Bildiğimiz ihracat destekleri artık yok.
İhracata verilen devlet desteklerine ciddi boyutta değişikler geldi…
Haberleri medyada yer aldı, sosyal medyada paylaşıldı da kökenini bilemediğim bir özdeyişi burada yinelemekte fayda görürüm “Şeytan ayrıntıda gizlidir.”
İhracata verilen devlet desteklerine getirilen değişikliklerin haberi yayınlandığında hemen Ticaret Bakanlığı’nın sitesine girip, olayın detaylarını anlamaya çalıştım.
Çünkü, bu kez yapılan değişiklikler daha öncekiler gibi var olan mevzuat üzerinde yapılan değişikliklerin bir hayli dışında duruyordu.
Birkaç desteği dışarıda tutarsak, bu defa neredeyse desteklerin tamamına yakını yürürlükten kaldırılıp yerlerine yenileri konuluyor…
Küçük bir uyarı, “Uygulama Usul ve Esasları” henüz yayınlanmadı.
Bu satırları hazırladığım sırada dün girdiğim Ticaret Bakanlığı’nın sitesinde, 5973 Sayılı İhracat Destekleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararı sekmesini tıkladığımda “Uygulama Usul ve Esas Genelgeleri (Yürürlüğe girdiğinde yayımlanacaktır)” uyarısı çıkıyordu.
Her ne kadar birçok dostumuzun aynı fikirde olduğunu düşünsem de yine de belirtmek isterim “Şu anda desteklere güvenip bir eylemde bulunmayın.”
Yanlış anlaşılmak istemem…
Demem odur ki Uygulama Usul ve Esas Genelgeleri yayına girmeden, desteklerin nasıl alınabileceği, başvurular, varsa kısıtlamalar, başvuru süreleri ve mercileri vb. detayları bilmeden, bunlara dayanan işlemler yapmak, daha sonra bizlere sıkıntı yaşatabilir.
Örnek olarak, eski 2011/1 sayılı “Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği” konusunu ele alalım. Bu destek benim en çok önem verdiğim desteklerden birisi idi.
Halâ da çok önemsiyorum…
Eski destek yılda 10 kez ve destek üst sınırı da 5 bin ABD doları idi.
Her yıl, kurallara uymak koşulu ile istediğiniz gibi araştırma gezisine çıkabiliyordunuz.
Şimdi ise bu yılda en fazla 5 araştırma gezisi olmak üzere, toplamda 20 gezi ile kısıtlanmış bulunuyor.
Böyle bir kısıtlama çok mu kötü?
Bence pek değil…
Çünkü 20 seyahat yaptıktan sonra da bir ihracatçı ayaklarının üzerinde durmayı beceremiyorsa, bu geziler kılıfına uydurularak araştırma gezisi adı altında turistik gezilere dönüyordur. Faturası da devlet babaya havale ediliyor.
Bazı dostlarımız kızabilir amma gerçekte böyle olayların olduğu da konuşulanlar arasında.
Bir seminerimde bu desteği anlatırken, seyahat süresi nedeniyle desteği alamadığından yakınan bir katılımcının arkadaşı gülerek, arkadaşının o seyahatte umre de yaptığını söyleyince tüm katılımcılar çok şaşırmıştı.
Bir başka örnek de yine dedikodu gazetesinden geldi. Bir çalışanı ile evlenen patronun balayı seyahatini, pazar araştırma gezisi raporu hazırlayarak devlete fatura ettiği söylenmişti.
Meşhur reklamı hatırlarsınız “Ağzı olan konuşuyor.”
Biz gerçek hayata dönersek, yeni desteklerin detaylarını bekleyelim derim.
Farklı ülkeler, ihracat desteklerinde ilginç farklılıklar uyguluyorlar.
Hafızam beni yanıltmıyorsa Avustralya, ihracat desteği alabilecek firmalara ciro üst limiti koymuş. İşletmenin yıllık cirosu 20 milyon Avustralya dolarının altında kalıyorsa ancak onlar destek alabiliyor.
Büyük olanlar kendi paralarını kullansın fikriyle, büyük şirketlere destekler kısıtlanmış ve bütçesi Avustralya ölçeğinde makul seviyelerde olan işletmelere destek veriliyor.
Noktalarken “Destek ne olursa olsun, zamanında ve hak edene verilsin” diyorum.