Fiba Holding’in kurucusu ve Onursal Başkanı Hüsnü M. Özyeğin, iş dünyasının duayen isimlerindendir. Cebinde 1000 dolarla ABD’ye üniversite okumaya giden ve iş hayatına bir profesyonel olarak başlayan Özyeğin, bankacılıktan perakendeye dev bir holding kurdu. İş hayatındaki başarısını eğitime de taşıdı ve Özyeğin Üniversitesi’ni kurdu. Özyeğin, üniversiteyi en büyük mirası olarak görüyor ve öğrencilere yeri geldiğinde mentorluk yapıyor, yeri geldiğinde girişimlerine melek yatırımcı olarak destek veriyor. Onların kariyer planlarını yakından takip ediyor. Öyle ki öğrencilerin iş bulmaları için bizzat devreye giriyor. Öğrencilerin öz geçmişlerini bizzat şirketlere ulaştırıyor. Sohbet arasında özgeçmişi aldı Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Harvard Business School Dean’s Advisory Board üyesi olan Hüsnü Özyeğin ile TÜSİAD’ın Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa: İnsan, Bilim, Kurumlar raporunun açıklandığı Yüksek İstişare Konseyi toplantısında karşılaştık. Sohbet ederken bir dostuna Özyeğin Üniversitesi’nden mezun olan kızını sordu. Mimarlık mezunu olan eski öğrencisinin hangi şirketlere başvurduğunu öğrendi ve bizzat öz geçmişini isteyerek referans vereceğini söyledi. Bütün öğrencilere bu desteği verip vermediğini sorduğumda, yakın zamanda en yüksek dereceyle mezun olan 5 Hukuk mezunu gence referans olduğunu anlattı ve “Üniversite bir yerde benim hayatta öğrendiğim her şeyi uygulamaya çalıştığım bir eğitim kurumu. Öğrencileri de benim çocuklarım. Onları çok önemsiyorum. Çünkü onların özgeçmişlerinde benim adım yazıyor. Onlar iş bulamazsa ben iş bulamamış gibi olurum. Bu yüzden hepsini takip ediyorum. Ayrıca mezunlarımızın iyi yerlerde çalışması sonraki mezunlar için yeni kapılar açıyor” dedi.
'Her öğrencimiz işe hazır bir aday'
Hüsnü Özyeğin, Harvard Business Review’e verdiği bir demeçte, üniversiteyi kurmadaki amacını şöyle anlatıyor: “Özyeğin Üniversitesi'ni kurarken amaçlarımdan biri iş dünyası ile iç içe bir kurum yaratmaktı. Bunu da birçok farklı uygulama ile gerçekleştirdik. Öğrencilerimizin farklı sektörleri tanıması için özgün bir 'Sektörel Çözümler' dersi oluşturduk ve iş dünyasını üniversitemizin içine davet ettik, projeler yapılmasını sağladık. Öğrencilerimizin ilk yıldan itibaren staj imkanlarının çok üstünde durduk. Her öğrencimiz dolu dolu bir özgeçmiş ile mezun oluyor ve daha önemlisi işe hazır bir aday oluyor. Hemen her bölümümüzde Vestel, ING Bank, Pegasus, Yapı Kredi, General Electric, Turkcell gibi sektör liderleri ile eğitim, araştırma ve girişimcilik gibi konuları kapsayan stratejik iş birlikleri oluşturduk...”
‘Dede’ Firuz Kanatlı’ya duygusal anma
Eti’nin Kurucusu Firuz Kanatlı, 18 Ekim 2017’de hayata veda etti. Kanatlı, yarattığı Eti markasıyla sadece Türkiye’de değil uluslararası arenada sektörünün önemli isimlerinden biriydi. Bir arkadaşından aldığı ilhamla kurduğ Eti, bugün 7 bini aşkın kişiye istihdam sağlıyor. 9 üretim tesisi, 50 marka ve 300’den fazla ürünüyle bir dev oldu. Geçtiğimiz pazartesi günü Firuz Kanatlı’nın ölümünün dördüncü yılıydı. Ailesi, sevenleri, iş dünyasında yolu onunla kesişenler onu anılarla, fotoğrafl arla andı. En anlamlı paylaşımlardan biri torunu Emir Turan’dan geldi. Eti’nin Yönetim Kurulu Başkan Vekili olan Turan, dedesine ait bir fotoğrafı paylaştı ve şunları yazdı: “Dedemi her düşündüğümde bu oda ve bu masa aklıma gelir. Eskişehir’ de şehir merkezinde şu an çalışmayan ilk fabrikadaki metal çalışma masası. Metalin doğası gereği soğuk olması gereken o masa benim hep içimi ısıtırdı. Üzerindeki şeff af cam altında farklı kağıtlar vardı. Ama o cam yüzeyin altında duran en değerli şey Eti’yi kurduktan sonra kazandığı ilk banknottu. Sert adamdı dedem, çok seviyordum kendisini ama aynı zamanda da korkardım biraz. Ancak uzak ta kalamazdım ondan. İdolümdü çünkü. Bilirdim ki o sertliğin amacı daha iyi daha güçlü olmam içindi. O odada da hem çok fırçalandım hem çok dersler öğrendim. Benim için dedem ve Eti deyince aklımda beliren ilk görüntü bu resimdir…”