Anadolu’nun onlarca yerinde iş insanlarıyla konuşurken, “teşvik sistemi” bağlamında, abartılı, yanlış anlamalara açık bir söylem denerdim: “Ülkeyi yöneten olsam, siz de bana ülkenin kaderini değiştirecek bir proje getirseniz; Sultanahmet Camii avlusuna çadır kurar, orda imalatın gerçekleştirilmesine izin verirdim...” derdim.
Maksadı aşan bu anlatıma hiçbir itiraz gelmezdi. Alkışlayanların çokluğu da şaşkınlığımı artırırdı. Sonra düşündüm ki, ülkemin insanları, üretmenin, var olmanın ve varlıklı olmanın gerek şartı, geleceği inşa edecek güç olduğunu kavramış. Sözcüklerin seçimi özensiz olsa da ardındaki niyeti anlayınca ayakta alkışlayarak neden yana olduğunu gösteriyordu.
Az zaman değil iki yıl önce IHI DALGAKIRAN Ortaklığı’nın Dilovası’ndaki tesislerinin açılışından sonra, tesisin Genel Müdürü Yakub Tüfekci’den ortaklığın amacını, hedeflerini ve ülkemize katkılarının neler olduğunu sormuştum. Düşüncelerimi paylaştığım yazınının başlığında şu ifade yer alıyordu: “IHI DALGAKIRAN’ın kompresörden öteye anlamı.”
İş dünyamızda “angaje olduğumuz sonuçları” açıklamadan, sadece “ulaştığımız sonuçların” hikâyesini anlatma şark kurnazlığı yaygındır. Göz boyama, olduğundan farklı görünme eğilimi iş dünyamızda da bir hayli yaygındır.
Nelere angaje olundu?
IHI DALGAKIRAN’ın Genel Müdürü Yakub Tüfekci tam 2 yıl önce, Türk-Japon ortaklığı olan firmasının “angaje olduğu hedefleri” paylaştı:
► IHI Grubunun 165 yıllık deneyim ve birikimini ülkemize taşıyacaktı.
► Tesiste, deplasmanlı (vidalı, pistonlu) kompresör yerine, üretilecek dinamik turbo kompresörlere bir mikron hassasiyetinde parçalar kullanılacaktı.
► Akredite test laboratuvarlarıyla kalite güven altına alınacaktı,
► Turbo kompresörlerde kritik parçalardan biri olan bakır soğutma ünitelerini hat kurarak üretilecek ve IHI DALGAKIRAN Turbo kompresörlerinin üretiminde kullanılacaktı.
► PLC sistemi ve yazılımları IHI DALGAKIRAN mühendisleri tarafından gerçekleştirilecekti.
► Kompresör üretimlerimizde yerlilik oranı hızla artırılacak, yüzde 75 hedefi yakalanacaktı.
► Girdi alınan ve girdi verilen sektörleri know-how aktarılarak, sağlam bir ekosistem oluşmasına katkı yapılacaktı.
Siemens’te Hüseyin Gelis’in değişik ülkelerde çalışmanın ve Sanayi Devrimi’nin kadim bir şirketindeki birikiminin düz aynalara yansıyan üretken bir tutumu var. Kendisinin düşüncelerini alır ve yazarsanız, bir sonraki buluşmada, önceki yazılarda nelere angaje olunduğunun dökümünü yapar, hangilerinin gerçekleştiğini ve hangilerinin gerçekleşmediğini netleştirir. Bu yöntem, sadece kendi işinin verimini artırmaz, gazetecinin de fikr-i takip konusundaki durumunu açığa çıkarır. Yaşamdan edindiğim bu deneyim nedeniyle, Yakub Tüfekci’ye, gazeteciliğin namusunun “fikr-i takip” olduğunu anımsatıyor; bana anımsattığı bir önceki yazının metninin dökümünü yaparak, geride bıraktığımız iki yılda yapılanların sıralamasını yapmasını istiyorum:
► Kuruluşumuzun ilk yılında turbo kompresörlerde yerlilik oranımız yüzde 55 dolaylarındaydı; bugün yüzde 75’e ulaşıldı.
► Ar-Ge merkezimizi planlandığı gibi hayata taşındı, tedarikçi sayısını artırıldı, eğitimleri yapıldı, sürekli eğitim mekanizmaları oluşturuldu, kuruluş kendi ekosistemini güçlendirdi.
► Toplam çalışan sayısı 40 kişiden 80 kişiye, mühendis sayısı 15’ten 32’ye yükseltildi.
► Ürettiğimiz turbo kompresörlerimizin kapasite aralığı artırıldı: 250 kWh- 2000 kWh gücünde kompresörler piyasaya sunuldu.
► Türkiye’nin alanında en büyük makinası olan 1850kW gücünde turbo kompresör üretildi.
► Yaklaşık 10 ülkeye ihracat yapılıyor; toplam satışların yüzde 30’unu aşıyor. Müşteriler arasında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler var.
► Üretim kapasitesi artırıldı, kalite ve teknik olanaklara sürekli yatırım yapılıyor.
► Projeler hız kesmeden sürdürülüyor: Ülkemizin önemli bir demir-çelik üreticisinin kompresörlerini anahtar teslimi projelendirildi; enerji tüketimini 5400 kW’dan, 3400 kW düzeyine indirildi; yıllık enerji tasarrufu bir milyon Euro düzeyinde gerçekleşti. Yatırım kendini bir yılda ödüyor.
► Ülkemizin büyük ve entegre bir tekstil tesisinde mevut turbo kompresörleri, IHI DALGAKIRAN’ın daha teknolojik ve verimli olanlarıyla değiştirerek 7 bin kW tüketim, 5700 kW düzeyine düştü. Akıllı kontrol sistemiyle etkinlik ve verimlilik artırma anlamına gelen endüstri 4.0 altyapısı oluşturuldu; insansız kontrol olanaklarını genişletildi, tüm yazılımı da kuruluşun Japon ve Türk mühendisleri ortaklaşa çalışarak yaptı.
► Ukrayna’da bir demir-çelik tesisinin azot ve oksijen kompresörleri IHI DALGAKIRAN Turbo Kompresör ile yenilendi ve tesis yaklaşık yüzde 30 enerji tasarrufu hedefliyor.
► “Tekrar eden sipariş katsayısı yüksek” giderek de yükseliyor. Ukrayna ve Türkiye’de pazar lideri olduk.
► Kocaeli Üniversitesi ile Ar-Ge işbirliği yaparak, ekosistem güçlendiriliyor.
Yazı insanı, bütün tarafların görüşlerini yansıtırsa, herkese eşit mesafede durma ilkesini yerine getirmiş olur; ama gerçekliğin peşinde gitmenin önemli bir ayağını eksik bırakır. Yazı insanlarının bir başka sorumlulukları daha vardır: Gerçeğin arayışının izini sürme.
Yazı insanı, özellikle bir ihtisas gazetesinde yazıyorsa, kendi birikimini de bilgiye dayalı fikir üretiminde katmalı, “megafon gazeteciliği yapma tuzaklarına” düşmemeli. Yakub Tüfekci’nin 2 yıl önceki angajmanları ile bugünün ulaştıklarını noktayı karşılaştırırken ülkemizde üretimin nitelik gelişmesi bağlamında başka sorular yönelttim: Kompresörde kalitenin ölçüleri nelerdir, sizden ilerideki rakiplerinize göre konumunuz nedir? Türk-Japon ortaklığının firma özelinde ve ülke düzleminde ne gibi katkılar yaptığını düşünüyorsunuz? Bundan sonraki gelecek için angajmanlarınız nelerdir?
Bir sonraki yazının konusunu da sorulan üç soruya verilen yanıtları paylaşacağız.