İlk 4 ayda ihracat değer bazında yüzde 3 düştü. Ancak miktar bazında gerileme daha sert. 2022’nin ilk 4 ayında 58,3 milyon ton olan toplam ihracat 2023’ün ilk dört ayında yüzde 24,5 gerileme ile 44 milyon tona düştü. Sektörlerin büyük kısmında miktar bazında zayıflama var. Bu, fabrikaların ihracata dönük olarak daha az üretim yaptığı, gümrüklerimizden yurtdışına geçen yılın dört üçü kadar mal gönderildiği anlamına geliyor.
İhracattaki bu performansın ana nedeni hedef pazarlardaki talebin yavaşlaması. Ancak ihraç ettiğimiz mal kompozisyonu da değişimin hızını etkiliyor. Nitekim ihracatı miktar bazında en çok azalan sektörlerin başında gelen çelik, çimento, seramik, maden ürünleri küresel inşaat sektöründeki yavaşlamaya paralel bir seyir izliyor. İhracattaki zayıflığın önemli bir nedeni de içeride döviz kurunun baskılanması. Değerli TL nedeniyle, rekabetçi fiyat veremeyen ihracatçılar son üç çeyrektir büyük zorluklar yaşıyor.
İhracatın yeniden artışa geçmesi için küresel talebin ve ticaretin toparlanması gerekiyor. Fakat 2023’te küresel büyüme 2022’dekinden çok daha ılımlı olacak. En büyük pazarımız olan AB geçen yıl yüzde 3,7 büyümüşken, bu yıl büyüme yüzde 1’in altında kalacak.
Son açıklanan PMI verileri hedef pazarlarımızın büyük kısmında sanayi sektörü performansının zayıf olduğuna işaret ediyor. Örneğin Almanya, Hollanda, Fransa ve Euro Bölgesi’nin genelinde imalat PMI verisi son 3 yılın en düşük seviyesinde.
Diğer yanda, Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) küresel ticaret tahmini yapmak için kullandığı altı endeksten beşi gerilemeye devam ediyor. Zirai hammadde, elektronik parçalar, hava kargo, konteyner taşımacılığı ve ihracat sipariş endekslerinde gerilerken, yalnızca otomotiv ürünleri endeksinde yükseliş var.
Olumlu işaretler de yok değil. Birincisi, küresel büyümedeki yavaşlama tahmin edilenden daha ılımlı gidiyor. İkincisi küresel çapta faiz artırım döngüsünün sonuna gelinmiş görünüyor. Belki indirimler için henüz erken ama parasal sıkılaşmanın sona ermesi de daha fazla ticareti teşvik eden bir faktör. Üçüncü bir faktör olarak nitelendirmek abartı olsa da, Türkiye için kayda değer bir değişken de euro/dolar paritesi. Parite etkisi Nisan ayında uzun bir aradan sonra pozitife döndü. Önümüzdeki aylarda muhtemelen bunun devam ettiğini göreceğiz. Dolayısıyla ihracat miktar bazında gerileyecek olsa da parite etkisi toplam gelir üzerinde bunu bir parça dengeleyecektir.
Soruya geri dönelim: İhracat ne zaman artışa geçecek?
Dünyada ve özellikle AB ülkelerinde talep ne zaman toparlanırsa, o zaman kalıcı ihracat artışı hakkında konuşmaya başlayabiliriz. Yıl sonuna kadar böyle bir işaret yok. Ancak bu süreçte ülkede döviz kuru daha gerçekçi bir düzeye gelmesi ve Nisan’da pozitife dönen parite etkisinin devam etmesi Dolar bazında daha ılımlı veriler görmemizi sağlayabilir.
Yurtiçi Veriler
16 Mayıs 10:00: Nisan ayı konut satışları
Yurt Dışı Veriler
15 Mayıs 12:00: Euro Bölgesi Mart ayı sanayi üretimi
16 Mayıs 12:00: Euro Bölgesi 1. Çeyrek büyüme
16 Mayıs 15:30: ABD Nisan ayı perakende satışlar
16 Mayıs 16:15: ABD Nisan ayı sanayi üretimi
17 Mayıs 12:00: Euro Bölgesi Nisan ayı tüketici enflasyonu
18 Mayıs 15:30: ABD Mayıs ayı Philadelphia FED imalat endeksi