2023 yılının üçte birini geride bıraktık. Malum genel seçimlerin olduğu bir yıl geçiriyoruz. Genel seçimlerden yaklaşık bir yıl sonra da yerel seçimler yapılıyor olacak. Dolayısıyla seçimlerin yapılmasının ardından en az bir yıl daha pek de seçim atmosferinden çıkamayacağız gibi görünüyor. Ekonominin politikadan bağımsız olarak ele alınması ülkemizde maalesef oldukça güç. Bu sadece bizim ülkemize özgü bir durum da değil ayrıca. O yüzden siyasi gelişmelerden ekonomik aktörler ve göstergeler elbette etkileniyor.
Ülkemiz için dışa açık bir ekonomi. İhracata dayalı bir kalkınma modeli benimsediğimizi dikkate alırsak dış ticaret rakamları ülkemiz açısından fevkalade önemli. Haydi gelin, hep birlikte yılın üçte birlik kısmındaki dış ticaret rakamlarına bir bakıp yılın geri kalanı için projeksiyonlar yapalım.
Geçtiğimiz hafta Ticaret Bakanlığı tarafından 2023/Nisan ayına ilişkin Dış Ticaret Veri Bülteni açıklandı.
Yukarıdaki Tablo’da yer aldığı üzere 2023 yılı Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre; ihracat %17,2 oranında azalışla 19 milyar 315 milyon dolar, ithalat %4,5 oranında azalışla 28 milyar 162 milyon dolar oldu. 2023 yılı Ocak-Nisan döneminde ise, ihracat %3,0 oranında azalışla 80 milyar 874 milyon dolar, ithalat %7,2 oranında artışla 124 milyar 412 milyon dolar olarak gerçekleşti.
İhracattaki düşüş oldukça drastik. İhracatımız geçen yılın aynı ayına göre neredeyse beşte biri oranında azalmış ve 20 milyar doların altına gelmiş. 20 milyar doların bile artık bizim için aylık bazda reel anlamda bir ihracat artışı anlamına gelmediği durumda, aylık ihracat tutarımızın bunun da altına gelmesi üzücü.
Elbette ihracattaki bu yavaşlamanın ve hatta aylık bazdaki düşüşlerin pek çok sebepleri var. TL bazındaki maliyetlerin her geçen gün artarken döviz kurunun aynı oranda artmamasının getirdiği durum, Çin’in pandemi döneminden sonra yeniden üretim alanında sahalara artık tam bir geri dönüş yapması gibi sebepler ihracat ve ihracatçı üzerindeki motivasyonu azaltırken baskıyı ise arttırmakta.
DEİK’in 2023/Mart dönemine dair Aylık Ekonomik Gelişmeler Raporu’na göre yıllıklandırılmış 2023 yılı ihracat rakamımızın bu gidişle yıl sonunda 255,7 milyar dolar olması beklenmekte. Ülkemizin 2022 yılı ihracat tutarının 254,2 milyar dolar olduğunu hesaba kattığımızda yılın geri kalanında bir sıçrama olmaması halinde, ki olması oldukça zor görünüyor, 2023 yılını geçen yılın aynı ihracat rakamı ile kapatabiliriz gibi görünüyor. Bizim gibi döviz ihtiyacı olan ülkeler için bu durum hiç de arzu edilir değil.
Peki ithalat tarafı nasıl? Keşke ithalat bacağı da ihracat gibi keskin bir şekilde düşüş sergiliyor diyebilseydik. Ama maalesef bunu söylemek mümkün değil. İhracatta tam bir yavaşlama yaşarken ithalat tarafında bunu göremiyoruz. Çünkü ithalat, 2023/Nisan ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre sadece % 4,5 azalmış. Dahası bu yılın ilk dört ayında geçtiğimiz yılın ilk dört ayına kıyasla azalmayı bırakın, % 7,2 de artış göstermiş. Sonuç olarak ithalatımız tam gaz devam ediyor.
2022 yılını yaklaşık 110 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı ile kapatmıştık. 2023 yılının üçte birlik bölümünü de 43,6 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı ile geride bıraktık. Yılın geri kalan bölümünde herhangi bir değişikliğin olmadığı varsayımında bu rakamı üç ile çarptığımızda, 2023 yılını 130 milyar dolar gibi bir rekor bir dış ticaret açığı ile kapatmamız muhtemel görünüyor. Her zaman ve her platformda ifade ettiğim gibi ihracat rakamlarını bir anda yukarılara çekmek mümkün değil. Bunun için yeni pazarlar bulmak, yeni ürünler geliştirmek, yeni bağlantılar kurmak ve katma değeri yüksek ürünler üretmek gibi uzun vadeyi gerektiren planlamalar yapmak gerekiyor. Bunlar bugünden yarına olacak veya gerçekleştirilecek durumlar değil. Ancak şu anki ekonomik durum ve iklimin de ihracat rakamlarımızı arttırmayı bırakın geçmiş dönemlerle aynı seviyede tutmak için bile ihracat yapmayı hiç de cazip kılmadığını görmemiz gerekiyor.