İçimizdeki ayna

Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ

Bir kaza

Yaşlı hasta kadın hastaneye gelmiş. Doktor hanım tedavisini yapmış. Bakmış kadın bastonla zor yürüyor. Hastaya sormuş. “Teyze nasıl gideceksin eve?”. Hasta kadın “Beyim getirdi, ama bırakıp gitti. Taksi ile dönerim eve.” Yaşlı kadın, doktorun eski hastası imiş. Evini biliyormuş. Kısa mesafe, taksi bulması zor düşünmüş Doktor Hanım. Bakmış olacak gibi değil. “Seni eve ben bırakayım. Nasılsa bu salgın dolayısıyla randevu almış hasta da yok. Ev de yakın. Seni bırakır dönerim” demiş. Hasta itiraz etmiş ama doktor hanım dinlememiş. Girmiş yaşlı kadının koluna, asansörle indirmiş. Sonra da arabasına bindirip yaşlı kadını evine bırakmış. Yaşlı kadın pek memnun kalmış. Dua ede ede bir hal olmuş. Yaptığı işten mutlu olarak doktor hanım da arabasına binmiş, hastaneye dönüyormuş. Buraya kadar her şey iyi. Birden arabada sarsılmış. Nerede var nerede yok yan yoldan çıkan bir araba bizim doktor hanımın arabasına sağdan sıyırarak bindirmiş. Çarpan kadının arabası epey hasar görmüş, ama kendisine bir şey olmamış. Doktor hanım da fiziksel olarak bir zarar görmemiş. Ama kazanın ruhsal sarsıntısı ve tamire girecek arabası ile kalmış.

Mahalle ne derdi?

Bu olay mahallede duyulduğunda değişik karakterler acaba ne demişlerdir?
Karakter A: Doktor aranmış ama. Sen bir doktorsun. Otur, oturduğun yerde. Hastayı götürmek sana mı kaldı? Efendim acımış. Bu dünyada birine acırsan, acınacak duruma düşersin; başına iş açarsın. Bak acımış hastaya. Çıkmış onu götürmüş. Eğer çıkmasa idi, o kaza olmayacaktı. Neyse yine ucuz atlatmış. Ama arabası zarar görmüş. Boştan yere masraf. Bu, ona ders olmuştur..
Karakter B: Abicim niye öyle diyorsun. Birine kırk yılın başı bir iyilik yapayım demiş, böyle bir kaza başına gelmiş. Arabanın muhakkak sigortası vardır. Öyle ufak tefek kazalar dokunmaz doktor kısmına. Doktor bunlar, iyi kazanırlar. Yeter ki kaza garibanın başına gelmesin. Bak geçen benim emektar araba ile kaza yaptım. Tamir parasını öde öde canım çıktı.
Karakter C: Kader denen bir şey var. Olacak ile öleceğin önüne geçilmez. Akacak kan damarda, kaza yapacak araba garajda durmaz. Demek bu doktor kadının da kaderinde varmış o kaza. Allah korumuş, bir şey olmamış.
Karakter D: Valla, tebrik etmek gerek kadını. İşte Hipokrat yemini eden doktor böyle olur. Kalmadı bu türler ama yine bir iki çıkıyor. Ben de doktor olsam, ben de öyle yapardım, böyle hastayı evine götürürdüm. Kaza da olursa, olur. Kadın doktor. Bu aralar Korona virüsüne yakalanma riski, araba ile kaza yapmasından daha fazla.

Bir Yorum

Yukarıda aynı olaya yapılabilecek bazı yorumları yazdım. Bunlardan birisi gibi düşünebilirsiniz. Veya bunların karışımı bir tepki verebilirsiniz. Yaşam, ona nasıl baktığınız ile ilgilidir. Her olayı içinizdeki aynadan yansıtır öyle görürsünüz.

Peki, hikâyenin kahramanı doktor hanımın kaza hakkındaki yorumu ne dersiniz? Onun aynası neyi yansıtıyor? Yaşlı kadını evine bırakmaktan hâlâ memnundu. Kazanın şoku üstünde idi. “Benim araba sağlam, ama kadının arabası önüme düşse kötü şeyler olabilirdi. “ dedi. Ve şöyle ekledi “Başıma gelebilecek daha kötü şeylerden beni o yaşlı kadının duaları kurtardı. “

Tüm yazılarını göster