Bugün töreni yapılacak ilk nükleer yakıtın yerleştirilmesiyle en önemli süreçlerden birinin tamamlanacağı Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) gece vardiyasında çalışanlar, 6 Şubat depremini mesaide yaşayanlardan oldu. İnşaatın yüklenicisi IC Holding bünyesindeki İçtaş AŞ’ye bağlı çalışanların aklına, ilk telaşın atlatılmasıyla birlikte aileleri düştü. Pek çoğu bölge insanıydı çünkü.
NGS inşaatında emek veren toplam 25 binin üzerinde çalışanın içinde kriz, olağanüstü koşul ve acil müdahale eğitimi almış beyaz yakalıların öncülüğünde ilk saatlerde organize olundu. Her türlü inşaat ekipmanına ve donanımına sahip olmanın avantajıyla servis otobüsleri, iş makinaları ile birlikte deprem bölgesine hareket edildi. En yakın güzergah İskenderun’a 500, Antakya’ya 800, Kahramanmaraş ve Adıyaman’a 250’şer kişilik ekipler gönderildi. Şirketin 336 iş makinası, 4 bin 574 ekipmanı bölgede arama kurtarma faaliyetine hizmet etti. Sonradan anlaşılacağı üzere, bölgeye ilk giden en organize ekip olarak tanımlanan İçtaş’ın Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaası çalışanlarından oluşan arama kurtarma gruplarındaki kişi sayısı kısa sürede 6 bin 822’ye ulaşacak ve toplamda bin 127 vatandaş enkaz altından çıkarılacaktı.
NGS’de tarihi gün
Bu arada NGS’de bugün neler olacağını kısaca aktarayım isterim. Kamuoyunda bilindiği şekliyle IC İçtaş, bir nükleer santralin mühendislik, satın alma ve yapım aşamalarının tamamında ana yüklenici konumunda rol alan ilk Türk şirketi. Çalışmaları tüm hızıyla süren NGS’de bugün tarihi bir viraj alınıyor. Tesisin en kritik uygulaması, nükleer yakıt Akkuyu NGS sahasına getirilerek Taze Yakıt Deposu’na yerleştirilecek. Bu süreç Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetiminde olacak ve UAEA Akkuyu NGS’yi kayıt altına almasıyla birlikte Akkuyu “nükleer tesis” statüsü kazanmış olacak. Ardından birinci ünitenin yapımı tamamlanarak bu yıl içinde devreye alınacak. Devamında ise ikinci, üçüncü ve dördüncü üniteler açılacak. 12 Mayıs 2010’da Rusya Federasyonu Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında Türkiye’nin güney kıyısındaki Mersin ilinde VVER-1200 reaktörlü dört güç ünitesine sahip, toplam 4800 MW kurulu güç kapasiteli Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşa edilmesini öngören İşbirliği Anlaşması imzalandı. 4 ünite de devreye girdiğinde Türkiye elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu NGS’nin karşılaması bekleniyor.
Bugün, Enerji Bakanlığı’nın ev sahipliğinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) yetkililerinin ve önemli davetlilerin bulunduğu Akkuyu’daki törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferans yöntemiyle katılım sağlaması bekleniyor.
İlk konteyner üretim şirketi, kapasitesini iki katına çıkardı
IC Holding, bugüne kadar üç grup şirketi ve IC İbrahim Çeçen Vakfı kanalıyla deprem bölgesine hizmetlerde bulundu. İlk organize müdahalenin mimarı İçtaş İnşaat, günde 10 bin kişiye yemek sağlayan, otellerinde ağırlama yapan turizm şirketi İçtur, elektrik dağıtım ve üretim şirketi Tredaş ile birlikte özellikle konteyner üreticisi Treysan, bölge ihtiyaçlarında azami devrede oldu. Özellikle Treysan’dan bu konuda bahsetmek isterim.
IC Holding bünyesinde yer alan Treysan Prefabrik, 1975’te Ankara’da kuruldu. Alanının ilk firması. Şirket, 50 yıla yaklaşan sanayi gücüyle depremin ardından hızlı kararlar aldı. Yüzde 90 ihracata çalışan şirket, tüm dış bağlantılarını öteledi, deprem bölgesine seferber oldu. Üretim kapasitesini günlük 40-50 adetlerden, 80-90 adetlere çıkardı. IC Holding ve IC İbrahim Çeçen Vakfı, grubun kurucusu İbrahim Çeçen’in eşi Nezahat Çeçen’in memleketi olan İskenderun’da depremden etkilenen vatandaşlar için yaşam alanı kurdu. İçinde mutfak, çamaşırhane, banyo, agibi bölümlerin yer aldığı bin 500 vatandaşın barınacağı yaşam alanı, Treysan Prefabrik’in üretim gücüyle kısa sürede devreye alındı.
Depremzede kadınların kendi tarifinden kitap fikri, sizlerin de ilgisini çekti mi?
IC-İbrahim Çeçen Vakfı İskenderun Yaşam Alanı’ndayız. 30 dönümden fazla alanda kurulu merkezin girişinde, bizleri oyun oynayan çocuklar karşılıyor. Koşarak yanımıza geliyorlar, ilk sordukları nereden geldiğimiz oluyor. Etraflarındaki yabancılardan olsa gerek, ilk bu sorunun yanıtı aranıyor. Merkezde kaldığımız süre içerisinde Nazilli Belediyesi’nden, Konya Meram Belediyesi’ne, Sakarya’dan gelen gönüllülere, Denizli’den gelen sanayicilere uzanan farklı coğrafyadan ekipler geçiyor yanımızdan.
İskenderunlu olmasının da etkisiyle konteynerlarda kalan hemen herkesi birebir tanıdığına ve yakın alaka gösterdiğine şahitlik ettiğimiz, IC İbrahim Çeçen Vakfı İskenderun Yaşam Alanı Müdürü Mehmet Ergüvenoğlu başta 23 görevli canla başla hizmet yürütüyor. Gündemlerinde, günlük uğraşların yanında yeni sorun olarak ortaya çıkan sosyalleşme konusunda proje üretmek var. Depremzede için zamanı geçirmek büyük problem olmaya başlamış. Deprem öncesi işi olanın yüzde 60’ının hali hazırda gidecek işyeri yok. Bu açıdan devreye alınan hobilere yönelik kursları önemli görüyoruz. Defne sabunu, bambu dallarından hediyelik eşya yapımı eğitimlerine başlanmış. Yemek kursu da bunlardan biri. Kursa katılan kadınların konuştukları kitap projesi ilgimizi çekiyor. Derste depremzede kadınların kendi tariflerinden bir kitap oluşturma hayali kurulmuş. Henüz düşünce aşamasında olsa da çok hoşuma gidiyor fikir. Ve elimden gelen desteği vereceğime daha ilk dakikada söz veriyorum kendi kendime; ‘umuyorum, katılımcılar ısrar eder, katkı sunanlar çoğalır ve bu güzel fikir hayata geçer’ düşüncesini içimden geçirerek.
DEPREMZEDE 3 KADININ ÖRNEK DAYANIŞMASI
Celile Yeşil, Songül Birol, Berna Daşkıran… Depremi en acı haliyle yaşayan milyonlarca insanın öyküsünü sanki içlerine sığdırmışlar. Celile Yeşil (solda) , iki gün göçük altında kaldıktan sonra kurtarılmış, hayatı otizmli çocuklarına bağışlanmış sanki. Komşularının ‘hep pozitif, hep güleryüzlü insan’ diye tarif ettiği Berna Daşkıran (sağda), kayınbabasını göçük altından çıkarmış. Songül Birol, oğlunu üniversitede okutmak için çaba sarf ediyor. En çok dertlendiği konu, ortak internetin çekmemesinden ötürü eğitimin faturalı hatlar satın alınarak yapılması. 3 kadın da IC-İbrahim Çeçen Vakfı İskenderun Yaşam Alanı’nda, yanyana konteynerlarda komşuluk yapıyor ve acılar karşısında dayanışmanın en iyi örneğini sergiliyor.