İhracat üzerine bir düşünce…

Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

2020 yılı Kurban Bayramı’nın, olabildiğince daha az ve hatta inşallah hiç COVID-19 kurbanı olmadan geçmiş olmasını diliyorum. Amma bunun imkânsız olduğunu ve hatta belki de bayram heyecanı ile oluşan ortamlarda gözlemlediğimiz duyarsızlıkların ciddi olumsuzluklara yol açabileceğini de biliyoruz.

Umarız ve dileriz önümüzdeki günler daha sağlıklı olacaktır…

Türkiye’de üretilen ürünlerin ihracatı önde olmak üzere, uluslararası ticaretin benim hem mesleğim ve hem de hobim olduğunu her ortamda sayısız kere söylemişimdir.

Meslekte 46 seneyi bitirmeye doğru gittiğim bu günlerde bile hala öğrenci olmayı hissetmek inanınız çok güzel bir duygu. İhracatçı dostlarımızla gerek birlikte yaptığımız çalışmalarımızda ve gerekse seminer ve benzeri ortamlarda oluşan beraberliklerimizde karşıma çıkan farklı sorunların çözümü için yaptığım araştırmalar beni hala öğrenci kıvamında tutuyor. Ve belki de en önemli konu her sorunu, sektöre yeni girmiş birsinin heyecanı ile ele almam olsa gerek ki bu duyguyu sektördeki herkesin hissetmesini diliyorum. Sürekli araştırma, sorgulama ve çözüm odaklı düşünce yapısının her konuda olduğu gibi ihracatta da yol gösterici olduğundan eminim.

Akılda tutulması gereken önemli noktalardan birisi de başka birçok işte olduğu gibi ihracatın, sadece hevesle ve cepteki imkânlarla yapılabilecek olmamasıdır.

Bilgi her iş kapısının en önemli anahtarıdır…

Bu satırları yazdığım sırada Temmuz 2020 ihracat rakamları yayınlanmamış ancak Haziran 2020 rakamlarını biliyorduk.

2020 Haziran ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre %15.8 artışla 13.47 milyar ABD Doları olmuş(1). Bu durgunlukta bunun yaşanması cidden olumlu karşılanması gereken bir konu.

Öte yandan geçen 2019 yılının Haziran ayı ihracatına baktığımızda ise 2018 yılının Haziran ayı ihracatına kıyasla % 8,2 düşüşle yaklaşık 12,5 milyar ABD Doları olduğunu görüyoruz(2). Bu da demektir ki biz bu kadar sıkıntılı bir ortamda olmamıza karşın, 2018 yılı Haziran ayından sonra 2019 yılı Haziran ayında görülen düşüşü 2020 yılında kapatmışız.

COVID-19 denilen olumsuzluğun yarattığı küresel ekonomik daralma, kuşkusuz ihracatçılarımızı da çok derinden ve sarsıcı bir biçimde etkiledi. Bunun etkilerinin de kısa sürede ortadan kalkacağı gibi, kafasını kuma sokan devekuşu misali, iyimserliklerin hiç de yeri ve zamanı değildir.

Şimdi daha çok çalışma zamanıdır…

Hiçbir yurt dışı alıcısı bizim ihracatçılarımızın peşinde değildir.

Üstelik tüm ülkeler aynı sıkıntıyı yaşadığı için de bizim gibi tüm küresel ihracatçılar, olası alıcıların peşine daha fazla düşecektir.

Sanal fuarlar, sanal ticaret heyetleri, elektronik ortamda yapılan iş görüşmeleri vb. çabaları bize sağlayan devlet ve STK’lar, iş olanaklarını bir yere kadar önümüze getirebilirler. İhracatçılarımıza düşen ise bu ortamlarda edinilen bilgilerle, temasları sıkılaştırıp olası müşterileri ince eleyip sık dokuyarak, taciz etmeden ve ancak kendilerini unutturmadan iletişimlerini sıkı ve güncel tutmalarıdır.

Epey zaman önceki bir sohbetimizde(3) “ …bilinmesi gereken en önemli konu, bizim bahar yağmuru gibi geçici ihracat sağanaklarını değil, mevsim normallerinde yağan yağmurlar gibi tahmin edilebilen ve beklenen ihracatlara baktığımızdır…” demiştim.

Hala aynı düşüncedeyim…

Dipnot

(1) TİM Ekonomi ve Dış Ticaret Bülteni Temmuz 2020

(2) Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış dış ticaret ve değişim oranları

(3) İhracatı nasıl öğrenelim 14.04.2007 Dünya Gazetesi

Tüm yazılarını göster