İhracatı, BDT ve Körfez ülkeleri diri tutuyor 265 milyar dolar için ‘reel kur’ çok önemli

Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Türkiye’nin ihracatı Ocak-Mart 2023’te geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,1 geriledi. Asrın felaketi olarak nitelenen depremlerin ve en büyük pazarımız Avrupa’daki resesyon havasının etkisi düşünüldüğünde ihracatımız ciddi bir yara almamış görünüyor. Yılın geri kalan kısmı için de umut veren ve 265 milyar dolar ihracat hedefine inancı artıran bu başarı nasıl sağlandı? Üç aylık ihracatımızın detaylarına bakınca Bağımsız Devlet Topluluğu’na (BDT) üye 8 ülkeye yaptığımız ihracatın çok hızlı arttığını görüyoruz. BDT ve eski üyelerine ortalama yüzde 50’nin üzerinde, Suudi Arabistan’a yüzde 777 ve BAE’ye yüzde 34,5 artışlar yakalayan ihracatçılar, Avrupa ve ABD’de mevzi kaybetmek istemiyor. Toplam ihracatımızda Avrupa ve ABD yüzde 60’lık paya sahip bu pazarlar fiyat uygunluğu nedeniyle Türkiye yerine tekrar Asya’daki tedarikçilere yönelmeye başladı. Şu anda BDT ülkeleri, Rusya, Azerbaycan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Ermenistan şeklinde sıralanıyor. Ermenistan ile ticaretimiz yok. 2023’ün ilk üç ayında BDT ülkelerine sektör bazında en çok ihracatı 1 milyar 87 milyon dolar ile Kimyevi Maddeler ve Mamullerinde yaptık. Bu sektördeki ihracat artışı yüzde 99 oldu. Makine ve aksamları ihracatı yüzde 68,5 artışla 614.7 milyon dolara ulaştı. Hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımız ise üç aylık dönemde yüzde 101,9’luk artışla 541 milyon doları aştı. Toplamda 3 ayda 6 milyar 22 milyon dolarlık ihracat yaptığımız BDT ülkelerine 26 sektörden sadece ikisinde, fındık ve mamulleri ile gemi yat ve hizmetlerinde ihracat düşüşü oldu. Bu iki sektörün toplam ihracatı ise 10.5 milyon dolar seviyesinde. Ülke bazında Rusya’ya ihracat yüzde 133, Kazakistan’a yüzde 102,6, Belarus’a yüzde 76,8 oranlarında yükseldi.

İTHİB Başkanı Öksüz: Tekstilde eskiden Rusya ikinci pazarımızdı

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, BDT ülkeleri ve özellikle de Rusya pazarındaki başarının çok önemli olduğunu belirterek, “Uçak krizinden önce eskiden Rusya ikinci büyük pazarımızdı. Şimdi bu pazara hızla geri dönüyoruz. Ancak bu sene tekstil ve hammaddeleri sektörümüzdeki kan kaybını bununla telafi etmemiz mümkün değil. Çünkü Avrupa pazarımız düşüyor, tekrar uzak doğu ülkelerine yöneldiler. Avrupa’nın toplam ihracatımızdaki payı çok fazla” diyor. Öksüz, güçlü olduğumuz pazarlardaki düşüşün temel sebeplerinin de bu bölgelerdeki resesyon (durgunluk) ve ihracatçılarımızın fiyat rekabeti yapamaz hale gelmesi olduğunu belirtiyor. Ahmet Öksüz şöyle konuşuyor: “Enerji fiyatları bizde yeni yeni normalleşiyor. Kurlar ise enflasyona paralel yükselemedi. Rekabet gücümüz düştü. Geçen sene 12,9 milyar dolarlık ihracat yapmıştık. Bu sene 11 milyar dolar olabilir. Sonradan bir toparlanma yakalanırsa iyi senaryoda 12 milyar doları buluruz. İthalatı mümkün olduğunca kontrollü yapmak lazım. Kurların artması ve enerjide indirimin devam etmesi gerekiyor ki ihracatımız güçlensin. Şimdi ücretlerde bir artış daha bekleniyor. Şu anda bile bürüt asgari ücret 600 doların üzerinde.”

İHBİR Başkanı Kazım Taycı:  Bu sene de yüzde 30’luk ihracat artışını yakalarız

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, son dönemde katıldıkları bütün fuarların çok başarılı geçtiğini söylüyor. Taycı şöyle konuşuyor: “Bizim ihracatımız 2022 son çeyreğinde de yavaşlamadı. 2023’ün ilk üç ayında ise geçen yıla göre yüzde 20 ortalama artış yakaladık. Rusya’ya yüzde 586’lık artış oldu. Genel itibariyle ABD, Avrupa ve İngiltere de iyi gidiyor. 2022’de ihracatımızda bir önceki yıla göre yüzde 30 artış olmuştu. Bu sene de yüzde 30 artış hedefi koyduk. Evet, resesyon kaygıları var ama gıda ve işlenmiş tarım ürünlerinde maliyet sıkıntısı çekiyor olsak da Avrupa’daki firmalara göre fiyatlarımız cazip. Ekonominin sıkıntılı olduğu dönemlerde ürünlerimiz daha çok tercih ediliyor. Türk ürünleri hem kaliteli hem de ucuz geliyor onlara. Geçen yıl sektörümüzün ihracatı 11,5 milyar dolardı, bu yıl 15 milyar dolar olacağız.”

Başkan Kazım Taycı’ya kurlarla ilgili eleştirileri sorduğumda ise “Biz ‘kurlar öylesine yükselsin’ demiyoruz. Enflasyon kadar artmalı ki reel kur olsun. Bu size yeter. Enflasyon yüksek, kur düşük kalınca maliyet fiyat ilişkisi bozuluyor. Şu anda kur enflasyon uyumlu olsaydı bazı ülkelerde çok daha rekabetçi olurduk” şeklinde yanıtlıyor.  

TİM Başkanvekili Ahmet Güleç: Türk mobilyasının itibarı çok yüksek

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve Mobilya Kağıt Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Güleç, Türk mobilyasının Rusya ve Türk cumhuriyetlerindeki itibarının çok iyi olduğunu belirtiyor. Geçen yıl sektörün 8,7 milyar dolarlık ihracat yaptığını bunun 4,7 milyar dolarlık kısmının mobilya olduğunu vurguluyor. Yakın gelecekte Suudi Arabistan’a aylık 100 milyon dolar ihracat yapabileceklerini ifade eden Güleç, “Son üç ayda ABD, İsrail ve Libya pazarlarımızda düşüş var. Romanya ve Suudi Arabistan’da çok hızlı yükseliş gördük. Geçen sene ilk üç ayda Suudi Arabistan’a sadece 664 bin dolarlık mobilya satmıştık. Bu senenin ilk üç ayında 31 milyon dolar oldu” diyor. İhracatın geneli için de 2023 yılı hedefi olan 265 milyar dolardan vazgeçmediklerini söyleyen Güleç şöyle konuşuyor: “Başkanımız Mustafa Gültepe de sık sık vurguluyor. Bu hedef ülkemiz için çok önemli. Enflasyon kadar kur artışı rekabet için çok önemli. Avrupa’da durgunluk var, depremler yaşadık ama reel kur olursa özellikle 3. ve 4. çeyreklerde daha hızlı ihracat artış olabilir.”

Tüm yazılarını göster