Uyguladığımız ekonomik modelin yılbaşından bu yana sonuçları belli oldu. Bugünlerde hükümet kanadında da sekiz aylık değerlendirmeler yapılıyor. Ekonomik çıktılar gözden geçiriliyor. Ne amaçlanıyordu, ne sonuç alındı? Niyet neydi, akıbet ne oldu bak… Bunlar irdeleniyor.
Rakamsal verilere bakalım; TÜİK’in açıkladığı, Dış Ticaret İstatistikleri, Temmuz 2022 sonuçlarına göre Ocak-Temmuz döneminde ihracat %19,1, ithalat %40,7 arttı. Peki, dış ticaret açığı ne oldu? Dış ticaret açığı 25 milyar dolardan 62 milyar dolara yükseldi; yani %143 oranında arttı.
TEMENNİ BAŞKA ŞEY HEDEF BAŞKA ŞEY
Yılın ilk işlem gününde 13,44 TL olan dolar kuru 18,19 TL, 15,26 TL olan Euro kuru 18,12 TL. Ocak ayında %48,60 olan enflasyon Temmuzda %80 sınırında. Peki, ya üretici fiyatları? Ocak’ta %93,53 iken şimdilerde %144,61. Bizim enflasyon hedefimiz %5 ve mevcut enflasyonun 20 katı…
Veri, önemlidir… Bunun için ölçmen, biçmen gerekir. Zira ölçemezsen bilemezsin, bilemezsen yönetemezsin. Ancak verilerin namusu ise hayatidir. Veriyi kafana göre değiştirirsen, rota tutturamaz, dümeni şaşırırsın. Hedefi ıskalayınca nişan tahtasını, karavana isabet eden yere koymak, boşuna…
İKİ SORU İKİ CEVAP
İlk 7 aylık sonuçlar ne anlatıyor?
İlk yedi aylık sonuçlar; hedeflerin 20 katı uzağına savrulduğumuzu hiç değilse ortalamaları yakalayabilmek için bir eylem planımızın olması gerektiğini anlatıyor.
Hangi önlem ekonomide ortalamalara doğru bir gidişatı getirebilir?
Geleneksel para politikasına dönüş bir adım olabilir. Heterodoks ile ihracat, üretim, istihdam ve büyüme artarken cari fazla oluşacaktı. Tam tersi oldu ama “eklektik” bu yolda bir meçhule doğru yol almayı sürdürüyoruz.
NOT
VERİ GERÇEKLİĞİNİ KAYBETMENİN MALİYETİ YÜKSEK
Ekonomik veri setlerinin içeriklerini değiştirmek, yöneticilerde sürekli yaşanan sirkülasyonlar, hissedilen ve gerçekleşen rakamlar arasında oluşan uçurumlar, veri gerçekliğini kaybetmemize neden oldu.
İş dünyası, her sıkıştığı noktada pasif tedbirler aldı. Dış girdilerimiz devamlı artarken dış bağımlılığımızı da tırmandırdık. İhracatta hâlâ yüksek teknoloji ürünlerinin payı %2,8 oranında. Desteklemediğimiz katma değerli üretim bizi ithalat bataklığına her geçen gün daha fazla çekiyor. Üstelik kendi basmadığımız para ile ödemeleri yapıyoruz.
Bu vasatlıkla ekonomideki niceliksel rakamları görüp, mutlu olmak; bizi daha da zor duruma sokuyor. Bir sorunu tespit edip tarifleyemezseniz asla çözüm geliştiremezsiniz.