değişiklik yapılarak kiralama faaliyetinde bulunan işletmelerin en az bir yıl süreyle kiraladıkları taşıtlar kapsam dışına çıkarılmıştır. Bu durumda araç kiralama (rent-a-car) şirketlerinin 1 yıldan fazla kiraladıkları araçları satmaları halinde Yönetmelikle yapılan düzenlemelere uymaları gerekmemektedir.
Yönetmelikle yapılan kanaatimce en önemli değişiklik ise bir takvim yılında doğrudan veya aracılık yapmak suretiyle 3’ten fazla ikinci el motorlu kara taşıtı satışı yapanların bu işin ticaretini yaptığının kabul edilmesi ve yetki belgesi alma zorunluluğunun getirilmesidir. İnternet ortamında ikinci el motorlu kara taşıtı satışına aracılık edenler ise 1.1.2021 tarihinden itibaren, işletmelerin üyeliğinden önce Ticaret Bakanlığının internet sayfasından veya İkinci El Motorlu Kara Taşıtı Ticareti Bilgi Sistemi üzerinden yetki belgesi kontrolü yapmak ve yetki belgesine sahip olmayan işletmelerin üyeliğine izin vermemekle yükümlü tutulmuşlardır. Bu durumda, 2021 yılı sonrasında artık yıl içerisinde 4 ve daha fazla motorlu araç satacak kişilerin yetki belgesi almadan internetteki aracı platformlardan satış yapmaları fiilen mümkün olamayacaktır. Yetki belgesi başvurusu bahsettiğim bilgi sistemi üzerinden yapılmakta olup bu belgeyi almak için meslek odasında kayıtlı olmak, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak, iş yeri açma ve çalışma ruhsatına sahip olmak, meslek odası ve vergi kayıtları ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatındaki iştigal konuları arasında ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti faaliyetinin bulunması şartlarının sağlanması gerekmektedir. Bu düzenlemeler sonrasında, bireysel olarak araç alıp satanların yetki belgesi olmadan yıl içerisinde 4’ten fazla araç alıp satmalarının önüne geçilmiş bulunmaktadır.
Tebliğle yapılan ikinci en önemli değişiklik, araç satış bedelinin nakit olarak ödenmesi halinde, satış bedelinin Bakanlıkça yetkilendirilen kuruluş tarafından taşıt mülkiyeti ile satış bedelinin eş anlı el değiştirmesini sağlayacak şekilde oluşturulan elektronik sistem üzerinden ödenecek olmasıdır. Bu değişiklik ile basına da yansıyan dolandırıcılık faaliyetlerinin önüne geçileceğini düşünüyorum.
Yönetmelikteki düzenlemelere uymamanın cezası ise Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 18. maddesi uyarınca 2020 yılı için 5.706 TL idari para cezasıdır.
Yönetmelikle yapılan yukarıda yer verdiğim düzenlemeleri sektörü disipline etmek, dolandırıcılık faaliyetlerinin önüne geçmek ve vergisel belirsizlikleri ortadan kaldırmak açısından olumlu buluyorum. Maliye, belli sayıdaki satışları ticari kazanç olarak vergilendirme eğilimindeydi. Bu düzenleme ile Maliye’nin bu uygulaması hukuki bir zemine oturmuş oldu. Bundan sonra yıl içerisinde 4 ve daha fazla taşıt satanlar ticari kazanç sahibi olarak vergilendirilecekler ve Vergi Usul Kanunu’nda yer alan defter tutma, fatura vb. belge düzenleme, beyanname verme gibi yükümlülükleri yerine getireceklerdir. Aslında bu kişilerin söz konusu işi yapmaları için yetki belgesi alma zorunluluğu bulunmakta olup bu belge alınmadan önce vergi dairesinde mükellefiyet açılışının yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla sistem bir otokontrole bağlanmış durumdadır. Yönetmelikte atıf yapılan idari para cezasının ne kadar caydırıcı olacağını ise zaman içerisinde göreceğiz.
Diğer taraftan, Yönetmelikteki düzenlemelerin hukukiliği ise tartışmalıdır. Zira Yönetmelikle yapılan bazı düzenlemeler (özellikle 3’ten fazla araç satışı için yetki belgesi zorunluluğunun getirilmesi) Anayasa'da temel hak ve özgürlük olarak korunan Anayasa’nın 35. maddesindeki mülkiyet hakkına, 48. maddesindeki çalışma özgürlüğüne ve 49. maddesindeki çalışma hakkına müdahale etmektedir. Anayasanın 13. maddesi uyarınca bu temel hak ve özgürlüğe yapılan sınırlamanın bir idari düzenleme olan yönetmelikle değil “kanunla” yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, Yönetmeliğin Anayasa’ya aykırılığı iddiası haklı olarak gündeme gelebilir.
Yönetmelikteki yetki belgesine ilişkin düzenleme, belge sahipleri açısından potansiyel işler de yaratacaktır. Özellikle elinde çok sayıda taşıt olan işletmeler, belli aralıklarla ellerindeki bu araçları yenilemekte veya elden çıkarmaktadırlar. Özellikle aktiflerinde filo halinde taşıt bulunan lojistik firmaları, yolcu taşıyan firmalar (otobüs-minibüs-servis işletmeleri), son dönemde büyüyen bir sektör olan moto-kurye hizmeti sunan işletmeler vb. bu düzenlemeden etkilenecektir. Çünkü bu firmalar sattıkları araçlar için ya yetki belgesi başvurusu yapmak durumunda kalacaklar (esas işleri olmadığından bu seçeneğe ihtimal vermiyorum) ya da ellerindeki araçları yetki belgesine sahip işletmeler aracılığıyla satmak durumunda olacaklardır. Bu nedenle, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle uğraşanların iş hacmi artacaktır diye düşünüyorum.
Sözün özü: Ruhsatsız iş, hüviyetsiz insan gibidir.