İki trilyon dolarlık ekonomi olacaktık, 925 milyar ile yetineceğiz

Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Türkiye bundan yaklaşık 10 yıl önce 2023 hedeflerini açıkladığında ekonominin 2 trilyon dolar, kişi başı milli gelirin 25 bin dolar ve ihracatın ise 500 milyar dolar olması öngörülüyordu. Bu iddialı hedeflerin tutmayacağı son yıllarda anlaşılmıştı ama hafta sonu açıklanan 2022-2024 Orta Vadeli Program (OVP) ile bunlar artık resmen rafa kaldırılmış oldu.  

OVP gösteriyor ki; Her şey yolunda gider ve yeni bir şok ile karşılaşmazsak Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünde iki trilyon dolarlık bir gayrisafi yurtiçi hasıla yerine 925 milyar dolar ile yetinmek durumunda kalacağız ki; mevcut küresel tehditler altında 925 milyar bile zor olabilir. Kişi başına 25 bin dolar olan gelir hedefi yerine ise 2023’te 11,465 doları hedefliyoruz. Bu da bizi ancak 2013 yılında gördüğümüz seviyeye yaklaştırıyor. İhracatta ise 500 milyar doların yarısına bile ulaşmak zorlaştı, 2023 hedefi 242 milyar olarak açıklandı.

2022-24 OVP’sine göre Türkiye gelecek üç yıl boyunca yüzde 5 dolayında büyüyen bir ekonomisi olan ancak işsizlik oranın çift hanelerde seyrettiği, enflasyonun dünya ortalamalarına göre yüksek kalmaya devam ettiği, yıllık 50 milyar doların üzerinde dış ticaret açığı verildiği ancak cari işlemler açığının turizm gelirlerindeki artış ile düşük tutulduğu ve faiz ödemelerinin harcamalar içindeki payının yüksek olduğu bir ekonomi olacak.

OVP birçok yönden gerçekçi bir şekilde hazırlanmaya çalışılmış. Büyüme hızı bundan önceki çoğu OVP’de olduğu gibi yüzde 5 dolayında hedeflenmiş. Daha düşük bir büyümeyi hedefleyen bir program Türkiye gibi diğer ülkelerle açılan arayı kapatmaya çalışan bir ekonomi için doğru olmazdı. Enflasyonda ise yıllardır Merkez Bankası’nın ısrarla koruduğu ancak bir türlü yaklaşılamayan yüzde 5’lik orta vadeli hedeften vazgeçildiği dikkat çekiyor. Ayrıca bu yıla ilişkin olarak konulan yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 16.2 ile Merkez Bankası’nın 14.2’lik tahmininden daha yüksek olması dikkat çekici. Zaten son verilerden sonra enflasyonun yılsonunda Merkez Bankası’nın tahmini dolayında kalması teknik olarak zora girmişti. Programda “yeşil dönüşüm”e vurgu yapılmış olması sevindirici ve umut verici.

Ekonominin mevcut yapısı ile 25 bin dolarlık kişi başı gelir seviyesine ulaşmamız zaten mümkün değildi. Aynı şekilde mevcut dinamiklerle 2023 için açıklanan 500 milyar dolarlık ihracat hedefine 2030’da bile ulaşmamız zor. Ulaşsak bile bunu 1 trilyon dolarlık ithalatla ancak yapabiliriz. 2023 hedefleri oldukça iddialıydı. Bunlarla geçen birkaç yıldan sonra Türkiye son yıllarda kendi “gerçekliği”ne döndü. Sorun, Türkiye’yi çok parlak bir yere taşımayacak olan bu gerçekliği değiştirebilmekte. Mahfi Eğilmez’in bloğunda dediği gibi, “Asıl olan yüzde 5 dolayında bir büyüme oranını sürdürülebilir kılmak ve ondan da önemlisi ekonomik büyümeyi gelişme parametreleriyle destekleyebilmektir. Büyüyen ama gelişemeyen bir ekonomi er ya da geç kazanımlarını yitirmek gerçeğiyle karşılaşır.”

Tüm yazılarını göster