Başlıktaki ifadeyi kaç kere duymuşsunuzdur bir düşün.
Ben sayısını unuttum amma bunu söyleyenlerin ciddi bir çoğunluğun da ihracata bir türlü girip bir şeyler yapmış firmalar olduğunu belirtsem siz sakın şaşırmayın.
- İhracat bizim boyumuzu aşar abi…
- Neden?
- Abi denedik bizde o maya tutmuyor.
- İş maya da mı sütte mi?
Söyleşi böyle uzayıp gider de sonuç nedir derseniz…
Geçenlerde güzel bir deyişle karşılaştım “ Bahanen ne kadar çoksa o kadar başarısızsın.”
O maya bir sürü işletmede tutmuş da sende neden tutmuyor?
Neden sütünü o mayanın tutacağı duruma getirmiyorsun da kabahati mayada buluyorsun?
Sohbetin sözünü getireceğim nokta da o zaten…
Neden sözlere “Amma” ile başlayıp, bahaneler bulmaya çalışıyorsunuz?
Hem ticaret Bakanlığı ve hem de Türkiye İhracatçılar Meclisi ( TİM ) tarafından açıklanan, ihracatçı firma sayıları arasında belirtilen, ihracat yeni başlayan firma sayılarını, her yıl üst üste koyup toplasak, geçen yılki 114 küsur firmanın iki katından daha fazla sayıda firmaya erişebileceğimizi rahatlıkla söyleyebilirim.
İyi de o zaman neden o sayılara erişemiyoruz?
Daha önce defalarca yazdım.
Cevap açıklanan rakamlarda açıkça beliriyor zaten…
İhracata başlayan firmaların ciddi bir çoğunluğu maalesef bu çabalarını devam ettiremiyorlar. Doğruluğundan pek şüphe etmediğim bir bilgiye göre ihracat yapan her dört firmanın üçü, ihracatlarına en fazla üç yıl devam edebiliyor ve sonra ihracattan vazgeçiyorlar.
Neden?
“Hocam sen program yap diyorsun da biz üç ay sonra memlekette neler olacak bilmiyoruz.”
Derseniz ne ihracat ne de başka bir şey yapmanız mümkün değildir.
“Planlamayı başaramayan, başarısızlığı planlar” derim, yazarım her zaman.
Hedef koymaz, sizi o hedefe götürecek adımları belirlemezseniz, sadece rüzgârı kollayıp yolunu ona göre belirleyen serseri mayın hesabı dolaşan yelkenli teknelere dönersiniz.
O zamanda varış limanınızın neresi olacağını hiç kimse tahmin edemez.
O zaman da kabahati rüzgârda mı bulacaksınız kaptanda mı?
Hedefinizi belirleyeceksiniz, sizi o hedefe neyin götüreceğini ve bu yolda ilerlerken geçmeniz gereken aşamaları, ölçülebilir bir şekilde belirlemeniz gereklidir ki ilerlemenizin ne kadar olumlu veya olumsuz olduğunu görebilesiniz.
“Önümüzdeki üç yıl içerisinde firmamızın ihracatını 500 bin ABD dolarına çıkartacağız”
Bunu nasıl yapacaksınız?
“Bugünden itibaren iki ay içerisinde yeni hedef pazarlarımızı belirleyeceğiz.”
Hedef pazar belirleme kıstaslarınızın ne olduğunu belirleyip yazdınız mı?
Bu kıstaslar, araştırmayı yapacak kişilere verilip onların bu işi en fazla iki ayda bitirmeleri gerektiği tebliğ edildi mi?
İki ay içerisinde yapılan işi nasıl kontrol edeceksiniz?
Sonraki aşamanız nedir?
Bugünden itibaren üçüncü ve dördüncü aylar içerisinde, belirlenen hedef pazarlarda en az yüz adet potansiyel müşteri adresi belirleyerek onlarla yazılı iletişime geçeceğiz.
Sonra?
Cevap gelmeyenlere aralıklarla tekrar yazacağız ve hatta telefon edeceğiz.
Kime kaç kere yazıldı, hangileri telefonla arandı, bu çalışmaları nasıl kontrol edeceksiniz?
Yabancı dilin yok, ihracatla ilgili bilgin yok, bir bilene sormazsın, toplantılara kurslara katılmazsın, bilgiye para vermezsin…
Sonra, bizde o maya tutmuyor.
İş maya da mı sütte mi?