İcat yetmez onu pazarlaman şart

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Korona sürecinde geleneksel sektörlerin inovasyon arayışı hızlanınca Start-up rağbet görmeye başladı. Yalnızca COVID-19 kırılması değil, uzay yarışında özel sektörün devreye girmesi, uzaktan çalışmanın görünür kıldığı yeni faaliyet alanları ve daha birçok yenilikçilik gündemimizde…

Start-up konusunda dünyadan geri kalır yanımız yok. Şükür ki ortalık, Startup kaynıyor. Gençlerimiz, kendi özgün fikirlerinden yola çıkarak girişimci olma hevesinde… Yıllarca KOSGEB, TÜBİTAK, TTGV ve benzeri kurumların teşvik programları da bunda yardımcı oldu.

Fakat gelip tıkandığımız konu, Startup’ların 360 derece desteklenememesi, iş fikirlerinin üretime dönüşmesi ve ürünlerin pazarlanmasıdır. Pek çok Start-up, hızlı başlayıp, nefesi kesildiğinden devam edemiyor. Başaranlar var ama 80/20 kuralı burada da devrede; yüzde 80’i stop-down oluyor.

Gördüğüm en büyük eksikliklerden biri de icat çıkarabilenimizin pazarlama sürecindeki bocalaması… Çok azı bu alanda kabiliyet sahibi… Pazarlama alanında ya ortak bulmak ya da bir büyük firmanın kanatları altına girmek zorundalar.

Burada benim önerim; işbirliği olacaktır. Melek yatırımcılar ile daha yoğun işbirliği, kaçınılmazdır. Zira gençlerin, hizmet veya ürün icadındaki yetenekleri olsa da satış, pazarlama, finansman, hukuk, tanıtım gibi alanlarda çok fazla eksikleri var. Pazarlama olmadan, icat ekonomiye dönüşemiyor.

ORTALIK 'START' DOLU AMA 'UP' YOK

Start-up cenneti Türkiye’de çok sayıda girişim, tamamlayıcı kabiliyet ile işbirliği yapmadığından başarılı olamıyor. START iyi de UP olmayınca ekonomik fayda üretilemiyor. Hal böyle olunca bizim Start-up’lar, STOP DOWN haline geliyor.

Böyle bir kelime yok, ben uydurdum, anlatmak istediğim; yörünge yolunda Unicorn olayım derken icadını pazarlayamadığı için havalanamadan yere çakılıyorlar. Ey melek yatırımcı; neredesin!

Tüm yazılarını göster