İki ana tema

Şant MANUKYAN Ekofobi

Önce Pfe/Biontech ardından da Moderna ile gelen aşı haberleri piyasalarda var olan yatırım temalarını da değiştirdi. Zamanlama sürpriz olmasa da, zira her iki şirket de kısa süre içinde sonuçları açıklayacağını zaten ilan etmişti, aşıların etkinlik oranı gerçekten de şaşırtıcı. Mevsimsel grip aşılarına yakın, yani yüzde 50’nin altında bir oran, ekonomik toparlanma için çok fazla bir şey ifade etmeyecekti ancak yüzde 90 üstü bir oran aşı devreye girdiğinde ekonomik hayatın da normalleşmesine büyük katkıda bulunacak demektir. Finansal piyasalarda gördüğümüz ilk tepki elbette olumlu ve fakat beklenti kaynaklı. Evde kal temalı sektörlerden (yani toplantı yaptığımız Zoom, dizi izlediğimiz Netflix ve alış veriş yaptığımız Amazon’dan) çıkış artık eski diyebileceğimiz sektörlere ise bir fon girişi yaşandı. Bunu daha teknik olarak büyüme hikayesi olan hisselerden değer içeren ucuz hisselere doğru bir rotasyon olarak da tanımlayabiliriz. Gerçek hareket ise 2021’in 2. çeyreğinden itibaren kendisini gösterecektir.

ABD hane halkının mevduatlarında mart ayından bu yana tam 2 trilyon dolarlık bir artış görüyoruz. Bu muazzam tasarruf aşının güveni geri getirmesi durumunda mutlaka kısmen de olsa harcamaya dönüşecektir. Restoran, cruise, sinema vb sektörlerde yoğun iflaslar nedeni ile arz daralmış durumda. Talep bir anda kendisini gösterdiğinde fiyat yükselişleri de eşlik edecektir. Yani ekonominin bazı ceplerinde enflasyon baskısını görmemiz kaçınılmaz olacak. Aşıya bağlı diğer bir tema da dünya üzerinde hangi ülkelerin aşıyı başarılı bir şekilde vatandaşlarının hizmetine sunabileceği. Analistler ülke bazında soğuk hava zincirlerini, siparişleri, aşı noktalarının sayısını, insanların aşıya olan yaklaşımını vs inceliyor. TL açısından uzun süredir tartışılan carry trade/faiz getirisi konusu bu makro hikayenin yanında çok kısa vadeli bir hikaye ve belirleyiciliği az olacaktır. Öte yandan teknoloji hisselerinin uzun vadeli yolculuğunun sona ermesi söz konusu değil. Finans sektöründe pek çok şirket normalleşme sonrasında bile esnek çalışma seçeneğinden vaz geçmeyeceklerini açıkladı. Yani şubeler ve büyük ofisler Covid silinse bile tarihsel yolculuklarını bitirmek üzereler.

Öte yandan bu kısa vadeli dinamiğe ek olarak daha önce de belirttiğim daha uzun ve ülkelerden, liderlerden bağımsız bir tema daha var, yeşil ekonomi. Boris Johnson geçtiğimiz günlerde 2030 yılı itibarı ile yeni dizel veya benzini araçların yola çıkmasını yasaklayacak bir teklifle geldi. Elektrikli araçlar sadece bir sembol. Tüm sektörlerde, tanımı ve içeriği bence sorunlu olsa da, ESG standartları belirleyici olacak. Bu haftanın flaş gelişmelerinden biri de Tesla’nın S&P endeksine dahil edilmesiydi. Sadece Tesla değil örneğin Çinli bir elektrikli araç üreticisi Li de inanılmaz değerlemelere sahip. Satışı 10 binleri zor aşan bu şirketlerin dünyanın en değerli ilk 10 otomobil şirketleri arasında yer aldığını görüyoruz. Elbette kısmen beklentilerin satın alılması ama kısmen de değişen regülasyon ve kurallar neticesinde fonların yatırım yapacak sektör ve şirket sayısında yaşanan azalma neticesinde çok daha az şirkette konsantre olmasından kaynaklanıyor.

Tüm yazılarını göster