İhracatta KOBİ’ler neden geriliyor?

Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

Geçen hafta yayınlanan “İlk 1000 İhracatçı 2023” başlıklı sohbetimizin “İhracatta KOBİ'ler Gittikçe geriliyor “ vurgusu oldukça ilgi çekti.

Sohbet üzerinde tartıştığımız bazı dostlar da bu gerileme üzerinde yorum yapmamı istediler.

Birçok sohbetimizde vurguladığım üzere Türkiye ihracatçısının yaşadığı en önde gelen sorunSürdürülebilirlik.” Sohbetlerimize katılan dostlarımızın hatırlayacağı bir hesap tarzımı yinelemek isterim.

Her sene, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Ticaret Bakanlığı tarafından, o yıl ihracat ordumuza yeni katılan işletmelerimizin sayısı keyifle açıklanır.

Keyiflidir çünkü daha fazla işletmemiz ihracat yapmış ve yapmaya devam edecektir.

Bu da ülkemizin ekonomisine ve ulusumuzun refahına olumlu katkı yapacaktır.

Ancak ne hikmet ise yıllarca açıklanan bu sayıları üst üste koyduğumuzda erişebileceğimiz ihracatçı firma sayısına bir türlü erişemiyoruz.

Ticaret Bakanlığı sayfasından 30 Ocak 2024 günü yayınlanan bir habere göre 2002 yılında 31 bin 855 olan ihracatçı sayımız 2023 yılında 139.830’a yükselmiş.

Aynı yıl ilk defa ihracat yapan işletme sayımız da 38 bin 574 olmuş

Yıllar itibariyle bu rakamlar 2022 yılında 21.501, 2021 yılında 18 bin, 2020 yılında 18 bin 123, 2019 yılında 17 bin 544 imiş (Kaynak TİM İhracat Raporları)

Çok iyi çok güzel aferin onlara da…

Sadece bu son 5 yıla ait rakamları topladığımızda varacağımız ihracatçı sayısı 113.742

İyi de geri kalan yıllardaki artışlar ne oldu ki bu toplam böyle çıktı.

Sözün özü şu…

İhracat ordusuna yeni katılan işletmelerimizin sayısı ne olursa olsun, ihracat ordusundan firar eden askerimizin sayısı da epeyce fazla oluyor ki sonuçta toplam ihracatçı sayısı çok artmıyor.

Neden?

Bu sorunu cevabı hm çok zor hem de çok detay içeriyor amma özet yayın yaparsak…

Yüzme bilmeden derin sulara atlarsanız böyle oluyor. Kuralları bilmeden heyecanla girilen işlerde hezeyan ile karşılaşmak oldukça yüksek olasılıktır.

Bilgiye önem vermiyorsanız o bilgiler sizin sırtınızı anında kündeye getirip sizi tuş edebilir.

İhracat işine bir sorumlu tayin etmezseniz, bu iş kimin eli kimin cebinde durumuna düşer.

Hiç kimse bana “Biz KOBİ’yiz, özel eleman alamayız” demesin.

Ben yeni eleman alın demiyorum, içeriden bir sorumlu tayin edin diyoruz.

Bir kişi tüm ihracat işlerinden haberdar olsun, rapor alsın ve rapor versin.

Çok sevdiğim özdeyiş diyor ki “Ölçemediğin şeyi değerlendiremezsin”

İşin adı “Dış Ticaret” demek ki yabancı ülkelerle iletişimde olmak gerekiyor.

Peki, yabancı dil olmadan bu işin altından nasıl kalkacağız?

Bir de şu konuyu unutmayalım. Sadece yabancı dil bilmek ihracatın kapısını aralayamaz.

Eğer öyle olsaydı, hep söylediğim gibi, yabancı dil okullarından mezun olanların üzerine nur yağardı.

Bilgi hem yabancı dilde hem de kuralarda gereklidir.

Zira INCOTERMS diye anılan Türkçe Teslim şekilleri dediğimiz kuralları bilmezseniz ya da eksik bilirseniz, yükleme ve teslimatlarda başınıza gelebilecek risklerden kaçamazsınız.

Ödeme Şekilleri hakkında bilginiz yoksa, müşterinin elinde oyuncak olmak dahil, her türlü finansal riskle karşılaşma olasılığınız kapı arkasında sizi bekler.

Pazarlama çalışmaları için müşteri ziyaretlerine gitmeyi “ Hele bir satış yapıp para kazanalım sonra “ diye ertelerseniz, daha çoook uzun ertelemelerle karşılaşırsınız.

Diyeceğim o ki önce firmanızın daha sonra da ürününüzün ihracata hazır olup olmadığını belirlemezseniz işiniz çok amma çok uzun ve zor bir yoldan geçecektir.

Ve hatta o yolda ilerlerken yoldan çok kolay çıkıp şarampole devrilerek kendinizi ve yükünüzü harap edebilirsiniz.

Tüm yazılarını göster