Hükümet adım adım gelen dolar rallisini görerek faiz adımına hazırlanıyor. Hem de önden yüklemeli yüksek bir adımla... Zira piyasanın arkasından gitmenin onu yönlendirdiği bir açmazda kaldı. Dolar sıkıştırıyor: 8,64. Enfl asyon sıkıştırıyor: 19,25. Faizi koşturmak zorunda kalacaklar.
AĞBAL’IN STRATEJİSİ, KAVCIOĞLU’NDAN DÖNDÜ
Görevden alınan eski guvernör Naci Ağbal faizi martta beklentilerin üzerinde, 200 baz puan artırdığında sürpriz değerlendirilmişti. Yüzde 19’luk faizle ancak marttan eylüle kadar idare edebildik. Zira Ağbal’ın faiz artırırken 2021 para politikası metninde dillendirdiği hiçbir adım atılmadı.
Ağbal piyasanın önüne geçerek yönlendirmeye çalıştı. Bunu da finansal mimariyle gerçekleştirme iddiasını ortaya koydu. Ancak kararı aldığı 18 Mart ertesinde, 20 Mart’ta bir gece tebliği ile görevden alındı. Kavcıoğlu yüksek faizin rahatlığını aldı fakat politika metnindeki ödevleri yapamadı. Sonuç; 5 ayda yine yeniden önden yüklemeli faiz artışına muhtaç hale geldi.
PİYASANIN ÖNÜNDEN GİDEMEYEN ARKASINDAN KOŞAR
2021 Para Politikası metnine geri dönelim ve metindeki detayları okuyalım. “sıkı ve kararlı bir duruş”, “enfl asyonun düşürülmesi”, “parasal duruşun sıkılığı”, ”temel politika aracı bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı…” “Fiyat istikrarına odaklı para politikası…”
Faiz kararı PPK metinleri ile desteklendi. Piyasalar hem sözlü yönlendirme ile hem de yan adımları ile beslendi. Ağbal’ın hamleleri yeter miydi? Değil. Zira para politikaları adımı atılırken Mali politikalarla desteklemeliydi, bu yapılmadı.
Her şey iyi giderken beklenmedik gelişmeler yaşandı. Emtia fiyatları öngörülerin de üzerinde arttı. İçerideki olumlu adımları dışarından gelen dalga eritti. Ancak Ağbal’ın tedbirleri olmasaydı doları daha yukarılarda, ÜFE’yi %50’nin de üzerinde görebilirdik.
PPK HANGİ ADIMLARI ATARSA PİYASA GÜVENİR?
1-Söylem ve eylemde tutarlı olmalı.
2-Öngörülebilir, hesap verilebilir olmalı.
3-Piyasanın önünden gitmeli, piyasayı yönlendirmeli.
4- Görevini tam yapmalı; riskleri önceden görüp kararları önceden almalı.
5-Para politikası etkin çalışırsa arz-talep dengesini sağlayacak reformlar, yatırım, üretim, piyasa mekanizmaları para politikasının yükünü aşağı çekecektir.
İKİ SORU İKİ CEVAP
1-Faizde acizlik ve mecbur kalmak nedir?
Faiz artırmaya mecbur kalmak, acizlik hiçbir hareket alanının kalmaması, biçarelikten faizi artırmaktır. Piyasanın arkasından koşmaya çalışmaktır. Doların hızına yetişmeye uğraşmaktır. Zaman kazanmaktır. Ancak faiz, bir ekonominin içebileceği en acı ilâçtır.
2-Para politikasında görülemeyen nedir?
Para politikasında her şey açık… Sen piyasayı yönlendiremezsen, bir adım önünde olmazsan piyasa seni yönlendirir. Senin yönetmediğin parayı, rakibinin, dövizin, piyasanın yönetmesidir. “Fiyat istikrarını kenara koyduk” dersin de istikrar da seni başka bir kenara koyar.
not
TCMB’NİN HER GECİKMİŞ ADIMINDA ÜLKE FAİZ ÖDEYECEK
Ne tuhaf değil mi? Faize karşısın ama attığın her adımda faizi arttırıyorsun. TCMB’nin her gecikmiş adımı ülkeyi aylarca önden yüklemeli faiz rotasına sokacak. Merkez Bankası’nın alamadığı sorumluluğu bütün halk cebinden faizle ödeyecek.
Biz bunu hak ediyor muyuz? Elbette hayır… İşin tuhafı, ekonominin şu anda boş viteste gidiyor olması ve gıdadan emtiaya tırmanan fiyatlar karşısında, esnafı ahlaksızlıkla, fahiş fiyatla suçlamanın, etiket dövmenin, market basmanın dışında hiçbir şey yapılmaması… Enfl asyon armut değil ki kendiliğinden düşsün…